Başında çek olan 8 harfli 18 kelime var. Çek ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çek olan kelimeler listesine ya da sonu çek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çek bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÇEK
2 Harfli Kelimeler
ÇE, EK, KE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEKİNMEK
-
-
[-den]
Saygı, korku, utanma vb. duygularla bir şeyi yapmak istememek, kaçınmak
- "Karşı karşıya oturup yalnız kaldığımız zaman göz göze gelmekten çekindiğini de hissettim." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Bir şey sürünmek
- "Sürmeler çekinmiş bir kadın."
-
[-den]
Saygı, korku, utanma vb. duygularla bir şeyi yapmak istememek, kaçınmak
- ÇEKİŞMEK
-
-
[nsz]
İki yönünden karşılıklı çekmek
- "Halat çekişmek."
- "Burada sekiz kuruşluk bir mal için benimle çekişe çekişe pazarlık edersin." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bir şeyi birbirine karşı çekmek
- "Bıçak çekişmek."
-
Aralarında ad, niyet, kâğıt veya piyango çekmek
- "Kura çekiştiler."
-
Ağız kavgası etmek
- "Seninle çekişmek lazım, büyük hareketlerin manasını anlamıyorsun." (Peyami Safa)
-
Üstün gelmek için karşılıklı çabalamak
- "Takımımız birincilik için çekişiyor."
-
[nsz]
İki yönünden karşılıklı çekmek
- ÇEKİŞKEN
-
-
[sıfat]
Çekişmeyi seven, kavgacı (kimse)
-
[sıfat]
Çekişmeyi seven, kavgacı (kimse)
- ÇEKİRDEK
-
-
[isim]
Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum
- "Kayısı çekirdeği. Zeytin çekirdeği. Karpuz çekirdeği."
- "Siz çekirdekten yetişme bir gazetecisiniz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yenmek için satılan kabak veya ayçiçeği tohumu
- "Şimdi bir sinemada kabak çekirdeği yiyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ağaçlarda soyulmayan bölüm
-
Bir hücrenin merkezini oluşturan cisimcik
- "İnsan kanındaki alyuvarlar, çekirdeği olmayan hücrelerdir."
-
Atom çekirdeği
-
Kuyumculukta kullanılan ve 5 cgr'a eşit olan ağırlık ölçüsü
-
[sıfat]
Bir şeyin temelini oluşturan, öz, nüve
- "Çekirdek kadro."
-
[isim]
Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum
- ÇEKİNGEN
-
-
[sıfat]
Her şeyden çekinen, ürkek, sıkılgan, tutuk (kimse), muhteriz
- "Korkak mı diyeyim, çekingen mi diyeyim, bir tuhaf olmuşlar." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Birdenbire kadına karşı soğuk, çekingen davranmayı da onuruma yediremiyorum." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Her şeyden çekinen, ürkek, sıkılgan, tutuk (kimse), muhteriz
- ÇEKİLMEK
-
-
[nsz]
Çekme işi yapılmak
- "Ağlar çekiliyor dalyanlarda." (Orhan Veli Kanık)
-
[-e]
Kendini geriye veya bir yana çekmek
-
[-den]
Bir işten, bir görevden kendi isteğiyle ayrılmak, istifa etmek
- "Hiçbir zaman mebusluktan çekilmek niyetinde değilim." (Tarık Buğra)
-
Azalmak
-
Yok olmak
- "İneğin sütü çekildi."
-
[-e]
Bir yere geçmek
- "Bir köşeye çekilerek ben de bir çay getirttim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir yerden uzaklaşmak, bir yere uğramamak
- "Dükkân karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayak takımı her gün artıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Geri gitmek, ricat etmek
- "Türklerin çekilmesiyle beraber hain ve zehirli bir çekirge bulutu gibi oraya üşüşen Avrupalılar..." (Ömer Seyfettin)
-
[-den]
Katılmamak, vazgeçmek
- "Yarışmadan çekildi."
-
Katlanmak, üstlenmek, tahammül etmek
- "Çekilmez dert."
-
Tartılmak
-
[nsz]
Çekme işi yapılmak
- ÇEKBIRAK
- ...
- ÇEKTİRME
-
-
[isim]
Çektirmek işi
- "Mebus adayları gibi bunları da fotoğraf çektirmeye gider gibi kılık kıyafetlerinden tanımak güç değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çektiri
-
Yaklaşık 30-50 grostonluk yelkenli veya yük taşıyan motorlu büyük kayık
-
Sökülebilir elbise, yemek ve salon dolaplarının tablalarını birbirine tutturmak için metal veya plastikten yapılmış bağlantı parçası
-
Arabaların göbek bilyelerini çıkarmak için kullanılan araç
-
Arabaların değişik bölümlerinde hareketi ve dönüşü sağlamaya yarayan rulmanların yuvalarından çıkarılması işinde kullanılan alet
-
[isim]
Çektirmek işi
- ÇEKMEKÖY
- ...
- ÇEKELEME
-
-
[isim]
Çekelemek işi veya durumu
-
[isim]
Çekelemek işi veya durumu
- ÇEKÇEKLİ
- ...
- ÇEKİMSİZ
-
-
[sıfat]
Çekimi olmayan
-
[sıfat]
Çekimi olmayan
- ÇEKMENLİ
- ...
- ÇEKEMEME
-
-
[isim]
Çekememek işi veya durumu
-
[isim]
Çekememek işi veya durumu
- ÇEKTİRİŞ
-
-
[isim]
Çektirme işi veya biçimi
-
[isim]
Çektirme işi veya biçimi
- ÇEKİKLİK
-
-
[isim]
Çekik olma durumu
-
[isim]
Çekik olma durumu
- ÇEKİMSER
-
-
[sıfat]
Oy vermekten, eğilim göstermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, kararsız, taraf olmayan (kimse), müstenkif
-
[sıfat]
Oy vermekten, eğilim göstermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, kararsız, taraf olmayan (kimse), müstenkif
- ÇEKMELİK
-
-
[isim]
Yemeni vb. giyeceklerde, ayağın daha rahat girmesi için topuk üzerinde bulunan uzun çıkıntı
- "Adam, topukların ucundan yükselen çekmeliklere geçirilmiş kınnaplara bağlı yemenileri omzunun iki yanından sarkıttı." (Ayla Kutlu)
-
[isim]
Yemeni vb. giyeceklerde, ayağın daha rahat girmesi için topuk üzerinde bulunan uzun çıkıntı