Sonunda ç olan 5 harfli 106 kelime var. Ç harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ç harfi olan kelimeler listesine ya da başında ç harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AYRIÇ
-
-
[isim]
Yol kavşağı, iki yolun ayrıldığı yer
-
[isim]
Yol kavşağı, iki yolun ayrıldığı yer
- GÜMEÇ
-
-
[isim]
Bal peteğini oluşturan altı köşeli gözeneklerden her biri
-
[isim]
Bal peteğini oluşturan altı köşeli gözeneklerden her biri
- İNANÇ
-
-
[isim]
Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma
- "Otuz yıl boyu, Türk tiyatrosunun, Türk oyunları ile kalkınacağına inancını bir gün yitirmedi." (Haldun Taner)
-
Birine duyulan güven, inanma duygusu
-
İnanılan şey, görüş, öğreti
- "Kendi getirdikleri inançtan başka her şeye kapalıdır zevkleri." (Nurullah ataç)
-
Tanrı'ya, bir dine inanma, akide, iman, itikat
- "Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir." (Anayasa)
-
[isim]
Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma
- ÖDÜNÇ
-
-
[isim]
İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey
- "Kısa ve uzun vadeli hiçbir ödünç alma imkânı yoktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey
- ERKEÇ
-
-
[isim]
İğdiş edilmiş, üç yaşından büyük erkek keçi
-
[isim]
İğdiş edilmiş, üç yaşından büyük erkek keçi
- NESİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doku
-
Dokuma
-
[isim]
Doku
- ÖVÜNÇ
-
-
[isim]
Övünme, kıvanç, iftihar
- "Bütün oba sevdalıları korumanın sevinci, övüncü içindeydi." (Yahya Kemal)
- "Sevgili eşini kaçırarak almış olmaktan büyük övünç duyardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Övünme, kıvanç, iftihar
- USANÇ
-
-
[isim]
Usanma duygusu, bıkma, bıkkınlık, melal
- "Çehremde usanç alametlerinin arttığını sezen kâhya sustu." (Refik Halit Karay)
- "Efendim, Tanrının günü aynı pilava kaşık sallamaktan usanç getirmişsindir." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Binlerce kahraman, bu yazın usanç veren günlerini de ateşe, ısınmış demire karşı ve kızgın toprak üstünde geçirecekler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Usanma duygusu, bıkma, bıkkınlık, melal
- BODUÇ
-
-
[isim]
Ağaç veya topraktan yapılmış küçük su kabı
-
[isim]
Ağaç veya topraktan yapılmış küçük su kabı
- ÇEKİÇ
-
-
[isim]
Çivi çakma, madenleri dövme vb. işlerde kullanılan saplı bir el aleti
-
Yaklaşık 1,20 m uzunluğundaki madenî tele bağlı ve ağırlığı 7,257 kg olan gülle
-
[isim]
Çivi çakma, madenleri dövme vb. işlerde kullanılan saplı bir el aleti
- KULAÇ
-
-
[isim]
Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık
- "Hortum beş on kulaç ötemize yanaşmıştı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık
- EZGİÇ
-
-
[isim]
Boyaları ezmeye yarayan demir veya porselen alet
-
[isim]
Boyaları ezmeye yarayan demir veya porselen alet
- DİKEÇ
-
-
[isim]
Bağ çubuğu dikmek için delik açmaya yarayan demir
-
Kazık, sırık, ağaç çubuk
-
[isim]
Bağ çubuğu dikmek için delik açmaya yarayan demir
- SURUÇ
- ...
- ANGIÇ
-
-
[isim]
Harman zamanı fazla sap yüklemek için öküz ve at arabalarının iki tarafına takılan parmaklık, kanat
-
[isim]
Harman zamanı fazla sap yüklemek için öküz ve at arabalarının iki tarafına takılan parmaklık, kanat
- MİRAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Göğe çıkma
-
[isim]
Göğe çıkma
- BABAÇ
-
-
[isim]
Erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı
- "Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler." (Burhan Felek)
-
[isim]
Erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı
- KUMUÇ
-
-
[isim]
Sivrisineğe benzer çok küçük bir tür sinek
-
İçine et veya peynir konarak yapılan bir çeşit sigara böreği
-
[isim]
Sivrisineğe benzer çok küçük bir tür sinek
- SÜREÇ
-
-
[isim]
Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi, vetire, proses
- "Kitaba aldığım bu yazılar, gerçekte siyasal kavgamın gelişme sürecinde önemli bir tavır takınmayı vurgulamaktadır." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi, vetire, proses
- ÜZÜNÇ
-
-
[isim]
Üzüntü
- "Çocukların oyun gürültülerinde bile insanı burkan bir üzünç gizlidir." (Selim İleri)
-
[isim]
Üzüntü