Başında ça olan 8 harfli 108 kelime var. Ça ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ça olan kelimeler listesine ya da sonu ça ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ça bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AÇ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇANAKLIK
-
-
[isim]
Gemi direklerindeki gözetleme yeri
-
[isim]
Gemi direklerindeki gözetleme yeri
- ÇAYLAKÇA
-
-
[sıfat]
Çaylağa yakışır
-
[zarf]
Çaylağa yakışır biçimde
-
[sıfat]
Çaylağa yakışır
- ÇALIŞMAK
-
-
[nsz]
Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak
- "Bu eser için üç yıl çalıştım."
- "Çalışıp çabaladı, sonunda bana da tahlilci bir zihniyet aşıladı." (Halide Edip Adıvar)
-
Herhangi bir iş üzerinde olmak
-
İşi veya görevi olmak, bulunmak
- "Kışları onun mandırasında çalışıyor." (Haldun Taner)
-
Makine veya aletler işe yarar durumda olmak veya işlemekte bulunmak
-
[-e]
Bir şeyi yapmak için gereken çarelere başvurmak, o şeyi gerçekleştirmek için kendini zorlamak, çaba harcamak
- "Olduğundan fazla yaşlı görünmeye çalıştığını sezdim." (Refik Halit Karay)
-
[-e]
Bir şeyi öğrenmek veya yapmak için emek vermek
- "Dar ve sapa yollardan hızla yürümeye çalışıyorduk." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[nsz]
Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak
- ÇALKANIŞ
-
-
[isim]
Çalkanma işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkanma işi veya biçimi
- ÇAPULACI
-
-
[isim]
Çapula yapan veya satan kimse
-
[isim]
Çapula yapan veya satan kimse
- ÇAVLANMA
-
-
[isim]
Çavlanmak işi
-
[isim]
Çavlanmak işi
- ÇALGISIZ
-
-
[sıfat]
Çalgısı olmayan
-
[sıfat]
Çalgısı olmayan
- ÇARPIKÇA
-
-
[sıfat]
Biraz çarpık
-
[sıfat]
Biraz çarpık
- ÇARPINTI
-
-
[isim]
Kalbin hızlı ve sık vurması
- "Müthiş bir kalp çarpıntısı ve korku ile kanepeden kalktı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Kalbin hızlı ve sık vurması
- ÇAMURLUK
-
-
[isim]
Çamuru çok olan yer
- "Bahçenin o tarafı çamurluk."
-
Paçaları çamurdan korumak için giyilen tozluk
-
Taşıtlarda tekerleklerin üst bölümünü örten parça
-
Ayakkabıların çamurunu kazımak için yapılarda giriş kapısının önünde, yere çimento veya betonla tutturulan, demirden yapılmış, türlü biçimlerdeki ayakkabı sileceği
-
[isim]
Çamuru çok olan yer
- ÇAĞLAYIK
-
-
[isim]
Yerden ses çıkararak, gürültüyle kaynayarak çıkan genellikle sıcak su, kaynak
-
[isim]
Yerden ses çıkararak, gürültüyle kaynayarak çıkan genellikle sıcak su, kaynak
- ÇATINMAK
-
-
[nsz]
Kaşlarını çatıp surat asmak
- "Bazen kız, çatınmakta inat ederse birden hatırına her müşkülü halledecek bir çare gelmişçesine..." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[nsz]
Kaşlarını çatıp surat asmak
- ÇARŞAMBA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Haftanın dördüncü günü, salı ile perşembe arasındaki gün
-
[isim]
Haftanın dördüncü günü, salı ile perşembe arasındaki gün
- ÇAPLILIK
- ...
- ÇAYCILIK
-
-
[isim]
Çay yapma ve satma işi
-
Çay yetiştirme işi
-
[isim]
Çay yapma ve satma işi
- ÇATLAMAK
-
-
[nsz]
Parçaları ayrılıp dağılmayacak biçimde yarılmak
- "Bardak çatladı."
-
Bir yüzeyde kırışıklar, çizgiler oluşmak
- "Meşin ciltlerin çoğu kıvrılmış, bir kısmı da arkalarından çatlamıştı." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
Aşırı yemekten, içmekten, yorgunluktan, ağlamaktan ölecek duruma gelmek veya ölmek
-
[-den]
Sıkıntı, sevinç, yalnızlık, heyecan, sabırsızlık, kıskançlık vb. ruhsal durumları aşırı derecede duymak
- "Neredeyse sevincinden yüreği çat deyip ortasından çatlayacaktı." (Yahya Kemal)
-
[nsz]
Parçaları ayrılıp dağılmayacak biçimde yarılmak
- ÇAĞRISIZ
-
-
[sıfat]
Çağrılmamış veya çağrılmayan (kimse)
-
[sıfat]
Çağrılmamış veya çağrılmayan (kimse)
- ÇATALLIK
-
-
[isim]
Çatal konulan yer
-
[isim]
Çatal konulan yer
- ÇALDIRMA
-
-
[isim]
Çaldırmak işi
-
[isim]
Çaldırmak işi
- ÇAPRAŞIK
-
-
[sıfat]
Karışık, dolaşık, girift
- "Çapraşık akıntılar birden düz yön aldı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Anlaşılması, çözülmesi veya içinden çıkılması güç, karışık, muğlak
- "Benimseyemediği çapraşık bir dünyanın binbir dolabı içinde bunalmış genç bir öğrenciyi hatırlatıyordu." (Etem İzzet Benice)
-
[sıfat]
Karışık, dolaşık, girift