Başında ök olan 29 kelime var. Ök ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ök olan kelimeler listesine ya da sonu ök ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ök bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÖKSÜZSEVİNDİREN
ÖKSÜZDOYURAN
ÖKSÜZLEŞMEK
ÖKSÜZLEŞME
ÖKSELEMEK, ÖKSÜRTMEK, ÖKSÜRÜKLÜ, ÖKÜZBURNU
ÖKSELEME, ÖKSÜRMEK, ÖKSÜRTME, ÖKSÜZLÜK, ÖKÜZDİLİ, ÖKÜZGÖZÜ
ÖKÇESİZ, ÖKSEMEK, ÖKSÜRME, ÖKSÜRÜK, ÖKSÜRÜŞ, ÖKÜZLÜK
ÖKÇELİ, ÖKELİK, ÖKSEME
ÖKSÜZ
ÖKÇE, ÖKSE, ÖKÜZ
ÖKE
ÖK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖKSÜZSEVİNDİREN
-
-
[isim]
Değeri az, cicili bicili şey
-
[isim]
Değeri az, cicili bicili şey
- ÖKSÜZDOYURAN
-
-
[isim]
Çok büyük bardak, çanak ve bunların içindeki yiyecek ve içecek
-
[isim]
Çok büyük bardak, çanak ve bunların içindeki yiyecek ve içecek
- ÖKSÜZLEŞMEK
- ...
- ÖKSÜZLEŞME
- ...
- ÖKSÜRÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Öksürüğü olan, sürekli öksüren
-
Yaşlı ve hasta
- "Ekseriyeti öksürüklü ise de henüz rey verecek kadar kolunu oynatabilir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Öksürüğü olan, sürekli öksüren
- ÖKSELEMEK
-
-
[-i]
Ökse ile yakalamak
-
[-i]
Ökse ile yakalamak
- ÖKSÜRTMEK
-
-
[-i]
Öksürmesini sağlamak
-
[-i]
Öksürmesini sağlamak
- ÖKÜZBURNU
-
-
[isim]
Serçegillerden, gagası uzun ve çok kalın, eti yenir bir kuş (Calao)
-
[isim]
Serçegillerden, gagası uzun ve çok kalın, eti yenir bir kuş (Calao)
- ÖKÜZGÖZÜ
-
-
[isim]
Birleşikgillerden, sarı renkte, papatyayı andırır bir çiçek ve onun bitkisi, sığırgözü, mastı çiçeği, arnika (Arnica montana)
-
[isim]
Birleşikgillerden, sarı renkte, papatyayı andırır bir çiçek ve onun bitkisi, sığırgözü, mastı çiçeği, arnika (Arnica montana)
- ÖKSÜZLÜK
-
-
[isim]
Öksüz olma durumu
-
Kimsesizlik
- "Deminki öksüzlük hâlim birden, acayip bir merakla dayanılmaz bir tecessüs hissine dönmüştü." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Öksüz olma durumu
- ÖKSELEME
-
-
[isim]
Ökselemek işi veya durumu
-
[isim]
Ökselemek işi veya durumu
- ÖKSÜRMEK
-
-
[nsz]
Solunum yolları zarlarının rahatsızlığı sebebiyle akciğerlerdeki havayı birdenbire ve gürültülü bir sesle dışarı vermek
- "Efendim, çocuk durmaz, koşar, terler, öksürür." (Burhan Felek)
-
Öksürtücü bir hastalığa tutulmuş olmak
- "Çocuk öksürüyor, sokağa çıkarmamalı."
-
[nsz]
Solunum yolları zarlarının rahatsızlığı sebebiyle akciğerlerdeki havayı birdenbire ve gürültülü bir sesle dışarı vermek
- ÖKÜZDİLİ
-
-
[isim]
Sığırdili
-
[isim]
Sığırdili
- ÖKSÜRTME
-
-
[isim]
Öksürtmek işi
-
[isim]
Öksürtmek işi
- ÖKSÜRÜK
-
-
[isim]
Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ağızdan gürültü ile çıkması
- "Trende herkes uyuyor, uzun bir öksürük silsilesi ve bazı iniltilerden başka ses yok." (Halide Edip Adıvar)
-
Üşütme gibi bir sebeple ortaya çıkan göğüs hastalığı
- "Sancılı bir öksürükle öksürerek ağlamaya başladım." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ağızdan gürültü ile çıkması
- ÖKSEMEK
-
-
[-i]
Özlemek, göreceği gelmek, istemek
-
[-i]
Özlemek, göreceği gelmek, istemek
- ÖKÜZLÜK
-
-
[isim]
Budalalık, sersemlik
-
Budalaca, sersemce iş
-
[isim]
Budalalık, sersemlik
- ÖKSÜRME
-
-
[isim]
Öksürmek işi
-
[isim]
Öksürmek işi
- ÖKSÜRÜŞ
-
-
[isim]
Öksürme işi veya biçimi
-
[isim]
Öksürme işi veya biçimi
- ÖKÇESİZ
-
-
[sıfat]
Ökçesi olmayan (ayakkabı)
- "Ayaklarında kauçuk altlı, ökçesiz ayakkabılar var." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Ökçesi olmayan (ayakkabı)