Sonunda zik olan 20 kelime var. ZİK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde zik olan kelimeler listesine ya da başında zik olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

11 Harfli Kelimeler

KÜLTÜRFİZİK

10 Harfli Kelimeler

ASTROFİZİK, RADYOFİZİK, SİNESTEZİK

9 Harfli Kelimeler

ANALJEZİK, ANESTEZİK, BİYOFİZİK, METAFİZİK, SELÜLOZİK

8 Harfli Kelimeler

ALİNAZİK, JEOFİZİK

7 Harfli Kelimeler

BİLEZİK

5 Harfli Kelimeler

BAZİK, BEZİK, ÇİZİK, EMZİK, FİZİK, MÜZİK, NAZİK

4 Harfli Kelimeler

EZİK


Kelime bulma makinesi

K Z İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

İZ, Kİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KÜLTÜRFİZİK

  1. [isim] Jimnastik

ASTROFİZİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yıldız fiziği

SİNESTEZİK
...
RADYOFİZİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Radyoelektriğe ilişkin olayları inceleyen bilim dalı

SELÜLOZİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] İçinde selüloz bulunan
    • "Selülozik boya."

ANESTEZİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eter, kloroform gibi uyuşturma özelliği olan

METAFİZİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Doğa ötesi

BİYOFİZİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fizyolojide geçen fiziksel olayların bilimi, biyolojik fizik

ANALJEZİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. Ağrı kesici

ALİNAZİK

  1. [isim] Közlenmiş patlıcan, sarımsaklı yoğurt ve kıyma ile yapılan bir çeşit yemek

JEOFİZİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yer yuvarlağını ve atmosferi etkileyen doğal fiziksel olayların incelenmesi

BİLEZİK

  1. [isim] Genellikle altın, gümüş vb. elementlerden yapılan ve bileğe süs için takılan halka
    • "Saçları o kalın altın bilezikler gibi yaldız sarısına boyalıdır." (Memduh Şevket Esendal)
  2. İki borunun ucunu birleştirmeye yarayan halkaya benzer parça
    • "Sonra ayağını yandaki su borusunun bileziğine koydu." (Çetin Altan)
  3. Motor pistonlarına, yağlama, soğutma, özellikle sızıntıyı önleme vb. amaçlarla yerleştirilmiş, genel olarak dökme demirden yapılmış, uçları açık ve esnek halka
  4. Mobilyaların ayak altlarına takılan kare, dikdörtgen, silindir, kesik koni vb. şekilli, pirinç veya nikel kaplı demirden yapılmış, iki ucu delik gereç
  5. Kelepçe

BEZİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İki, üç veya dört kişi arasında 96 kâğıtla oynanan bir çeşit iskambil kâğıdı oyunu
    • "Beybabanın bezik oynayışı da pek alengirlidir." (Salâh Birsel)

FİZİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Maddenin kimyasal yapısındaki değişiklikler dışında genel veya geçici yasalara bağlı, deneysel olarak araştırılabilen, ölçülebilen, matematiksel olarak tanımlanabilen madde ve enerji olgularıyla uğraşan bilim dalı
    • "Fizik bilimi mekanik, ısı, ışık, elektrik ve manyetizma bölümlerine ayrılır."
  2. İnsanın doğal yapısı
  3. Kişinin dış görünüşü

MÜZİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Birtakım duygu ve düşünceleri belli kurallar çerçevesinde uyumlu seslerle anlatma sanatı, musiki
    • "Müzik eğitimi."
  2. Bu biçimde düzenlenmiş seslerden oluşan eserlerin okunması veya çalınması
    • "Bu akşam güzel bir müzik dinledik."

EMZİK

  1. [isim] Süt çocuklarını oyalamak için ağızlarına verilen kauçuk meme
    • "Parkta daldılar dedikoduya / Dün kaldıkları yerden devam ettiler / Yavrular da birbirlerine / Emziklerini ikram ettiler." (Arif Nihat Asya)
  2. Beslemek için süt çocuklarına meme yerine emdirilen ağzı kauçuklu süt şişesi, biberon
    • "Hem ağzımdan yaralandığımı, üç gün kapalı dudaklarımın arasından emzikle süt içtiğimi nasıl unutuyormuşum?" (Reşat Nuri Güntekin)
  3. İbrik, çaydanlık, testi vb. kapların, suyu azar azar akıtmaya yarayan içi delik uzantısı, ibik
    • "Çaydanlığın emziği tıkanmış."
  4. Sigara ağızlığı

BAZİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Baz niteliği gösteren
  2. Birleşiminde asit ve baz ağırlığı oranı normal tuza göre az fakat baz oranı normal tuza göre yüksek olan (tuz)

NAZİK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Başkalarına karşı saygılı davranan
    • "Nazik adam."
  2. İnce yapılı, narin
    • "Kadın fevkalade nazik ve güzel, çocuklar oya gibi idiler." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Özen, dikkat gösterilmezse kırılabilen, bozulabilen, kötüleşebilen
    • "Nazik bir bitki."
  4. Gerekli önlemler alınmadığında daha kötü olan, kritik
    • "Şimdi devleti tehlikeden kurtaracak pek nazik zamandır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  5. Dikkat isteyen, özen gerektiren
    • "Nazik bir iş."

ÇİZİK

  1. [isim] Çizgi
  2. Sıyrık, çizgi biçiminde yara
    • "Şapkası ezilmiş, ceketi yakasından ta omuzuna kadar yırtılmış, yüzü gözü çizikler, çürükler içinde..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. [sıfat] Çizilmiş

EZİK

  1. [isim] Bere, çürük
    • "Vücudu eziklerle dolu idi."
  2. [sıfat] Ezilmiş veya yassılmış
  3. [sıfat] Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü
    • "Hiç de ezik bulmaz kızını, hep güvenmiştir ona." (Tarık Buğra)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü