Başında ça olan 6 harfli 68 kelime var. Ça ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ça olan kelimeler listesine ya da sonu ça ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ça bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AÇ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇARKLI
-
-
[sıfat]
Çarkı olan
-
[isim]
Her iki yanda birer çarkı bulunan vapur
-
[sıfat]
Çarkı olan
- ÇALKAR
-
-
[isim]
Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak
-
[isim]
Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak
- ÇAMLIK
-
-
[isim]
Çam ağaçları çok olan yer
-
Çam korusu
- "Merdivenleri, çamlığı ve çardağı bir geyik gibi sekerek koştu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Çam ağaçları çok olan yer
- ÇANGAL
-
-
[isim]
Ayakta güreşirken karşı güreşçinin koltuğu altından bir kolu sokarak bir ayakla o güreşçinin bir bacağına çengel taktıktan sonra onu öne doğru eğip başı üzerinden atma oyunu
-
[isim]
Ayakta güreşirken karşı güreşçinin koltuğu altından bir kolu sokarak bir ayakla o güreşçinin bir bacağına çengel taktıktan sonra onu öne doğru eğip başı üzerinden atma oyunu
- ÇARİÇE
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Çarın karısına veya kadın çara verilen unvan
-
[isim]
Çarın karısına veya kadın çara verilen unvan
- ÇARKÇI
-
-
[isim]
Kesici aletleri çarkla bileyen kimse, bileyici
-
Vapurlarda makine bölümünü yöneten kimse
- "Karısı bir deniz çarkçı subayının kızıdır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Kesici aletleri çarkla bileyen kimse, bileyici
- ÇAPKIN
-
-
[sıfat]
Geçici aşklar ve ilişikler peşinde koşan (kimse), hovarda
- "Sen onun karşısına çapkın bir adam gibi çıktın." (Peyami Safa)
-
Cinsellik hatırlatan
- "Bunlar, herhangi bir caz havasına uyar gibi omuz, gerdan kırar, kalça sallar ve mantolarını çapkın bir eda ile şöylece omuzlarının üstüne atıverirler." (Halide Edip Adıvar)
-
Haylaz
- "İyidir, hoştur ... ille velakin birazcık delişmendir, birazcık çapkındır." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[ünlem]
Okşayıcı bir seslenme sözü
- "Kostüm yeni, potinler yeni, gömlek yeni ... güveyi mi giriyorsun çapkın!" (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Geçici aşklar ve ilişikler peşinde koşan (kimse), hovarda
- ÇAĞCIL
-
-
[sıfat]
Çağdaş
- "Kuşku yok ki çok modern, çağcıl bir roman." (Selim İleri)
-
Tekniğin, bilimin yeniliklerinden yararlanan, modern
- "Çağcıl fizik."
-
[sıfat]
Çağdaş
- ÇARDAK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tarla, bahçe vb. yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak
-
Asma vb. bitkilerin dallarını sardırmak için direklerle yapılmış yer
- "Evin bahçeye açılan tahta kapısının üstündeki çardakta koruklar sarkıyordu." (Oktay Rifat)
-
Kameriye
- "Çardağın boşluğuna girdiğimiz vakit durmuş, eliyle yanağımı sıkmış, çenemi okşamıştı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Tarla, bahçe vb. yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak
- ÇAPRAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Eğik olarak birbiriyle kesişen
- "Mitralyözler onu çapraza almış, kızıl iğneleriyle gövdesini delik deşik ediyorlardı." (Atilla İlhan)
-
İki taraflı, karşılıklı
- "Çapraz ateş."
-
[zarf]
Eğik bir biçimde
- "Boynuna çapraz astığı tüfeğini yokladı." (Samim Kocagöz)
-
[isim]
Bir tür olta iğnesi
-
[isim]
Kopça, düğme
-
[isim]
Güreşte rakibin koltuk altından kol geçirip sarma oyunu
-
[sıfat]
Eğik olarak birbiriyle kesişen
- ÇARPIŞ
-
-
[isim]
Çarpma işi veya biçimi
-
[isim]
Çarpma işi veya biçimi
- ÇATLAK
-
-
[sıfat]
Çatlamış olan
- "Çatlak bardak."
-
Deli
-
[isim]
Ara, aralık
- "İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz
- "Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu ." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Çatlama
-
[sıfat]
Çatlamış olan
- ÇAVDIR
- ...
- ÇAVŞIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Maydanozgillerden bir bitki (Opopanax chironium)
-
Bu bitkinin eczacılıkta kullanılan reçinesi
-
[isim]
Maydanozgillerden bir bitki (Opopanax chironium)
- ÇATANA
-
-
[isim]
Filika büyüklüğünde, islimle işleyen deniz teknesi, küçük vapur, istimbot
- "Süslü, hususi birçok çarklı çatanalar geçer." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Filika büyüklüğünde, islimle işleyen deniz teknesi, küçük vapur, istimbot
- ÇAVDAR
-
-
[isim]
Buğdaygillerden, unlu tane veren bir bitki (Secale cereale)
-
Bu bitkinin esmer ve uzun tanesi
-
[isim]
Buğdaygillerden, unlu tane veren bir bitki (Secale cereale)
- ÇARMIH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Suçlunun öldürülmek amacıyla çivilendiği haç biçimindeki darağacı
-
Ana direkleri ve gabya çubuklarını yandan tutan halatlar
-
[isim]
Suçlunun öldürülmek amacıyla çivilendiği haç biçimindeki darağacı
- ÇAĞNAK
-
-
[isim]
Amniyon sıvısı
-
[isim]
Amniyon sıvısı
- ÇAKŞIR
-
-
[isim]
Paça bölümü diz üstünde veya diz altında kalan bir tür erkek şalvarı
- "İyi işlenmiş mavi çakşır ve mavi cepken giyerdi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kuşların ayağında bulunan ve süs gibi görünen tüy
-
[isim]
Paça bölümü diz üstünde veya diz altında kalan bir tür erkek şalvarı
- ÇAPULA
-
-
[isim]
Kaba deriden yapılmış ucu sivri ve kıvrık ayakkabı
-
[isim]
Kaba deriden yapılmış ucu sivri ve kıvrık ayakkabı