Başında ça olan 7 harfli 99 kelime var. Ça ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ça olan kelimeler listesine ya da sonu ça ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ça bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇATINMA

  1. [isim] Çatınmak işi

ÇAPAÇUL

  1. [sıfat] Kılığının veya eşyasının düzgün ve temiz olmasına özenmeyip düzensizlik içinde yaşayan, pasaklı
    • "Musa, gene her günkü çapaçul kılığına bürünmüş." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇALIMLI

  1. [sıfat] Gösterişli, kurumlu
  2. [isim] Başı yüksek, yapısı dar gemi

ÇAMURLU

  1. [sıfat] Çamur bulaşmış, üstünde veya içinde çamur bulunan
    • "Uzun sarı tüyleri biraz daha çamurlu, bacakları biraz daha berelenmiş." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇAKISIZ

  1. [sıfat] Çakısı olmayan

ÇATISIZ

  1. [sıfat] Çatısı olmayan, üstü açık (ev, kulübe)

ÇAPKIMA

  1. [isim] Çapkımak işi

ÇATAPAT

  1. [isim] Ayakla çiğnendiğinde veya bir yere sürtüldüğünde "çat pat" diye patlayan bir eğlence fişeği, çatpat
    • "Elindeki çatapatı ayağının altında ezdi." (Rıfat Ilgaz)

ÇAYIRLI

  1. [sıfat] Çayırı olan

ÇAĞRILI

  1. [isim] Bir toplantıya, bir yere veya birinin yanına çağrılmış kimse, davetli
    • "Almanların çağrılısı olarak İstanbul'dan ayrıldık." (Tarık Buğra)

ÇABUKÇA

  1. [zarf] Çabucak
    • "Devlet kapısına gelmiş bir işin olacağı yahut olmayacağı bir oda içinde çabukça anlaşılıyor." (Memduh Şevket Esendal)

ÇALÇENE

  1. Durup dinlenmeden konuşan, çenesi düşük (kimse), geveze
    • "İhsan Hanım, altmış beş yaşlarında çalçene, dedikoducu bir kocakarıydı." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇALACAK

  1. [isim] Yoğurt mayası

ÇALINTI

  1. Çalınmış olan
    • "Çalıntı otomobil."

ÇAKALOZ

  1. [isim] Mermi olarak çakıl taşı atan bir tür top
  2. Bu topu kullanan topçu

ÇAKINTI

  1. [isim] Şimşek çakması, parlaması
    • "Alanları düşüncenin çakıntılarıyla aydınlanan kent / Genişletti varoşlarını genç ordularıyla eylemin." (Turan Oflazoğlu)
  2. Ani buluş, düşünce, beklenmeyen söz veya davranış
    • "Sarhoşun bazı sevimli buluşları, delinin beklenmedik çakıntıları olabilir." (Haldun Taner)

ÇATIRTI

  1. [isim] Çatırdama sesi
    • "Az sonra tutuşan çalıların çatırtısı sağanak sesini bastırmıştı." (Refik Halit Karay)

ÇATIŞMA

  1. [isim] Çatışmak işi
    • "Döndüğü zaman hoş olmayan çatışmalar olabilmesi ihtimali evde felaket bekleyen bir gerginlik yaratmıştı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Silahlı büyük kavga, arbede
    • "On beş dakika süren bir çatışma olmuştur."
  3. Savaş maksadıyla düşmana karşı ilerleyen bir birliğin karşı tarafın keşif ve güvenlik kollarıyla arasındaki ilk silahlı vuruşma
  4. Türlü yönlerden uzanan kıvrımlı dağ sıralarının, bir yerde dar bir açı ile birbirine yaklaşıp kaynaşması veya düğümlenmesi

ÇANAKÇI

  1. [isim] Çanak yapan veya satan kimse

ÇALIMCI

  1. [isim] Çalım yapan kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü