Başında çal olan 10 harfli 23 kelime var. Çal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çal olan kelimeler listesine ya da sonu çal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÇAL
2 Harfli Kelimeler
AÇ, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇALAKIRBAÇ
- ...
- ÇALÇENELİK
-
-
[isim]
Çalçene olma durumu
- "Bu çalçeneliğin için evvela sen kendine acı, sonra ben sana acıyayım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Çalçene olma durumu
- ÇALIVERMEK
-
-
[-i]
Çabucak çalmak
-
[-i]
Çabucak çalmak
- ÇALKALAYIŞ
-
-
[isim]
Çalkalama işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkalama işi veya biçimi
- ÇALKALATIŞ
-
-
[isim]
Çalkalatma işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkalatma işi veya biçimi
- ÇALDIRILMA
-
-
[isim]
Çaldırılmak işi
-
[isim]
Çaldırılmak işi
- ÇALIMLAMAK
-
-
[-i]
Bir oyuncu topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmek
-
Kandırmak
-
Bir fırsattan yararlanarak bir başkasının hakkı olan bir şeyi ele geçirmek
-
[-i]
Bir oyuncu topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmek
- ÇALKALANIŞ
-
-
[isim]
Çalkalanma işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkalanma işi veya biçimi
- ÇALIŞTIRMA
-
-
[isim]
Çalıştırmak işi veya biçimi
-
[isim]
Çalıştırmak işi veya biçimi
- ÇALIMLILIK
-
-
[isim]
Çalımlı olma durumu
-
[isim]
Çalımlı olma durumu
- ÇALIŞTIRIŞ
-
-
[isim]
Çalıştırma işi
-
[isim]
Çalıştırma işi
- ÇALABİLMEK
-
-
[-i]
Çalma imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[-i]
Çalma imkânı veya olasılığı bulunmak
- ÇALKALATMA
-
-
[isim]
Çalkalatmak işi
-
[isim]
Çalkalatmak işi
- ÇALKALAMAK
-
-
[-i]
Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
- "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" (Atilla İlhan)
-
[nsz]
İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak
- "Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek
- "Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak."
-
Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek
-
[nsz]
Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmak
- "Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Kuluçka yumurtalarını çevirmek
-
Sağlığının bozulmasına yol açmak
-
[-i]
Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
- ÇALIŞILMAK
-
-
[nsz]
Çalışma işine konu olmak
-
[nsz]
Çalışma işine konu olmak
- ÇALKANTILI
-
-
[sıfat]
Çalkantısı olan
- "Gece yıldızsız, deniz hafif çalkantılı idi." (Haldun Taner)
-
Düzensiz, karmakarışık
- "Oldukça çalkantılı günler geçirdi, isteklerinin çoğunu gerçekleştirecek zaman bulamadı." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Çalkantısı olan
- ÇALMACILIK
- ...
- ÇALKALANMA
-
-
[isim]
Çalkalanmak işi
-
[isim]
Çalkalanmak işi
- ÇALIMLANMA
-
-
[isim]
Çalımlanmak işi veya durumu
-
[isim]
Çalımlanmak işi veya durumu
- ÇALGICILIK
-
-
[isim]
Çalgıcının işi
-
[isim]
Çalgıcının işi