Başında çar olan 7 harfli 11 kelime var. Çar ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çar olan kelimeler listesine ya da sonu çar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çar bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÇAR
2 Harfli Kelimeler
AÇ, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇARIKÇI
-
-
[isim]
Çarık yapan veya satan kimse
-
[isim]
Çarık yapan veya satan kimse
- ÇARIKLI
-
-
[sıfat]
Ayağına çarık giymiş
-
[sıfat]
Ayağına çarık giymiş
- ÇARŞILI
-
-
[isim]
Çarşı esnafı
- "Çarşılı hep onun yazıhanesine toplanır, birbirinin ağzından laf kapmaya çalışırlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Çarşısı olan
-
[isim]
Çarşı esnafı
- ÇAREVİÇ
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Çarın oğlu
-
[isim]
Çarın oğlu
- ÇARPICI
-
-
[sıfat]
Etkili
-
[zarf]
Etkili bir biçimde
- "Ne kadar küçük olursa olsun, bu ona pek çarpıcı ve aydınlatıcı geliyordu." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Etkili
- ÇARKACI
-
-
[isim]
Osmanlı ordusunda öncü süvari birliğinde görevli asker
- "Davlumbazlar yeğde yeğde vuranda / Çarkacılar sağlı sollu dönende / Eğri kılıç ak gövdeyi bölende / Yiğidi doğuran ana, bin yaşa!" (Halk türküsü)
-
[isim]
Osmanlı ordusunda öncü süvari birliğinde görevli asker
- ÇARHACI
- ...
- ÇARPMAK
-
-
Hızla değmek, vurmak
- "Ahmet şaşkınlığından bir kestane yığınına çarptı, canı acıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Etkisiyle birdenbire hasta etmek
- "Güneş çarpmak. Kömür çarpmak."
-
[-i]
Varlığına inanılan bir gücün öfkesine uğramak
- "Yeşildirek'te yatan evliya hepinizi çarpar." (Kemal Tahir)
-
[-i]
El çabukluğu ile çalmak, dolandırarak elde etmek
- "Köprüden denizi seyredenlerin cüzdanını hep çarparlar." (Burhan Felek)
-
[-i]
Kurnazlıkla, zorla ele geçirmek
- "İhtiyarın üç aylıkları aldığı günler çıkagelir, allem edip kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Kalp, hızlı hızlı vurmak
-
[-i]
Biri çarpılan, öbürü çarpan denilen iki sayı verildiğinde çarpanı çarpılandaki birim kadar çoğaltarak çarpım adı verilen bir üçüncü sayıyı elde etmek, darp etmek
-
[-i]
Çekiciliğiyle etkilemek, şaşırtmak
- "Güzel halk türkülerinde beni çarpan şey bunların hepsinin arkasında bir vaka, bir macera, nihayet bir insan bulunmasıdır." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Hızla değmek, vurmak
- ÇARESİZ
-
-
[sıfat]
Çaresi bulunmayan, onulmaz
- "Çaresiz dert."
- "Köyde kim çaresiz kalırsa, kimin işi bozulursa İstanbul yolunu tutar." (Ömer Seyfettin)
-
Çare bulamayan (kimse), biçare
- "Viranelerde yemek için ot toplayan çaresiz kadınlarla konuştu." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
İster istemez
- "Bu olmayınca da işi çaresiz komisyonculuğa dökmüştü." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Çaresi bulunmayan, onulmaz
- ÇARPILI
-
-
[sıfat]
Çarpı işareti konmuş
-
[isim]
Bir tür olta iğnesi
-
[sıfat]
Çarpı işareti konmuş
- ÇARKSIZ
-
-
[sıfat]
Çarkı olmayan
-
[sıfat]
Çarkı olmayan