Başında ze olan 6 harfli 19 kelime var. Ze ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ze olan kelimeler listesine ya da sonu ze ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ze bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZENGİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı
- "Şık, zengin, keyfi yerinde, yazı Avrupa'da ve kışı Beyrut'ta geçiren Suriyelilerden biri idi." (Falih Rıfkı Atay)
- "En nihayet işi sigortacılığa dökerek bu yüzden hayli zengin olmuştu." (Haldun Taner)
-
Yararlı veya kendisinden beklenilen, istenilen nitelikleri çok olan
- "Zengin bir dil. Zengin bir kitaplık. Zengin bir anlatım."
-
Verimli
- "Zengin bir doğa."
-
Gösterişli
- "Zengin bir giysi."
-
[sıfat]
Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı
- ZEYTİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zeytingillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, 10-20 m yüksekliğinde, dalları dikensiz, yaprakları karşılıklı, küçük ve gümüş renginde, uzun ömürlü bir ağaç (Olea europaea)
-
Bu ağacın tazeyken yeşil, sonradan kararan, yüksek besin değeri taşıyan yağlı meyvesi
-
[sıfat]
Bu ağaçtan yapılmış, bu ağaçla kaplanmış
- "Zeytin baston."
-
[isim]
Zeytingillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, 10-20 m yüksekliğinde, dalları dikensiz, yaprakları karşılıklı, küçük ve gümüş renginde, uzun ömürlü bir ağaç (Olea europaea)
- ZEMZEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kâbe yakınında bulunan bir kuyu
-
Bu kuyunun Müslümanlarca kutsal sayılan suyu, zemzem suyu
- "Yavrum, hakkını helal et, ağzıma zemzem getir!" (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Kâbe yakınında bulunan bir kuyu
- ZEPLİN
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Hava gemisi
-
[isim]
Hava gemisi
- ZECREN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Yasaklayarak
-
Zorla
-
Eziyet ederek
-
[zarf]
Yasaklayarak
- ZEDELİ
-
-
[sıfat]
Zedelenmiş
-
[sıfat]
Zedelenmiş
- ZEYREK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Anlayışlı, uyanık, zeki
-
[sıfat]
Anlayışlı, uyanık, zeki
- ZERRİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Altından yapılmış
-
[isim]
Fulya
-
[isim]
Altın rengi, sarı
-
Bu renkte olan
-
[sıfat]
Altından yapılmış
- ZEVKÇE
- ...
- ZELBER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Büyük yük üzerine konulan küçük yük
-
[isim]
Büyük yük üzerine konulan küçük yük
- ZEVZEK
-
-
[sıfat]
Geveze
-
[sıfat]
Geveze
- ZEAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tımar
-
[isim]
Tımar
- ZEKİCE
-
-
[zarf]
Zeki olarak, zekiye uygun bir biçimde
- "Ona göre, Habil'in Kabil'i öldürmesinde zekice bir yan aranmamalıdır." (Salâh Birsel)
-
[zarf]
Zeki olarak, zekiye uygun bir biçimde
- ZEKALI
- ...
- ZEVALİ
- ...
- ZEMBİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hasırdan örülmüş saplı torba
- "Evin sabah alışverişini yapmış, elimde zembil, çarşıdan dönüyorum." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Hasırdan örülmüş saplı torba
- ZEBANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cehennem bekçisi
-
Zebella
-
[isim]
Cehennem bekçisi
- ZEVKLİ
-
-
[sıfat]
Beğenilen, hoşa giden
- "Bütün vücudumda zevkli ürpermelerle titriyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Askerlik bana idman ve gezinti gibi kolay ve zevkli geldi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Beğenisi olan (kimse)
-
[sıfat]
Beğenilen, hoşa giden
- ZEYBEK
-
-
[isim]
Batı Anadolu efesi
- "Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden / Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin" (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Ege yöresine özgü bir müzik veya oyun türü, zeybek havası
-
[isim]
Batı Anadolu efesi