Başında ö olan 6 harfli 99 kelime var. Ö harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ö harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖKELİK
-
-
[isim]
Öke olma durumu
-
[isim]
Öke olma durumu
- ÖNSEZİ
-
-
[isim]
Hiçbir belirti yokken bir şeyin olacağını sezme, içe doğma, hissikablelvuku, basiret, altıncı duyu veya his
- "Bir önsezi benliğini derinden derine yokluyor kuruntusuna kapılmıştı." (Tarık Buğra)
-
Temellendirilmeyen duygu, verilmemiş olanın, bilinmeyenin, özellikle gelecekle ilgili olanın önceden duyulması
-
[isim]
Hiçbir belirti yokken bir şeyin olacağını sezme, içe doğma, hissikablelvuku, basiret, altıncı duyu veya his
- ÖZÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Özrü olan
-
Engelli
-
Kusuru olan, defolu
- "Özürlü kumaş."
-
[sıfat]
Özrü olan
- ÖDENME
-
-
[isim]
Ödenmek işi
-
[isim]
Ödenmek işi
- ÖDEVLİ
-
-
[sıfat]
Ödev yüklenmiş, olan, vazifeli
-
[sıfat]
Ödev yüklenmiş, olan, vazifeli
- ÖĞÜRTÜ
-
-
[isim]
Öğürmek işi
- "İnsan rakı masasının başına eğlenelim, iş görelim diye oturur ve ekseriya eğlence öğürtü, iş gürültü ile biter." (Refik Halit Karay)
-
Öğürürken çıkan ses
- "Cevap beklemeden hastanın öğürtüleri işitilen odaya koştu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Öğürmek işi
- ÖRTMEK
-
-
[-i]
Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak
- "Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü." (Aka Gündüz)
-
Kapamak
- "Perihan kızdı, gidip piyanonun kapağını örttü." (Peyami Safa)
-
Kaplamak
- "Sarmaşıklar duvarları örtmüş."
-
Kötü bir durumu belli etmemek, gizlemek, saklamak
- "Birinin suçunu örtmek."
-
[-i]
Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak
- ÖPÜLME
-
-
[isim]
Öpülmek işi
-
[isim]
Öpülmek işi
- ÖVÜNCE
-
-
[isim]
Övünmeye yol açan veya hak kazandıran şey, mefharet
-
[isim]
Övünmeye yol açan veya hak kazandıran şey, mefharet
- ÖDÜNCÜ
-
-
[isim]
Ödün veren, tavizci
- "Yüze gülücülüğün at oynattığı bir aydınlar ortamında küsebilmek bile insanı ödüncülerden ayıran bir nitelik oluyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ödün veren, tavizci
- ÖLÜLÜK
-
-
[isim]
Cansız kalma durumu, cansızlık
- "Kış müthiş olacak, kar yolları kapayacak, bembeyaz ovada ölülük uzayıp gidecek." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Cansız kalma durumu, cansızlık
- ÖMERLİ
- ...
- ÖĞLEYE
- ...
- ÖĞÜTME
-
-
[isim]
Öğütmek işi
- "Bizim oralarda buğdaylarını öğütmeye gelip değirmende kalan köylülere nöbetçi derler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Öğütmek işi
- ÖNEMLİ
-
-
[sıfat]
Önemi olan, mühim, ehemmiyetli
- "Benim için ne kadar önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Önemi olan, mühim, ehemmiyetli
- ÖZENME
-
-
[isim]
Özenmek işi, özen
-
[isim]
Özenmek işi, özen
- ÖNCEKİ
-
-
[sıfat]
Önce olan, evvelki, mukaddem, sabık
- "Önceki başkan."
-
[sıfat]
Önce olan, evvelki, mukaddem, sabık
- ÖLÜNME
-
-
[isim]
Ölünmek işi veya durumu
-
[isim]
Ölünmek işi veya durumu
- ÖZEZER
-
-
[sıfat]
Cinsel zevk almak için kendisine eziyet edilmesi gereken, eziyet çekerek cinsel zevk alan (sapık), mazoşist
-
Özezerlik sapıncı gösteren (kimse), mazoşist
-
[sıfat]
Cinsel zevk almak için kendisine eziyet edilmesi gereken, eziyet çekerek cinsel zevk alan (sapık), mazoşist
- ÖNGÖRÜ
-
-
[isim]
Bir işin ilerisini kestirme veya bir işin nasıl bir yol alacağını önceden anlayabilme ve ona göre davranma
-
[isim]
Bir işin ilerisini kestirme veya bir işin nasıl bir yol alacağını önceden anlayabilme ve ona göre davranma