Başında ö olan 5 harfli 63 kelime var. Ö harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ö harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖNDER

  1. [isim] Gücü, ünü ve toplumsal yeri dolayısıyla, belli zaman ve durumlar içinde, ilişkili bulunduğu küme veya toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yönetme yeteneğini gösteren kimse, lider, şef

ÖRTME

  1. [isim] Örtmek işi
  2. Baş örtüsü
  3. Üstü kapalı, önü açık yer
    • "Damın örtmesinin altında hasta koyunlara bakıyordu bir adamla beraber." (Yahya Kemal)

ÖKSÜZ

  1. Anası veya hem anası hem babası ölmüş olan (çocuk)
    • "Nihayet iki saat uzakta bir köyde öksüz bir kız bulundu." (Ömer Seyfettin)
  2. Kimsesiz
    • "Ben hem öksüzüm hem yetimim hem de tam 23 saattir açım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "O güne kadar yalnızlığımı pek o kadar duymamıştım, birden öksüz kaldım." (Refik Halit Karay)

ÖNCEL

  1. [isim] Bir görevde, meslekte kendinden önce yerini tutmuş olan kimse, selef, ardıl karşıtı
  2. Önceden yaşamış olanlar
  3. Sonucun çıkarıldığı önerme veya önermeler

ÖTEKİ

  1. [sıfat] Bilinenden, sözü edilenden ayrı, öbür, diğer
    • "Bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış!" (Memduh Şevket Esendal)
  2. Sözü edilen veya benzer iki nesneden önem ve konum bakımından uzakta olan

ÖREKE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Eğrilmekte olan yün, keten vb. şeylerin tutturulduğu, bir ucu çatal değnek

ÖTÜCÜ

  1. [sıfat] Güzel öten, ötüşü güzel olan

ÖRCİN

  1. [isim] İp merdiven

ÖRTÜK

  1. [sıfat] Örtülü, kapalı

ÖRGEN

  1. [isim] Organ, uzuv

ÖLMEZ

  1. [sıfat] Ölümsüz, kalıcı olan
    • "Her kim ki olursa bu sırra mazhar / Dünyaya bırakır ölmez bir eser." (Âşık Veysel)
  2. Çok dayanıklı, kolay eskimeyen

ÖNERİ

  1. [isim] Bir sorunu çözmek üzere öne sürülen görüş, düşünce, teklif
  2. İncelenmek için ileri sürülen şey, teklif

ÖRÜLÜ

  1. [sıfat] Örülmüş olan
    • "Üçüncü itiraz, aruza, bütün yüksek şiirimizin örülü olduğunu görüp de sadık kalmak isteyenlerden geliyor." (Yahya Kemal Beyatlı)

ÖZGÜR

  1. [sıfat] Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmayan, serbest, hür
    • "Muallim Naci'den önceki çevirmenler de çok özgür bir çeviriden yanadırlar." (Salâh Birsel)
  2. Yönetim bakımından yabancı bir gücün etkisi altında bulunmayan, başka bir yönetime bağlı olmayan, bağımsız, hür (ulus, ülke)
  3. Kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan
  4. Tutuklu olmayan, hür
  5. Başkasının kölesi olmayan, hür
  6. Siyasi bir güç tarafından denetlenmeyen, engellenmeyen
    • "Özgür basın. Özgür girişim."

ÖNEZE

  1. [isim] Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu, evsin
  2. Sürek avında pusuda av bekleyen avcı

ÖLÇÜN

  1. [sıfat] Standart

ÖRNEK

  1. [isim] Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model
    • "Cemal Paşa ecnebi mütehassısların yardımı ile örnek çiftlikler de yapmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Atatürk sarı bıyıklarını kestiğinden bu yana devlet adamlarının çoğu onu örnek aldılar." (Haldun Taner)
    • "Ne örnek olmaya değerim ne de gülünç olmaktan zevk alırım." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Göstermelik
    • "Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bu çocuk babasını örnek alıyor."
  3. Bir şeyin benzeri, tıpkısı, misil
    • "Bu yapının bir örneği daha yoktur."
  4. Bir düşünceyi, kuralı, gözlemi veya savı desteklemek ve açıklamak amacıyla ileri sürülen söz, yapılan davranış, misal
  5. Durum ve niteliği benimsenmeye değer kimse veya şey
    • "Örnek aransa öyle sanıyorum ki bizimkinden âlâsı bulunmaz." (Haldun Taner)
  6. [sıfat] En iyi biçimde olan
    • "Bir dâhinin, olağanüstü bir adamın, örnek bir hoca olmamasını doğal karşılamalı." (Haldun Taner)

ÖLMÜŞ

  1. [sıfat] Ölen, ölü olan
    • "Avni Hurufi Efendi, iki ölmüş çocuk babası olan bu adama acıdı." (Memduh Şevket Esendal)

ÖZLEM

  1. [isim] Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği, hasret, tahassür
    • "Nasıl doysun, yılların özlemini gideriyor." (Atilla İlhan)
    • "Mustafa Kemal Paşa, özlemini çektiği bir yuvaya kavuşmuştur." (Haldun Taner)

ÖZGÜN

  1. [sıfat] Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal
    • "Eskinin doğa ile uyuşan, özgün yapılarını yıkıp yerine yabancı, öykünme, yaratıcılıktan yoksun yapılar dikerek çirkinleştirdik." (Necati Cumalı)
  2. Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan
    • "Özgün biçim."
  3. Çeviri olmayan, asıl olan (metin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü