Başında çev olan 8 harfli 13 kelime var. Çev ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çev olan kelimeler listesine ya da sonu çev ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çev bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E V Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
EVÇ
2 Harfli Kelimeler
ÇE, EV, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEVRİLİŞ
-
-
[isim]
Çevrilme işi veya biçimi
-
[isim]
Çevrilme işi veya biçimi
- ÇEVRELİK
-
-
[isim]
Marangozlukta, mimarlıkta ve dülgerlikte kullanılan bütün kenar parçaları
-
[isim]
Marangozlukta, mimarlıkta ve dülgerlikte kullanılan bütün kenar parçaları
- ÇEVRESEL
-
-
[sıfat]
Çevre ile ilgili
-
[sıfat]
Çevre ile ilgili
- ÇEVİRİCİ
-
-
[isim]
Çevirmen
- "Bu kitabın çeviricisi Fransızcayı iyi bilir."
-
Anahtar
-
[isim]
Çevirmen
- ÇEVRİNTİ
-
-
[isim]
Bir şeyin kendi ekseni çevresinde sürekli dönmesi
-
Çeşitli tahıl karışığı
-
[isim]
Bir şeyin kendi ekseni çevresinde sürekli dönmesi
- ÇEVİRGEÇ
-
-
[isim]
Anahtar
-
[isim]
Anahtar
- ÇEVİRTME
-
-
[isim]
Çevirtmek işi
-
[isim]
Çevirtmek işi
- ÇEVRİMLİ
-
-
[sıfat]
İşi iyi yöneten, becerikli, idareli
-
[sıfat]
İşi iyi yöneten, becerikli, idareli
- ÇEVRİLME
-
-
[isim]
Çevrilmek işi
- "Almancadan çevrilme romanlar yayımlıyor."
-
[isim]
Çevrilmek işi
- ÇEVRİNME
-
-
[isim]
Çevrinmek işi, tavaf
-
[isim]
Çevrinmek işi, tavaf
- ÇEVİRMEN
-
-
[isim]
Bir yazıyı veya konuşmayı bir dilden başka bir dile çeviren kimse, çevirici, dilmaç, tercüman, mütercim
- "Çevirmen güncel çalışmaları nedeniyle bu romandan sık sık uzaklaşmak durumunda kalıyordu." (Selim İleri)
-
[isim]
Bir yazıyı veya konuşmayı bir dilden başka bir dile çeviren kimse, çevirici, dilmaç, tercüman, mütercim
- ÇEVİKLİK
-
-
[isim]
Çevik olma durumu
-
Çevikçe davranış
- "Vücudundan umulmaz bir çeviklikle yerinden kalktı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çevik olma durumu
- ÇEVİRMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin yönünü değiştirmek
- "Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Öteki yüzünü görünür duruma getirmek
- "Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Döndürerek hareket ettirmek
- "Resimleri albüme yapıştırırken kocası da radyonun düğmesini çevirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yönetmek, idare etmek
- "Eteği belinde, bütün evi o çeviriyor." (Haldun Taner)
-
Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek
- "Arkadaşı bizi çevirip evine götürdü."
-
Geri göndermek
- "Kendisine yollanan parayı çevirmiş."
-
Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek
-
Çevrilemek, tevil etmek
- "Sözü işine geldiği gibi çevirdi."
-
[-den]
Çeviri yapmak
- "Romanlar, hikâyeler yazar; yahut Fransızcadan çevirirmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Bir yerin çevresini bir şeyle sarmak, kuşatmak
- "Bağı duvarla çevirmek."
-
[-i]
Bir durumdan başka duruma getirmek, dönüştürmek
- "Evlerini otele çevirdiler."
-
[-den]
Bir durumdan başka duruma geçmek
-
[nsz]
Kâğıt oyunu oynamak
-
[nsz]
Hile, dolap, dalavere vb. dürüst olmayan davranışlar ortaya koymak
- "Bendenize şikâyetlerin yapılmaması, iş çevirmek isteyenlerin muvaffak olamayacaklarını bilmeleri neticesidir." (Atatürk)
-
[-i]
Kötü bir duruma getirmek
- "Adamı maskaraya çevirmek."
-
[-i]
Bir şeyin yönünü değiştirmek