Başında ç olan 4 harfli 36 kelime var. Ç harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ç harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ç harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ç bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇARE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu
    • "Sonra aklına daha emin bir çare gelmiş gibi ters yüzü geri döndü." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Sıkboğaz etme çocuğum. Bir çaresine bakacağız. Ben annenle konuşurum.." (Mahmut Yesari)
  2. Tedavi yolu, deva

ÇİLE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zahmet, sıkıntı
    • "Dargınlık insanların bütün ömrünü dolduran bir çile, bir ezadır." (Refik Halit Karay)
    • "Âşıkın olmaz mı çile çekmesi / Çilenin olmaz mı boyun bükmesi." (Seyrani)
    • "Yirmi beş senedir Beykoz'daki o tekke gibi evde çile dolduruyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Karşı taraftan konuşanın kolağası Mustafa Kemal oluşu hepsini çileden çıkarır." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem

ÇİFT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler)
    • "Harmanı biz dövelim, öküzleri biz çifte koşalım, tarlayı biz sürelim, siz yukarıda aşık atın." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [isim] Bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş
    • "Kocası İtalyan, karısı Sırbistanlı olan bu çift ile araları pek iyi idi, ailece de görüşüyorlardı." (Refik Halit Karay)
  3. [isim] Toprağı sürmek için birlikte koşulan iki hayvan
  4. [isim] Küçük maşa veya cımbız
    • "Kuyumcu çifti. Saatçi çifti."

ÇEÇE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İki kanatlılardan, insana uyku hastalığı aşılayan, sinekten büyük bir cins Güney Afrika böceği (Glossina)

ÇITA

  1. [isim] Düzgün biçilmiş uzun ve ensiz tahta

ÇAPA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Tarlalarda toprağı işlemek için kullanılan ağaç veya demir saplı kazı aracı
    • "İleride iki büklüm eğilmiş, elindeki çapayla tarhlarda çalışan bahçıvan, otomobilin gelişini görünce ağır ağır doğruldu." (Halide Edip Adıvar)
  2. Çapalama işi

ÇEKİ

  1. [isim] Tartı
  2. 225,978 kg olan, odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan ağırlık ölçü birimi
  3. Üzüntü, sıkıntı
  4. Kadınların başlarına bağladıkları örtü

ÇEŞM
...
ÇATI

  1. [isim] Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü
    • "Sık ağaçlar arasında yalnız üst katının çatısı görünen kırmızı aşı boyalı bir eski eve doğru yürüyorlardı." (Ömer Seyfettin)
  2. Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü
  3. Yapının tavanı ile damı arasındaki kullanılan yer
  4. İnsan ve hayvanda iskeletin kuruluşu
  5. Barınılan, sığınılan yer
  6. Belli bir maksada yönelik kimselerin oluşturduğu birlik
  7. Özne, nesne durumlarına göre, belirli çatı eklerinin fiil kök veya gövdelerine getirilen türev, bina: Sevinmek (sev-in-), sevdirmek (sev-dir-), sevindirmek (sev-in-dir-) gibi
  8. Hikâye, roman, piyes vb. edebî türlerde olay kuruluşu, kurgu
    • "Halit Ziya Uşaklıgil'in, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, Reşat Nuri Güntekin'in romanlarındaki sağlam çatıyı onunkilerde bulamazdınız." (Haldun Taner)
  9. Bir yapıyı örten ve eğik yüzeyleri olan damın tahtadan iç yapısı

ÇİZİ

  1. [isim] Çizgi
  2. Saban demirinin toprakta bıraktığı iz
  3. Tutum, davranış

ÇIĞA

  1. [isim] Mersin balığının, yumurtasından havyar yapılan türü (Acipenser ruthenus)

ÇALI

  1. [isim] Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki

ÇİTİ

  1. [isim] Çitme işi

ÇUHA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tüysüz, ince, sık dokunmuş yün kumaş
    • "Yüzü al çuha gibi kızarmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇİTA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Etçil memeliler sınıfının etçiller takımının kedigiller familyasından bir hayvan

ÇOĞU

  1. [zamir] Bir şeyin büyük bölümü
    • "Biz o zaman okuduğumuz mısraların çoğunu ezber bilirdik." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "İkinci defa düğünümüzden bahsettim: -Biraz daha sabret Sara dedi. Çoğu gitti azı kaldı." (Aka Gündüz)
  2. Çok kimse
    • "Arkadaşlarımın çoğu gibi mektebe lalalarla, uşaklarla gitmedim." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

ÇİNİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve genellikle çiçek resimleriyle bezeli, pişmiş, balçık levha, fayans
    • "Bizi sarar bir sülüs yazı görsek duvarda / Bize heyecan verir bir parça yeşil çini." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. [sıfat] Sırlı ve süslü, pişmiş balçıktan yapılmış olan
    • "Çini sobayı gürültü etmemeye çalışarak yakardı." (Refik Halit Karay)

ÇAĞA

  1. [isim] Çocuk, bebek

ÇABA

  1. [isim] Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor
    • "Yoksa başlı başına zafer, boşuna bir çaba olur." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Onu kurtarabilmek için olmayacak şeylere saldırmak derecesinde bir çaba gösteriyorsunuz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Tehlikeyi anlamış olacak ki seçimlerde oylarını dağıtmamaya çaba harcıyordu." (Tarık Buğra)

ÇİSE

  1. [isim] İnce yağmur, çisenti

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü