Sonunda zlı olan 25 kelime var. ZLI ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde zlı olan kelimeler listesine ya da başında zlı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
PLAJİYOKLAZLI
ANALIKIZLI, ORTOKLAZLI
İMTİYAZLI
İTİRAZLI, PERVAZLI, YALDIZLI, YILDIZLI
BEYAZLI, BOĞAZLI, GARAZLI, MARAZLI, MECAZLI, OLMAZLI, SAKIZLI, TARAZLI
AĞIZLI, ANIZLI, İVAZLI
BAZLI, CAZLI, GAZLI, HIZLI, NAZLI, SAZLI
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PLAJİYOKLAZLI
- ...
- ORTOKLAZLI
- ...
- ANALIKIZLI
-
-
[isim]
Yuvalama
-
[isim]
Yuvalama
- İMTİYAZLI
-
-
[sıfat]
Ayrıcalığı olan, ayrıcalık tanınan, ayrıcalıklı
- "Türklerin arasında eskiden de şimdi de imtiyazlı bir sınıf yoktur." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Ayrıcalığı olan, ayrıcalık tanınan, ayrıcalıklı
- İTİRAZLI
- ...
- PERVAZLI
- ...
- YILDIZLI
-
-
[sıfat]
Üzerinde yıldız bulunan
-
Bulutsuz, duru, açık
- "Bir yaz gecesi, bir cumartesi akşamı, bir sayfiye yeri, ılık mı ılık, yıldızlı mı yıldızlı, durgun mu durgun." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Üzerinde yıldız bulunan
- YALDIZLI
-
-
[sıfat]
Üzerine yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş
- "Tavanlar, duvarlar, kapılar, hep kartonpiyerli, yaldızlı." (Sermet Muhtar Alus)
-
Aldatıcı, göz boyayıcı
- "Yaldızlı sözler."
-
[sıfat]
Üzerine yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş
- GARAZLI
-
-
[sıfat]
Kin güden, garazı olan
- "Güzellik ilahesi değildiler ama bu garazlı çirkinleştirmeler çok ileri gidiyordu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kin güden, garazı olan
- BEYAZLI
-
-
[sıfat]
Beyazı bulunan
- "Kavisli yollarına kakılmış beyazlı siyahlı çakıl taşları henüz sulanmış." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Beyazı bulunan
- OLMAZLI
-
-
[sıfat]
Olması ihtimal dışı olan
-
[sıfat]
Olması ihtimal dışı olan
- TARAZLI
- ...
- BOĞAZLI
-
-
[sıfat]
Boğazı olan
- "Boğazlı testi."
-
Çok yemek yiyen, yemek isteği çok olan, iştahlı
- "... Mustafa da boğazlı adam. Can boğazdan gelir, diyor, yiyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Boğazı olan
- SAKIZLI
-
-
[sıfat]
Sakızı olan, içinde sakız bulunan
-
[sıfat]
Sakızı olan, içinde sakız bulunan
- MECAZLI
-
-
[sıfat]
Gerçek anlamından saptırılarak benzetmeli olarak kullanılmış (söz)
-
[sıfat]
Gerçek anlamından saptırılarak benzetmeli olarak kullanılmış (söz)
- MARAZLI
-
-
[sıfat]
Hastalıklı, hasta
-
[sıfat]
Hastalıklı, hasta
- AĞIZLI
-
-
[sıfat]
Ağzı herhangi bir biçimde olan
- "Dar ağızlı vazo."
-
[sıfat]
Ağzı herhangi bir biçimde olan
- İVAZLI
-
-
[sıfat]
Ödünlü
-
Karşılığı olan
-
[sıfat]
Ödünlü
- ANIZLI
-
-
[sıfat]
Üstünde anız bulunan (tarla)
-
Henüz anız durumunda olan (tarla)
-
[sıfat]
Üstünde anız bulunan (tarla)
- NAZLI
-
-
[sıfat]
Kolayca gönlü olmayan, kendini ağır satan, ısrar bekleyen, işveli, edalı
- "Nazlı mı nazlı, süzüm süzüm süzülen bir kız çocuğuydu." (Tarık Buğra)
-
Üstüne titrenilen, değer verilen
- "Ben çocukluğumdan beri gayet nazlı büyüdüm." (Peyami Safa)
-
Özen isteyen, nazik
-
Sağlığını, dayanıklılığını çabuk yitiren
-
[sıfat]
Kolayca gönlü olmayan, kendini ağır satan, ısrar bekleyen, işveli, edalı