Başında çi olan 5 harfli 33 kelime var. Çi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çi olan kelimeler listesine ya da sonu çi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çi bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Ç İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İÇ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇİMEK
-
-
[isim]
Çimecek yer
-
[isim]
Çimecek yer
- ÇİPİL
-
-
[sıfat]
Ağrılı ve kirpikleri dökülmüş (göz)
- "Annesininki gibi çipil fakat daha siyah ve kapakları şişmiş gözleri parlak, ufarak ve batıktı." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Ağrılı ve kirpikleri dökülmüş (göz)
- ÇİTEN
-
-
[isim]
Saman taşımak için arabalara konulan ince dallardan örülmüş büyük sepet veya çit
-
Kuzu ağılı
-
[isim]
Saman taşımak için arabalara konulan ince dallardan örülmüş büyük sepet veya çit
- ÇİÇEK
-
-
[isim]
Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü
- "Hiç kurumuş ağaç yeşerir, çiçek açar mı?" (Ömer Seyfettin)
- "Küçükken çıkardığı çiçek, sabanla tarla sürer gibi çehresinin altını üstüne getirmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Sen yirmi beşine bile gelmemiş çiçek gibi bir taze duldun." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Ovalar, dağlar tepeden tırnağa çiçeğe kesmiş, bütün dünya çiçek kokuyordu." (Yahya Kemal)
-
Çiçek açan kır veya bahçe bitkisi
- "Evin ufak çiçekler ve bitkilerle süslü bahçesine çıktım." (Refik Halit Karay)
- "Her biri bir mazinin çiçek açmasıdır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Davranışları hafif, toplum kurallarına uymayan kimse
- "Onun ne çiçek olduğunu hep biliriz."
-
Süblimleşme veya çiçeksime yoluyla elde edilen toz
-
İrinli kabarcıklar dökerek yüzde izler bırakan ateşli, ağır ve bulaşıcı bir hastalık
-
[isim]
Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü
- ÇİSEN
- ...
- ÇİZİK
-
-
[isim]
Çizgi
-
Sıyrık, çizgi biçiminde yara
- "Şapkası ezilmiş, ceketi yakasından ta omuzuna kadar yırtılmış, yüzü gözü çizikler, çürükler içinde..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Çizilmiş
-
[isim]
Çizgi
- ÇİZGİ
-
-
[isim]
Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril
- "Bu kâğıda üç çizgi çekti." (Ömer Seyfettin)
-
Yüz ve vücut hatlarının her biri
- "Gözlerinin rengi, yüzünün çizgileri, boyu bosu bile değişmiyordu." (Oktay Rifat)
- "Tüm Müslümanlar aralarındaki kızgınlıklara, kinlere, o gün bir çizgi çekeceklerdi." (Haldun Taner)
-
Bir noktanın yürütülmesiyle oluşan biçim
- "Çizginin yalnız uzunluk boyutu vardır."
-
Temel
- "Ben hayatımı yeniden ve bambaşka çizgiler üzerinde kuracağım." (Atilla İlhan)
-
Bir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır
-
[isim]
Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril
- ÇİFTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
At, eşek ve katırın arka ayaklarıyla vuruşu, tekme
-
İki namlulu av tüfeği
- "Çifteler dolduruldu, horozlar çekildi, iki el silah atıldı." (Orhan Veli Kanık)
-
[sıfat]
İkisi bir arada bulunan veya ikili
- "Çifte minare."
- "Güzel sevme derler nasıl sevmeyim / Kaşlar arasında çifte benler var." (Karacaoğlan)
-
[sıfat]
Çift kürekli (sandal, kayık)
- "Valde Paşa'nın üç çifte kayığındaki gümüş kafes örmeli ve kenarları balık şeklinde yine gümüş saçaklı ihramı meşhurdu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
At, eşek ve katırın arka ayaklarıyla vuruşu, tekme
- ÇİMEN
-
-
[isim]
Kendiliğinden yetişmiş çim
- "Baş başa uzandık seninle ıslak / Çimenlerine yaz bahçelerinin." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Kendiliğinden yetişmiş çim
- ÇİZER
-
-
[isim]
Karikatürcü
-
[isim]
Karikatürcü
- ÇİZİŞ
-
-
[isim]
Çizme işi veya biçimi
-
[isim]
Çizme işi veya biçimi
- ÇİZME
-
-
[isim]
Koncu diz kapaklarına kadar çıkan bir çeşit ayakkabı
- "Bedevi kadınları altı iri çivili bir tür yarım çizme giyiyorlar." (Refik Halit Karay)
- "Daha çoğunu istemeye kalkarsa iş değişir o zaman; buna çizmeden yukarı çıkmak denir, herkes haddini bilmeli." (Melih Cevdet Anday)
- "Yaptığım işe hâlâ şaşmaktan ve inanamamaktan vazgeçemediğim hâlde çizmeleri çekmiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Koncu diz kapaklarına kadar çıkan bir çeşit ayakkabı
- ÇİMME
-
-
[isim]
Çimmek işi
-
[isim]
Çimmek işi
- ÇİĞLİ
- ...
- ÇİZİM
-
-
[isim]
Çizme işi
-
Çizilerek oluşturulmuş biçim
-
Bir şeklin belli bir kurala göre cetvel ve pergel yardımıyla çizilmesi işi
-
[isim]
Çizme işi
- ÇİŞİK
-
-
[isim]
Tavşan yavrusu
-
[isim]
Tavşan yavrusu
- ÇİTİL
- ...
- ÇİĞİL
- ...
- ÇİLEK
-
-
[isim]
Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki
-
Bu bitkinin güzel kokulu, pembe, kırmızı renkli meyvesi
-
[isim]
Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki
- ÇİLLİ
-
-
[sıfat]
Çili olan
- "Perdede şimdi yüzü çilli bir çocuk babasına sarılmış, ağlayarak bir şeyler anlatıyordu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Çili olan