Başında çı olan 8 harfli 49 kelime var. Çı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çı olan kelimeler listesine ya da sonu çı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇIRPMACI
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çırpma işini yapan kimse
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çırpma işini yapan kimse
                    
                    
- ÇIĞIRMAK
- 
    - 
                        [-i]
                    
                        Çağırmak, seslenmek
                    
                    
- 
                    
                        Türkü söylemek
                    
                    - "Gazi Rahman gene türküler çığıracaktır, eski türküleri çığıracaktır." (Tarık Buğra)
 
 
- 
                        [-i]
                    
                        Çağırmak, seslenmek
                    
                    
- ÇITLAMAK
- 
    - 
                        [nsz]
                    
                        "Çıt" sesi çıkarmak
                    
                    - "Ateş çıtlıyor."
 
 
- 
                        [nsz]
                    
                        "Çıt" sesi çıkarmak
                    
                    
- ÇITLATMA
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çıtlatmak işi
                    
                    
- 
                    
                        Antep fıstığının kabuğunu aralama
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çıtlatmak işi
                    
                    
- ÇIRPILMA
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çırpılmak işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çırpılmak işi
                    
                    
- ÇIRPINTI
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çırpınma
                    
                    
- 
                    
                        Suların ufak ve oynak dalgalarla kaynaşması
                    
                    
- 
                    
                        Ruhsal gerginliğin dışa vurması, ajitasyon
                    
                    
- 
                    
                        Aşırı uykusuzluk, titreme, silkinme durumu
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çırpınma
                    
                    
- ÇITLAYIŞ
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çıtlama işi veya biçimi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çıtlama işi veya biçimi
                    
                    
- ÇINLAYIŞ
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çınlama işi veya biçimi
                    
                    - "Kahkahalarımın çınlayışı o kadar berraktı ki her kusurum affolunuyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çınlama işi veya biçimi
                    
                    
- ÇIKILMAK
- 
    - 
                        [-e]
                    
                        Dışarı veya yukarı gidilmek
                    
                    - "Dağa çıkıldı. Bu havada dışarıya çıkılmaz."
 
 
- 
                        [-e]
                    
                        Dışarı veya yukarı gidilmek
                    
                    
- ÇIRPIŞMA
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çırpışmak işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çırpışmak işi
                    
                    
- ÇIRPINIŞ
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çırpınma işi veya biçimi
                    
                    - "O, şimdi herkes uyurken gündüzki yorgunluklarının, çırpınışlarının beyhudeliğini anlamıştı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çırpınma işi veya biçimi
                    
                    
- ÇIĞIRTMA
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çığırtmak işi
                    
                    
- 
                    
                        Basit, küçük, nefesli bir çalgı
                    
                    - "Bu lakırtıların arasında çığırtma gibi ince çocuk sesi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çığırtmak işi
                    
                    
- ÇILGINCA
- 
    - 
                    
                        Deli gibi, delicesine, çılgıncasına
                    
                    - "Mademki Salvotore'yi o derece kıskandım, demek ki kendisine çılgınca âşıktım." (Refik Halit Karay)
 
- 
                    
                        Aşırı bir biçimde
                    
                    - "Gençler, çocuklar, günün kahramanına çılgınca tezahürat yapıyorlar." (Haldun Taner)
 
 
- 
                    
                        Deli gibi, delicesine, çılgıncasına
                    
                    
- ÇINLAMAK
- 
    - 
                        [nsz]
                    
                        "Çın" diye ses çıkarmak
                    
                    - "Kulaklarımda bir dünya nağmesi / Bir büyük çalgı var içimde çınlar." (Ahmet Kutsi Tecer)
 
- 
                    
                        Yankı vermek
                    
                    - "Bir ses benzeri işitilmemiş bir kahkaha gibi çınladı." (Tarık Buğra)
 
 
- 
                        [nsz]
                    
                        "Çın" diye ses çıkarmak
                    
                    
- ÇIPLANMA
- ...
- ÇIMKIRMA
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çımkırmak işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çımkırmak işi
                    
                    
- ÇIMARİVA
- 
    Kelime Kökeni : İtalyanca - 
                        [isim]
                    
                        Savaş gemilerinde tören için askerlerin küpeşte boyunca belirli aralıklarla dizilmesi için verilen komut
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Savaş gemilerinde tören için askerlerin küpeşte boyunca belirli aralıklarla dizilmesi için verilen komut
                    
                    
- ÇINARLIK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çınar ağaçları çok olan yer
                    
                    - "Bayramda o, kızlarla beraber arabaya biner, çınarlığa doğru çıkardı." (Reşat Nuri Güntekin)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çınar ağaçları çok olan yer
                    
                    
- ÇITÇITÇI
- ...
- ÇINARCIK
- ...
