Sonunda zlü olan 12 kelime var. ZLÜ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde zlü olan kelimeler listesine ya da başında zlü olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
PARAGÖZLÜ
GÜNDÜZLÜ, İKİYÜZLÜ, TOKGÖZLÜ
AÇGÖZLÜ, PÜRÜZLÜ, ÜNSÜZLÜ
ÜÇÜZLÜ
GÖZLÜ, SÖZLÜ, YÜZLÜ
ÖZLÜ
L Z Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ZÜL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PARAGÖZLÜ
- ...
- GÜNDÜZLÜ
-
-
[sıfat]
Okula gündüz giden, yatılı olmayan (öğrenci), yatısız, nehari
- "Akşam etütte yoklama yapılınca o kargaşalıkta iki açıkgöz arkadaşımızın gündüzlülere karışıp mektepten kaçtıkları anlaşıldı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Okula gündüz giden, yatılı olmayan (öğrenci), yatısız, nehari
- İKİYÜZLÜ
-
-
[sıfat]
Özü sözü bir olmayan, riyakâr, mürai
- "Kocasının zayıf bir adam olduğunu bilmez miydi, bilirdi, şimdi bir de ikiyüzlü olduğunu gözleriyle görüyordu." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Özü sözü bir olmayan, riyakâr, mürai
- TOKGÖZLÜ
-
-
[sıfat]
Gözü malda olmayan, gözü tok, açgözlü karşıtı
-
[sıfat]
Gözü malda olmayan, gözü tok, açgözlü karşıtı
- ÜNSÜZLÜ
-
-
[sıfat]
İçinde ünsüz harf bulunan (söz)
-
[sıfat]
İçinde ünsüz harf bulunan (söz)
- PÜRÜZLÜ
-
-
[sıfat]
Pürüzü olan
- "Pürüzlü cilt."
-
Boğuk ve bozuk (ses)
- "Sesi hâlâ pürüzlü idi." (Haldun Taner)
-
Karışık, güç (durum, iş)
- "Mesele pürüzlüdür, bir skandal hâlini almasından korkulur." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Pürüzü olan
- AÇGÖZLÜ
-
-
[sıfat]
Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, açgöz, gözü aç, doymaz, tamahkâr, haris, hırslı, cam göz, tokgözlü karşıtı
- "Bir sürü dedikodudan çekindim, eksik olmasın muhtar pek açgözlü değilmiş." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, açgöz, gözü aç, doymaz, tamahkâr, haris, hırslı, cam göz, tokgözlü karşıtı
- ÜÇÜZLÜ
-
-
[sıfat]
Üçüzleri olan (ana)
-
Üçü bir arada olan
- "Fransa ile yaptığımız üçüzlü paktın aleyhinde bulunanların..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Üçüzleri olan (ana)
- GÖZLÜ
-
-
[sıfat]
Gözü olan
-
Herhangi bir biçimde veya renkte gözü olan
- "İri gözlü. Yeşil gözlü."
-
Bölmesi veya gözleri olan
- "Bu masa üç gözlüdür."
-
Deliği olan
- "Sık gözlü kalbur."
-
[sıfat]
Gözü olan
- SÖZLÜ
-
-
[sıfat]
Sözle, konuşma biçiminde yapılan, şifahi, yazılı karşıtı
- "Sözlü sınav."
-
[isim]
Evlenmek için birbirine söz vermiş olan kimse, yavuklu
-
[sıfat]
Sözle, konuşma biçiminde yapılan, şifahi, yazılı karşıtı
- YÜZLÜ
-
-
[sıfat]
Yüzü herhangi bir nitelikte olan
- "Yanında ... kapkara yüzlü, bembeyaz dişli lakin çırılçıplak olmayan bir de zenci vardı." (Refik Halit Karay)
-
Şımartılmış, yüz bulmuş (kimse)
-
[sıfat]
Yüzü herhangi bir nitelikte olan
- ÖZLÜ
-
-
[sıfat]
Özü olan, öz bölümü çokça olan
- "Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Benliğinde, varlığında, yapısında herhangi bir nitelik bulunan
- "Ben o kadar bedbaht, doğru özlü bir kadınım ki beni sonra anlayacaksınız." (Aka Gündüz)
-
Yapışkan, verimli (toprak)
-
Düşünceyi gereksiz söz kullanmadan bildiren
- "Özlü anlatım."
-
[sıfat]
Özü olan, öz bölümü çokça olan