Başında çı olan 7 harfli 27 kelime var. Çı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çı olan kelimeler listesine ya da sonu çı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇIKIŞMA
-
-
[isim]
Çıkışmak işi
-
Birine sert sözler söyleme
- "Nedense ona açıktan açığa çıkışmaya cesaret edemiyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çıkışmak işi
- ÇIĞIRTI
-
-
[isim]
Çığırma sesi
-
[isim]
Çığırma sesi
- ÇIĞIRIŞ
-
-
[isim]
Çığırma işi veya biçimi
-
[isim]
Çığırma işi veya biçimi
- ÇIRALIK
-
-
[sıfat]
Çıra olarak kullanılmaya elverişli (ağaç, tahta)
-
[isim]
Çıra konulan yer
- "Çıralık yanınca Koca Osman onu öylece gördü, yüzüne ters ters, alaylı baktı." (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Çıra olarak kullanılmaya elverişli (ağaç, tahta)
- ÇINLAMA
-
-
[isim]
Çınlamak işi
-
[isim]
Çınlamak işi
- ÇIRPICI
-
-
[isim]
Çırpma işini yapan kimse veya şey
-
Yazma kumaş işlerini, boyaları tutsun diye deniz suyunda çırpan kimse
-
Pişirmeden önce malzemeyi çırpan, karıştıran elektrikli alet
-
[isim]
Çırpma işini yapan kimse veya şey
- ÇIKARIŞ
-
-
[isim]
Çıkarma işi veya biçimi
-
[isim]
Çıkarma işi veya biçimi
- ÇIRPMAK
-
-
[-i]
Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek
-
[nsz]
Kanatları hızla ve kesik kesik hareket ettirmek
- "Kanat çırparken birden durulur, suya konarlar." (Haldun Taner)
-
İki şeyi birbirine çarpmak
- "Ali Bey ellerini çırptı: -Elif Hanım, hepimize kahve, diye seslendi." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir şeyin ucundan bir parça kesmek
- "Ağacın dallarını çırpmak."
-
Sulu yiyecekleri hızla ve sürekli olarak çatal, kaşık vb. ile karıştırmak
-
Çalmak, hırsızlık etmek
-
Güreşte rakibinin kollarını beli hizasında sımsıkı kavrayarak minderde kendi üzerinden sağa ve sola sırtüstü savurmak
-
[-i]
Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek
- ÇIKINTI
-
-
[isim]
Bir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm
- "Gırtlağının çıkıntısı, hiddetli bir adamın yumruğu gibi titriyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir metni düzeltmek veya ona bir şey eklemek için satır dışına yazılan yazı, çıkma
-
Kambur
-
[isim]
Bir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm
- ÇINAYAZ
-
-
[isim]
Açık, mehtaplı, çok soğuk hava
-
[isim]
Açık, mehtaplı, çok soğuk hava
- ÇIKARTI
-
-
[isim]
Boşaltım ile vücuttan dışarı çıkan madde, ıtrah maddesi
-
[isim]
Boşaltım ile vücuttan dışarı çıkan madde, ıtrah maddesi
- ÇIĞIRMA
-
-
[isim]
Çığırmak işi
-
[isim]
Çığırmak işi
- ÇINARLI
-
-
[sıfat]
Çınarı olan
- "Çınarlı köşkün önüne gelince durdu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Çınarı olan
- ÇITLAMA
-
-
[isim]
Çıtlamak işi
-
Antep fıstığının kabuğunu aralama
-
[isim]
Çıtlamak işi
- ÇIRASIZ
-
-
[sıfat]
Çırası olmayan
-
[sıfat]
Çırası olmayan
- ÇIKIŞLI
-
-
[sıfat]
Belli bir okulu veya öğrenim kademesini bitirmiş olan, mezun
- "Okulun 1930 yılı çıkışlıları toplandı."
-
[sıfat]
Belli bir okulu veya öğrenim kademesini bitirmiş olan, mezun
- ÇIKMALI
-
-
[sıfat]
Çıkma durumunda olan
-
[sıfat]
Çıkma durumunda olan
- ÇIRAMOZ
-
-
[isim]
Balıkçıların, ateş balığı avlarken üzerinde çıra ve funda yaktıkları ızgara
-
[isim]
Balıkçıların, ateş balığı avlarken üzerinde çıra ve funda yaktıkları ızgara
- ÇIKIKÇI
-
-
[isim]
Çıkıkları düzelten kimse, sınıkçı, kırıkçı
- "... buzdan kayıp bacağını kırdı. Çıkıkçı getirdiler, bacağı şimdilik alçıda." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
Çıkıkları düzelten kimse, sınıkçı, kırıkçı
- ÇIRAKMA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şamdan
-
[isim]
Şamdan