Sonunda ü olan 6 harfli 76 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÖMÜRÜ
-
-
[isim]
Sömürme işi
-
[isim]
Sömürme işi
- FAULLÜ
-
-
[sıfat]
Faulü olan, faul yapmış olan
-
[zarf]
Faul yaparak
- "Çok faullü oynadığı için oyundan alındı."
-
[sıfat]
Faulü olan, faul yapmış olan
- ÖMÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Ömrü uzun olan
- "Tanrı ömürlü etsin."
-
Uzun süreli
- "Arkadaşlıkları ömürlü olmadı."
-
[sıfat]
Ömrü uzun olan
- İÇÖRGÜ
- ...
- ÖRTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Örtüsü olan
- "Orta yaşlı, başı örtülü bir kadın yanımda duruyor." (Refik Halit Karay)
-
Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış
- "Yerler yemyeşil ve ıslak bir çimenle örtülü." (Ahmet Haşim)
-
[zarf]
Açıklama yapmadan, belli belirsiz bir biçimde, müphem
-
[sıfat]
Örtüsü olan
- GÜDÜCÜ
-
-
[isim]
Gütme işini yapan kimse
- "Sonra kendi güdücüsü de istese durduramaz." (Memduh Şevket Esendal)
-
Çoban, sığırtmaç
-
[isim]
Gütme işini yapan kimse
- ÜZÜMSÜ
-
-
[sıfat]
Üzümü andıran, üzüme benzeyen, üzüm gibi
-
[sıfat]
Üzümü andıran, üzüme benzeyen, üzüm gibi
- FÖTRLÜ
- ...
- GÜNÜCÜ
-
-
[sıfat]
Kıskanç
-
[sıfat]
Kıskanç
- ÖDÜNCÜ
-
-
[isim]
Ödün veren, tavizci
- "Yüze gülücülüğün at oynattığı bir aydınlar ortamında küsebilmek bile insanı ödüncülerden ayıran bir nitelik oluyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ödün veren, tavizci
- ÇÖZÜCÜ
-
-
[isim]
Başka bir maddeyi çözme özelliği olan şey
- "Altın suyu altının çözücüsüdür."
-
Elektronik alıcılar için şifre veya bilgi çözücü
-
[isim]
Başka bir maddeyi çözme özelliği olan şey
- KÜSÜLÜ
-
-
[sıfat]
Aralarında dargınlık, küskünlük bulunan
- "Bayram gelir küsülüler barışır." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
Aralarında dargınlık, küskünlük bulunan
- BÜRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Bürünmüş
-
[sıfat]
Bürünmüş
- ÖVÜNTÜ
-
-
[isim]
Övünülecek tutum veya davranış
- "İstikbalini sağlamış olmanın o sinire batan, manasız güveni, budalaca övüntüsü..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Övünülecek tutum veya davranış
- DÖKÜLÜ
- ...
- ÜZÜMLÜ
-
-
[sıfat]
İçinde üzüm olan
-
[sıfat]
İçinde üzüm olan
- ÖYKÜCÜ
-
-
[isim]
Hikâyeci
- "Kentin bütün ozanları, öykücüleri oraya gelir akşamları." (Çetin Altan)
-
[isim]
Hikâyeci
- ÜZÜNTÜ
-
-
[isim]
Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür
- "Sesinde bir üzüntü hatta bir sitem sezdim." (Aka Gündüz)
- "Üzüntü versin diye ara sıra uydurduğu yalanların tesiri altında kalmıştım." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür
- KÜRKÇÜ
-
-
[isim]
Hayvan postlarından kürk hazırlayan veya bu işin ticaretini yapan kimse
-
[isim]
Hayvan postlarından kürk hazırlayan veya bu işin ticaretini yapan kimse
- ÜLKÜCÜ
-
-
[sıfat]
Bir ülküye çıkar gütmeden bağlı olan, idealist
- "Bunların aralarında ülkücü ve vatanlarını canlarından binkat fazla seven gazeteciler, yazarlar vardı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Bir ülküye çıkar gütmeden bağlı olan, idealist