Başında çal olan 7 harfli 20 kelime var. Çal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çal olan kelimeler listesine ya da sonu çal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÇAL
2 Harfli Kelimeler
AÇ, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇALPARA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Parmaklara takılıp çalınan zil veya buna benzer ses çıkarıcı araç
- "Bet beniz solmuş, gözler büyümüş, kansız dudaklar aralık, alt üst dişler çalpara gibi birbirine vuruyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Açıklarda, kumluk alanlarda yaşayan ve ağları keserek balıkçılara zarar veren bir çeşit çağanoz (Portunus puber)
-
Gemi bordasında, pis suları dışarı akıtıp deniz suyunu, içeri almayan, tulumba içindeki özel kapak
-
[isim]
Parmaklara takılıp çalınan zil veya buna benzer ses çıkarıcı araç
- ÇALACAK
-
-
[isim]
Yoğurt mayası
-
[isim]
Yoğurt mayası
- ÇALGILI
-
-
[sıfat]
İçinde çalgı çalınan
- "Adamı bir çalgılı meyhaneye götürüyor, rakı içiriyorlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çalgı çalınarak yapılan
- "Çalgılı düğün."
-
[sıfat]
İçinde çalgı çalınan
- ÇALIŞIM
-
-
[isim]
İdman
-
[isim]
İdman
- ÇALINMA
-
-
[isim]
Çalınmak işi
-
[isim]
Çalınmak işi
- ÇALIŞAN
- ...
- ÇALGICI
-
-
[isim]
Çalgı çalmayı kendine meslek edinmiş kimse
- "Gelin oyuna kalktığı zaman, çalgıcılara bin lira verdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Çalgı çalmayı kendine meslek edinmiş kimse
- ÇALKAĞI
-
-
[isim]
Çalkar
-
[isim]
Çalkar
- ÇALKAMA
-
-
[isim]
Çalkamak işi
-
[sıfat]
Çalkalanarak yapılan
- "Çalkama ayran."
-
[isim]
Çalkamak işi
- ÇALINTI
-
-
Çalınmış olan
- "Çalıntı otomobil."
-
Çalınmış olan
- ÇALIMLI
-
-
[sıfat]
Gösterişli, kurumlu
-
[isim]
Başı yüksek, yapısı dar gemi
-
[sıfat]
Gösterişli, kurumlu
- ÇALINIŞ
-
-
[isim]
Çalınma işi veya biçimi
-
[isim]
Çalınma işi veya biçimi
- ÇALILIK
-
-
[isim]
Çalısı çok olan yer
- "Bağ tarafında, çalılıkların arkasına gizlenmiştim." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Çalısı çok olan yer
- ÇALISIZ
-
-
[sıfat]
Çalısı olmayan
- "Oldukları yer otsuz, çalısız, kızıl renkli bir toprak." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Çalısı olmayan
- ÇALIMCI
-
-
[isim]
Çalım yapan kimse
-
[isim]
Çalım yapan kimse
- ÇALMACI
-
-
[isim]
Maden üzerine çalma işi yapan usta
-
[isim]
Maden üzerine çalma işi yapan usta
- ÇALYAKA
-
-
[zarf]
Yakasına yapışıp sıkıca tutarak
- "Bizi çalyaka karakola götürdüler." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Şimdi karakoldan görürlerse kudurmuşsun diyerek çalyaka ederler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Yakasına yapışıp sıkıca tutarak
- ÇALARMA
-
-
[isim]
Çalarmak işi
-
[isim]
Çalarmak işi
- ÇALÇENE
-
-
Durup dinlenmeden konuşan, çenesi düşük (kimse), geveze
- "İhsan Hanım, altmış beş yaşlarında çalçene, dedikoducu bir kocakarıydı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Durup dinlenmeden konuşan, çenesi düşük (kimse), geveze
- ÇALIŞMA
-
-
[isim]
Çalışmak işi, emek, say
- "Kendilerine iyi bir çalışma fırsatı verdim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması
- "Bu kiriş hesabında kirişin aşırı yük altında çalışması göz önüne alınmıştır."
-
Bünyesindeki suyun azalması veya çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi
- "Ağaçtan üretilen işlerin sonradan bozulması istenmiyorsa bütün birleştirilmelerde ağacın çalışması özelliği dikkate alınmalıdır."
-
Bilimsel ve sanatsal amaçlı ürün
-
[isim]
Çalışmak işi, emek, say