Başında ça olan 7 harfli 99 kelime var. Ça ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ça olan kelimeler listesine ya da sonu ça ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ça bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AÇ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇAKISIZ
-
-
[sıfat]
Çakısı olmayan
-
[sıfat]
Çakısı olmayan
- ÇATIŞMA
-
-
[isim]
Çatışmak işi
- "Döndüğü zaman hoş olmayan çatışmalar olabilmesi ihtimali evde felaket bekleyen bir gerginlik yaratmıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
Silahlı büyük kavga, arbede
- "On beş dakika süren bir çatışma olmuştur."
-
Savaş maksadıyla düşmana karşı ilerleyen bir birliğin karşı tarafın keşif ve güvenlik kollarıyla arasındaki ilk silahlı vuruşma
-
Türlü yönlerden uzanan kıvrımlı dağ sıralarının, bir yerde dar bir açı ile birbirine yaklaşıp kaynaşması veya düğümlenmesi
-
[isim]
Çatışmak işi
- ÇARPMAK
-
-
Hızla değmek, vurmak
- "Ahmet şaşkınlığından bir kestane yığınına çarptı, canı acıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Etkisiyle birdenbire hasta etmek
- "Güneş çarpmak. Kömür çarpmak."
-
[-i]
Varlığına inanılan bir gücün öfkesine uğramak
- "Yeşildirek'te yatan evliya hepinizi çarpar." (Kemal Tahir)
-
[-i]
El çabukluğu ile çalmak, dolandırarak elde etmek
- "Köprüden denizi seyredenlerin cüzdanını hep çarparlar." (Burhan Felek)
-
[-i]
Kurnazlıkla, zorla ele geçirmek
- "İhtiyarın üç aylıkları aldığı günler çıkagelir, allem edip kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Kalp, hızlı hızlı vurmak
-
[-i]
Biri çarpılan, öbürü çarpan denilen iki sayı verildiğinde çarpanı çarpılandaki birim kadar çoğaltarak çarpım adı verilen bir üçüncü sayıyı elde etmek, darp etmek
-
[-i]
Çekiciliğiyle etkilemek, şaşırtmak
- "Güzel halk türkülerinde beni çarpan şey bunların hepsinin arkasında bir vaka, bir macera, nihayet bir insan bulunmasıdır." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Hızla değmek, vurmak
- ÇAĞIRMA
-
-
[isim]
Çağırmak işi
- "Daha doktor çağırmaya giden olmamış." (Peyami Safa)
-
[isim]
Çağırmak işi
- ÇAMARDI
- ...
- ÇALMACI
-
-
[isim]
Maden üzerine çalma işi yapan usta
-
[isim]
Maden üzerine çalma işi yapan usta
- ÇATIRTI
-
-
[isim]
Çatırdama sesi
- "Az sonra tutuşan çalıların çatırtısı sağanak sesini bastırmıştı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Çatırdama sesi
- ÇAMOLUK
- ...
- ÇALKAMA
-
-
[isim]
Çalkamak işi
-
[sıfat]
Çalkalanarak yapılan
- "Çalkama ayran."
-
[isim]
Çalkamak işi
- ÇAMAŞIR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İç giysisi
- "Çamaşırı ile yarı açık duran bacakları kan içindeydi." (Memduh Şevket Esendal)
- "Kaynanam da yıkar ama iki gün de çamaşır ertesi olur yatar." (Memduh Şevket Esendal)
-
Kirli eşyaları yıkama işi
- "Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmemden başka çare kalmadı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
İç giysisi
- ÇALYAKA
-
-
[zarf]
Yakasına yapışıp sıkıca tutarak
- "Bizi çalyaka karakola götürdüler." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Şimdi karakoldan görürlerse kudurmuşsun diyerek çalyaka ederler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Yakasına yapışıp sıkıca tutarak
- ÇALACAK
-
-
[isim]
Yoğurt mayası
-
[isim]
Yoğurt mayası
- ÇALINMA
-
-
[isim]
Çalınmak işi
-
[isim]
Çalınmak işi
- ÇAĞIRIM
-
-
[isim]
Çağırma işi
-
Ruh çağırma sırasında seans
-
[isim]
Çağırma işi
- ÇAPLAMA
-
-
[isim]
Çaplamak işi
-
[isim]
Çaplamak işi
- ÇALIMLI
-
-
[sıfat]
Gösterişli, kurumlu
-
[isim]
Başı yüksek, yapısı dar gemi
-
[sıfat]
Gösterişli, kurumlu
- ÇAPULCU
-
-
[isim]
Başkasının malını alan kimse, plaçkacı
- "Bütün çapulcu alayı başka kasabalara gittiler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Başkasının malını alan kimse, plaçkacı
- ÇALKAĞI
-
-
[isim]
Çalkar
-
[isim]
Çalkar
- ÇAYBAŞI
- ...
- ÇAĞIRTI
-
-
[isim]
Çağırma sesi
- "Bağırtılar, çağırtılar."
-
[isim]
Çağırma sesi