Başında ç olan 5 harfli 224 kelime var. Ç harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ç harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ç harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ç bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEKYA
- ...
- ÇİZGİ
-
-
[isim]
Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril
- "Bu kâğıda üç çizgi çekti." (Ömer Seyfettin)
-
Yüz ve vücut hatlarının her biri
- "Gözlerinin rengi, yüzünün çizgileri, boyu bosu bile değişmiyordu." (Oktay Rifat)
- "Tüm Müslümanlar aralarındaki kızgınlıklara, kinlere, o gün bir çizgi çekeceklerdi." (Haldun Taner)
-
Bir noktanın yürütülmesiyle oluşan biçim
- "Çizginin yalnız uzunluk boyutu vardır."
-
Temel
- "Ben hayatımı yeniden ve bambaşka çizgiler üzerinde kuracağım." (Atilla İlhan)
-
Bir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır
-
[isim]
Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril
- ÇARŞI
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri
- "Elbet çarşıda bir kahve, bir çaycı dükkânı bulurum." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Her gün çarşı pazar dolaşarak ona küçük bir apartman hazırlamaya çalışıyoruz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri
- ÇATIŞ
-
-
[isim]
Çatma işi veya biçimi
-
[isim]
Çatma işi veya biçimi
- ÇAKAL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı (Canis aureus)
-
Kurnaz, yalancı, düzenci, aşağılık kimse
-
[sıfat]
Titiz, huysuz, görgüsüz
-
[isim]
Etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı (Canis aureus)
- ÇEVRE
-
-
[isim]
Bir şeyin yakını, dolayı, etraf
- "Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır." (Oktay Rifat)
-
Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam
- "Her girdiği çevreye kişiliği ile birlikte olgun ve asil bir huzur havası getirirdi." (Haldun Taner)
-
Sırma işlemeli mendil
- "Geçen gün sandığı karıştırırken elime işlemeli çevreler geçti." (Mahmut Yesari)
-
Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit
- "Siyasi çevreler. Sanat çevresi."
-
Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit
- "Babanın ve çevresinin var güçleri ile destekledikleri düşünülebilir." (Haldun Taner)
-
Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst
-
Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi
-
Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü
-
[isim]
Bir şeyin yakını, dolayı, etraf
- ÇÖĞME
-
-
[isim]
Çöğmek işi
-
[isim]
Çöğmek işi
- ÇÖKEL
-
-
[isim]
Taşan bir suyun çekildikten sonra bıraktığı tortu
-
Çökelti
-
[isim]
Taşan bir suyun çekildikten sonra bıraktığı tortu
- ÇİSEN
- ...
- ÇEKİŞ
-
-
[isim]
Çekme işi veya biçimi
- "Bir düğümü bir çekişte açmak imkânını temin eden kesik ip ucunu bulunca durdular." (Peyami Safa)
-
Bir motorun çekme gücü
- "Benim arabanın çekişi çok iyi."
-
Ağız kavgası
-
[isim]
Çekme işi veya biçimi
- ÇÖKÜM
-
-
[isim]
Çökme biçimi, inhitat
-
[isim]
Çökme biçimi, inhitat
- ÇİĞİT
-
-
[isim]
Çekirdek, özellikle pamuk çekirdeği
-
[isim]
Çekirdek, özellikle pamuk çekirdeği
- ÇİĞİL
- ...
- ÇİZİK
-
-
[isim]
Çizgi
-
Sıyrık, çizgi biçiminde yara
- "Şapkası ezilmiş, ceketi yakasından ta omuzuna kadar yırtılmış, yüzü gözü çizikler, çürükler içinde..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Çizilmiş
-
[isim]
Çizgi
- ÇAKMA
-
-
[isim]
Çakmak işi
-
Vurulup çakılarak yapılmış kuyumcu işi
-
Bu işte kullanılan kuyumcu kalıbı
-
Deri hastalığı, yara, çıban
-
[isim]
Çakmak işi
- ÇANDI
-
-
[isim]
Çivisiz, birbirine geçirilme yöntemine göre kesilmiş hazır kereste
- "Evi, ahırı, samanlığı babadan kalma, çandı yani çivisiz yapılmış keresteler birbirine geçirilerek yapılmış." (Halide Edip Adıvar)
-
Tahta kapak veya tavan
-
[isim]
Çivisiz, birbirine geçirilme yöntemine göre kesilmiş hazır kereste
- ÇATIK
-
-
[sıfat]
Çatılmış olan
- "O çatık kara kaşlı, al yanaklı hanımın kucağına oturmak lazım gelmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Çatılmış olan
- ÇÖRTÜ
-
-
[isim]
Değirmende buğday teknesi oluğu
-
[isim]
Değirmende buğday teknesi oluğu
- ÇUŞKA
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Acı biber, kırmızıbiber
-
[isim]
Acı biber, kırmızıbiber
- ÇEKEK
-
-
[isim]
Kayık, mavna ve küçük gemilerin karaya çekildikleri yer
- "Kıyıdaki kayık çekekleri yıktırıldı."
-
[isim]
Kayık, mavna ve küçük gemilerin karaya çekildikleri yer