Başında ö olan 6 harfli 99 kelime var. Ö harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ö harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖLÜNME
-
-
[isim]
Ölünmek işi veya durumu
-
[isim]
Ölünmek işi veya durumu
- ÖVÜNEK
-
-
[isim]
Övünülecek şey, övünç kaynağı veya sebebi
- "İnsanoğlu işte şimdi yine başlıca dayanağı ve övüneği olan sağduyusu ve bilinci ile eli şakağında düşünüyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Övünülecek şey, övünç kaynağı veya sebebi
- ÖDETME
-
-
[isim]
Ödetmek işi
-
[isim]
Ödetmek işi
- ÖNGÖRÜ
-
-
[isim]
Bir işin ilerisini kestirme veya bir işin nasıl bir yol alacağını önceden anlayabilme ve ona göre davranma
-
[isim]
Bir işin ilerisini kestirme veya bir işin nasıl bir yol alacağını önceden anlayabilme ve ona göre davranma
- ÖĞRETİ
-
-
[isim]
Bilimde bir düzenli görüşü oluşturan ilke ve dogmaların bütünü, meslek, doktrin
- "Öğretisini başkalarına iletebilmekten umudunu kestiği anlar bile oluyordu." (Haldun Taner)
-
Belli bir anlayışa, düşünceye dayalı olan ilke veya ilkeler dizisi, doktrin
- "Bunlar Çinli düşünürün kitaplarını yaktıkları gibi öğretilerini izleyenleri de öldüreceklerdir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Bilimde bir düzenli görüşü oluşturan ilke ve dogmaların bütünü, meslek, doktrin
- ÖLÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Gelip geçici, kalımsız, fâni
- "Onu hâlâ hiç olmazsa rüyalarında ölümlülerin sevdiği gibi sevebilir." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
İnsan
-
[sıfat]
Gelip geçici, kalımsız, fâni
- ÖRÜLME
-
-
[isim]
Örülmek işi
-
[isim]
Örülmek işi
- ÖFKELİ
-
-
[sıfat]
Öfkelenmiş, kızgın, hiddetli
- "Meydan okuyan öfkeli bekleyiş karşısında sustum." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Öfkelenmiş, kızgın, hiddetli
- ÖZEMEK
-
-
[-i]
Yoğurt, pekmez vb. koyu şeyleri suyla inceltmek, sulandırmak
-
[-i]
Yoğurt, pekmez vb. koyu şeyleri suyla inceltmek, sulandırmak
- ÖDEMİŞ
- ...
- ÖNERME
-
-
[isim]
Önermek işi
-
Kabul edilmesi için öne sürülen düşünce, teklif
-
Bir savı öne süren veya bir durumu dile getiren cümle, belli bir yorumda belli bir doğruluk değeri kazanan düzgün deyim, kaziye
-
[isim]
Önermek işi
- ÖZENTİ
-
-
[isim]
Beğendiği bir durumda olma, beğendiği şeye benzeme çabası
- "Taklit ve özenti devri en çok bizde sürmüştür." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Beğendiği bir durumda olma, beğendiği şeye benzeme çabası
- ÖSTAKİ
-
-
[isim]
Östaki borusu
-
[isim]
Östaki borusu
- ÖDENİŞ
-
-
[isim]
Ödenme işi veya biçimi
-
[isim]
Ödenme işi veya biçimi
- ÖNCECİ
- ...
- ÖZENLİ
-
-
[sıfat]
Özen gösterilerek yapılan (iş), itinalı
-
Özenle çalışan (kimse)
-
[sıfat]
Özen gösterilerek yapılan (iş), itinalı
- ÖĞÜTÇÜ
-
-
[isim]
Öğüt veren kimse, nasihatçi
-
Vaiz
-
[isim]
Öğüt veren kimse, nasihatçi
- ÖVÜNME
-
-
[isim]
Övünmek işi, kıvanç, iftihar
- "Bu hatıralar sonradan birçok defa övünmeme vesile teşkil etmiştir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Övünmek işi, kıvanç, iftihar
- ÖZENLE
- ...
- ÖTÜŞME
-
-
[isim]
Ötüşmek işi
-
[isim]
Ötüşmek işi