Başında çeki olan 8 harfli 9 kelime var. Çeki ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çeki olan kelimeler listesine ya da sonu çeki ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çeki bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K Ç İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ÇEKİ, KEÇİ
3 Harfli Kelimeler
ÇEK
2 Harfli Kelimeler
ÇE, EK, İÇ, KE, Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEKİMSER
-
-
[sıfat]
Oy vermekten, eğilim göstermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, kararsız, taraf olmayan (kimse), müstenkif
-
[sıfat]
Oy vermekten, eğilim göstermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, kararsız, taraf olmayan (kimse), müstenkif
- ÇEKİNMEK
-
-
[-den]
Saygı, korku, utanma vb. duygularla bir şeyi yapmak istememek, kaçınmak
- "Karşı karşıya oturup yalnız kaldığımız zaman göz göze gelmekten çekindiğini de hissettim." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Bir şey sürünmek
- "Sürmeler çekinmiş bir kadın."
-
[-den]
Saygı, korku, utanma vb. duygularla bir şeyi yapmak istememek, kaçınmak
- ÇEKİKLİK
-
-
[isim]
Çekik olma durumu
-
[isim]
Çekik olma durumu
- ÇEKİRDEK
-
-
[isim]
Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum
- "Kayısı çekirdeği. Zeytin çekirdeği. Karpuz çekirdeği."
- "Siz çekirdekten yetişme bir gazetecisiniz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yenmek için satılan kabak veya ayçiçeği tohumu
- "Şimdi bir sinemada kabak çekirdeği yiyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ağaçlarda soyulmayan bölüm
-
Bir hücrenin merkezini oluşturan cisimcik
- "İnsan kanındaki alyuvarlar, çekirdeği olmayan hücrelerdir."
-
Atom çekirdeği
-
Kuyumculukta kullanılan ve 5 cgr'a eşit olan ağırlık ölçüsü
-
[sıfat]
Bir şeyin temelini oluşturan, öz, nüve
- "Çekirdek kadro."
-
[isim]
Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum
- ÇEKİŞKEN
-
-
[sıfat]
Çekişmeyi seven, kavgacı (kimse)
-
[sıfat]
Çekişmeyi seven, kavgacı (kimse)
- ÇEKİŞMEK
-
-
[nsz]
İki yönünden karşılıklı çekmek
- "Halat çekişmek."
- "Burada sekiz kuruşluk bir mal için benimle çekişe çekişe pazarlık edersin." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bir şeyi birbirine karşı çekmek
- "Bıçak çekişmek."
-
Aralarında ad, niyet, kâğıt veya piyango çekmek
- "Kura çekiştiler."
-
Ağız kavgası etmek
- "Seninle çekişmek lazım, büyük hareketlerin manasını anlamıyorsun." (Peyami Safa)
-
Üstün gelmek için karşılıklı çabalamak
- "Takımımız birincilik için çekişiyor."
-
[nsz]
İki yönünden karşılıklı çekmek
- ÇEKİMSİZ
-
-
[sıfat]
Çekimi olmayan
-
[sıfat]
Çekimi olmayan
- ÇEKİNGEN
-
-
[sıfat]
Her şeyden çekinen, ürkek, sıkılgan, tutuk (kimse), muhteriz
- "Korkak mı diyeyim, çekingen mi diyeyim, bir tuhaf olmuşlar." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Birdenbire kadına karşı soğuk, çekingen davranmayı da onuruma yediremiyorum." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Her şeyden çekinen, ürkek, sıkılgan, tutuk (kimse), muhteriz
- ÇEKİLMEK
-
-
[nsz]
Çekme işi yapılmak
- "Ağlar çekiliyor dalyanlarda." (Orhan Veli Kanık)
-
[-e]
Kendini geriye veya bir yana çekmek
-
[-den]
Bir işten, bir görevden kendi isteğiyle ayrılmak, istifa etmek
- "Hiçbir zaman mebusluktan çekilmek niyetinde değilim." (Tarık Buğra)
-
Azalmak
-
Yok olmak
- "İneğin sütü çekildi."
-
[-e]
Bir yere geçmek
- "Bir köşeye çekilerek ben de bir çay getirttim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir yerden uzaklaşmak, bir yere uğramamak
- "Dükkân karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayak takımı her gün artıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Geri gitmek, ricat etmek
- "Türklerin çekilmesiyle beraber hain ve zehirli bir çekirge bulutu gibi oraya üşüşen Avrupalılar..." (Ömer Seyfettin)
-
[-den]
Katılmamak, vazgeçmek
- "Yarışmadan çekildi."
-
Katlanmak, üstlenmek, tahammül etmek
- "Çekilmez dert."
-
Tartılmak
-
[nsz]
Çekme işi yapılmak