Başında ça olan 7 harfli 99 kelime var. Ça ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ça olan kelimeler listesine ya da sonu ça ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ça bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AÇ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇATINMA
-
-
[isim]
Çatınmak işi
-
[isim]
Çatınmak işi
- ÇAPAÇUL
-
-
[sıfat]
Kılığının veya eşyasının düzgün ve temiz olmasına özenmeyip düzensizlik içinde yaşayan, pasaklı
- "Musa, gene her günkü çapaçul kılığına bürünmüş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Kılığının veya eşyasının düzgün ve temiz olmasına özenmeyip düzensizlik içinde yaşayan, pasaklı
- ÇALIMLI
-
-
[sıfat]
Gösterişli, kurumlu
-
[isim]
Başı yüksek, yapısı dar gemi
-
[sıfat]
Gösterişli, kurumlu
- ÇAMURLU
-
-
[sıfat]
Çamur bulaşmış, üstünde veya içinde çamur bulunan
- "Uzun sarı tüyleri biraz daha çamurlu, bacakları biraz daha berelenmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çamur bulaşmış, üstünde veya içinde çamur bulunan
- ÇAKISIZ
-
-
[sıfat]
Çakısı olmayan
-
[sıfat]
Çakısı olmayan
- ÇATISIZ
-
-
[sıfat]
Çatısı olmayan, üstü açık (ev, kulübe)
-
[sıfat]
Çatısı olmayan, üstü açık (ev, kulübe)
- ÇAPKIMA
-
-
[isim]
Çapkımak işi
-
[isim]
Çapkımak işi
- ÇATAPAT
-
-
[isim]
Ayakla çiğnendiğinde veya bir yere sürtüldüğünde "çat pat" diye patlayan bir eğlence fişeği, çatpat
- "Elindeki çatapatı ayağının altında ezdi." (Rıfat Ilgaz)
-
[isim]
Ayakla çiğnendiğinde veya bir yere sürtüldüğünde "çat pat" diye patlayan bir eğlence fişeği, çatpat
- ÇAYIRLI
-
-
[sıfat]
Çayırı olan
-
[sıfat]
Çayırı olan
- ÇAĞRILI
-
-
[isim]
Bir toplantıya, bir yere veya birinin yanına çağrılmış kimse, davetli
- "Almanların çağrılısı olarak İstanbul'dan ayrıldık." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Bir toplantıya, bir yere veya birinin yanına çağrılmış kimse, davetli
- ÇABUKÇA
-
-
[zarf]
Çabucak
- "Devlet kapısına gelmiş bir işin olacağı yahut olmayacağı bir oda içinde çabukça anlaşılıyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Çabucak
- ÇALÇENE
-
-
Durup dinlenmeden konuşan, çenesi düşük (kimse), geveze
- "İhsan Hanım, altmış beş yaşlarında çalçene, dedikoducu bir kocakarıydı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Durup dinlenmeden konuşan, çenesi düşük (kimse), geveze
- ÇALACAK
-
-
[isim]
Yoğurt mayası
-
[isim]
Yoğurt mayası
- ÇALINTI
-
-
Çalınmış olan
- "Çalıntı otomobil."
-
Çalınmış olan
- ÇAKALOZ
-
-
[isim]
Mermi olarak çakıl taşı atan bir tür top
-
Bu topu kullanan topçu
-
[isim]
Mermi olarak çakıl taşı atan bir tür top
- ÇAKINTI
-
-
[isim]
Şimşek çakması, parlaması
- "Alanları düşüncenin çakıntılarıyla aydınlanan kent / Genişletti varoşlarını genç ordularıyla eylemin." (Turan Oflazoğlu)
-
Ani buluş, düşünce, beklenmeyen söz veya davranış
- "Sarhoşun bazı sevimli buluşları, delinin beklenmedik çakıntıları olabilir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Şimşek çakması, parlaması
- ÇATIRTI
-
-
[isim]
Çatırdama sesi
- "Az sonra tutuşan çalıların çatırtısı sağanak sesini bastırmıştı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Çatırdama sesi
- ÇATIŞMA
-
-
[isim]
Çatışmak işi
- "Döndüğü zaman hoş olmayan çatışmalar olabilmesi ihtimali evde felaket bekleyen bir gerginlik yaratmıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
Silahlı büyük kavga, arbede
- "On beş dakika süren bir çatışma olmuştur."
-
Savaş maksadıyla düşmana karşı ilerleyen bir birliğin karşı tarafın keşif ve güvenlik kollarıyla arasındaki ilk silahlı vuruşma
-
Türlü yönlerden uzanan kıvrımlı dağ sıralarının, bir yerde dar bir açı ile birbirine yaklaşıp kaynaşması veya düğümlenmesi
-
[isim]
Çatışmak işi
- ÇANAKÇI
-
-
[isim]
Çanak yapan veya satan kimse
-
[isim]
Çanak yapan veya satan kimse
- ÇALIMCI
-
-
[isim]
Çalım yapan kimse
-
[isim]
Çalım yapan kimse