Başında ö olan 7 harfli 136 kelime var. Ö harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ö harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖĞRENME

  1. [isim] Öğrenmek işi
    • "Benim kafam böyle bir öğrenme usulüne de yaratılıştan müsait değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ÖNCELİK

  1. [isim] Bir şeyin öbüründen önce olması durumu, evleviyet, takaddüm

ÖĞÜTÜCÜ

  1. [sıfat] Öğütme özelliği olan
  2. [isim] Öğütme işini yapan makine
  3. [isim] Kâğıtçılıkta gerekli özelliklerdeki kâğıt veya karton hamuruna istenen bazı özellikleri kazandırmak için sulu ortamda elyaflı maddelerin işlenmesinde kullanılan diskli veya konik rotor ve statoru olan makine

ÖRTÜSÜZ

  1. [sıfat] Örtüsü olmayan
  2. Örtülmemiş
    • "İşte yalının penceresinde yengemin örtüsüz başı renkli bir demet..." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Açık seçik, gizlenmeyen
    • "En ciddileri bile cıvıtan meclis, örtüsüz telmihlere, taşkın hareketlere de müsamaha etmeye başlamıştı." (Peyami Safa)

ÖZLENTİ

  1. [isim] Özlem, hasret

ÖNLENİŞ

  1. [isim] Önlenme işi veya biçimi

ÖKÇESİZ

  1. [sıfat] Ökçesi olmayan (ayakkabı)
    • "Ayaklarında kauçuk altlı, ökçesiz ayakkabılar var." (Necati Cumalı)

ÖRDÜRME

  1. [isim] Ördürmek işi

ÖRGÜTÇÜ

  1. [isim] Örgütleme işleriyle uğraşan, bu işlerde yetenekli kimse, teşkilatçı

ÖYLEYSE

  1. o hâlde
    • "Ben öyle bir şey demedim." (Refik Halit Karay)
    • "Öyle veya böyle, bir amatör, bir heveskâr işte." (Tarık Buğra)
    • "Bana öyle gelirdi ki çocuklar yalnız kışın büyürler." (Sait Faik Abasıyanık)

ÖYKÜNÜŞ
...
ÖZLEŞME

  1. [isim] Özleşmek işi, arılaşma
  2. Ağacın çoğunlukla öze yakın bölümlerinin artık öz su iletmemesi ve bunun sonucunda kuruyup sertleşmesi olayı

ÖKSÜRÜK

  1. [isim] Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ağızdan gürültü ile çıkması
    • "Trende herkes uyuyor, uzun bir öksürük silsilesi ve bazı iniltilerden başka ses yok." (Halide Edip Adıvar)
  2. Üşütme gibi bir sebeple ortaya çıkan göğüs hastalığı
    • "Sancılı bir öksürükle öksürerek ağlamaya başladım." (Aka Gündüz)

ÖLÜMÜNE

  1. [zarf] Her türlü olumsuzluğu var gücüyle göze alarak

ÖMÜRSÜN

  1. beklenilmeyen iyi davranışlar karşısında söylenen bir söz
    • "Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni." (Yunus Emre)
    • "... ihtiyar adam hazin bir ömür geçiriyordu." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Orada ümitler ve hayal sukutlarıyla geçen, bir ömre bedel hareketli hayatı!" (Refik Halit Karay)
    • "Ekonomik özgürlüğümden bir nebze olsun ödün vermeyeceğim ömrüm oldukça." (Azra Erhat)

ÖLESİYE

  1. [zarf] Ölecek kadar
    • "Yusuf Efendi seni ölesiye seviyor Feride, dedi." (Reşat Nuri Güntekin)

ÖLÇÜNLÜ

  1. [sıfat] Standart

ÖTLEĞEN

  1. [isim] Çalı bülbülü

ÖLÇÜLEN

  1. [isim] Bir ölçme işlemine imkân sağlayan fiziksel büyüklük

ÖZGECİL

  1. [sıfat] Özgeci tutumu olan
    • "Kadın erkeğe göre daha özgecil, sevmeye daha uygun bir yapıdadır." (Orhan Hançerlioğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü