Sonunda z olan 5 harfli 204 kelime var. Z harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde z harfi olan kelimeler listesine ya da başında z harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOLOZ
- ...
- BALOZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gemici, işçi vb. kimselerin eğlenmek için gittikleri içkili, danslı yer
- "Baloz merdiveninden çıkar gibi çıkılmaz ki gemi merdiveninden!" (Zeyyat Selimoğlu)
-
[isim]
Gemici, işçi vb. kimselerin eğlenmek için gittikleri içkili, danslı yer
- GENİZ
-
-
[isim]
Ağız ve burun boşluğunun arka bölümü
- "Genzi iyice yanmıştı, konuşamıyordu, başını iki yana sarsarak niçin diye sordu." (Tarık Buğra)
- "Genzinden çıkardığı seslerle ağlama taklidi yapıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Ağız ve burun boşluğunun arka bölümü
- MEBİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yumurtalık
-
[isim]
Yumurtalık
- LEZİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tadı güzel, lezzetli
-
Hoş, güzel, zevkli, latif
- "Bunun öte tarafında hayalî, leziz bir âlem mevcuttur." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Tadı güzel, lezzetli
- HOROZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tavukgillerden, tavuğun erkeği olan kümes hayvanı
- "Denizli horozu."
-
Ateşli silahlarda çakmak taşına veya merminin kapsülüne vurmaya yarayan metal parça
- "Çifteler dolduruldu, horozlar çekildi, iki el silah atıldı." (Orhan Veli Kanık)
-
Kapı zembereğinin mandalı
-
Kabadayı erkek
-
[isim]
Tavukgillerden, tavuğun erkeği olan kümes hayvanı
- UYMAZ
-
-
[sıfat]
Aykırı, başka türlü, mugayir
-
[sıfat]
Aykırı, başka türlü, mugayir
- ILGAZ
- ...
- ADSIZ
-
-
[sıfat]
Adı olmayan, isimsiz
-
Tanınmayan, bilinmeyen
- "Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Türklerde, ailesinden ayrıldığı için artık onun adını taşımak, onun adıyla anılmak hakkını yitirmiş olan, bir yararlık gösterdiğinde ancak ad kazanabilen delikanlı
-
[sıfat]
Adı olmayan, isimsiz
- BANAZ
- ...
- ANDIZ
-
-
[isim]
Yaprakları dikenli olan bir çeşit ardıç
- "Andız katranı."
-
Servi ağacı
- "İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı." (Cahit Uçuk)
-
Kırlarda yetişen yabani bir otun kökü
-
[isim]
Yaprakları dikenli olan bir çeşit ardıç
- SUSUZ
-
-
[sıfat]
Suyu olmayan, suyu bulunmayan
- "Bir kadeh rakıyı susuz ve bir hamlede içti." (Peyami Safa)
-
Suyu çok az olan
- "Susuz portakal."
-
Yağmursuz, kurak geçen
- "Susuz bir yaz."
-
Susamış olan
- "Koca bir tarihin tutuştuğu çöllerde susuz yanan insanların çatlak dudaklarında temaşa ediyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[zarf]
Su olmadan
- "Susuz bırakmak."
-
[sıfat]
Suyu olmayan, suyu bulunmayan
- HOTOZ
-
-
[isim]
Kadınların süs için saçlarının üstüne taktıkları, çeşitli renk ve biçimde yapılmış küçük başlık
-
Tavus kuşu, tavuk vb.nin başında bulunan tüyler
-
[isim]
Kadınların süs için saçlarının üstüne taktıkları, çeşitli renk ve biçimde yapılmış küçük başlık
- MİYAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sinek kurtçuklarının insanda ve hayvanlarda ortaya çıkardığı bozukluk
-
[isim]
Sinek kurtçuklarının insanda ve hayvanlarda ortaya çıkardığı bozukluk
- KİRAZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gülgillerden, ılıman iklimlerde yetişen bir meyve ağacı (Cerasus avium)
-
Bu ağacın kırmızı veya beyaz renkte, etli, sulu, tek çekirdekli meyvesi
- "Tabaktan ikişer kiraz daha alıyoruz." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Gülgillerden, ılıman iklimlerde yetişen bir meyve ağacı (Cerasus avium)
- KUVÖZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yaşanak
-
[isim]
Yaşanak
- MARAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hastalık
-
Dayanılması güç durum
-
[sıfat]
Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan
- "Aman ne maraz adamsın!"
-
[isim]
Hastalık
- NÜFUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçine geçme
- "Onu uzun müddet nüfuzu altında tuttuğuna bir misal olarak..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Tatlı bir duman, bütün varlığını sararak en derin yerlerine kadar nüfuz ediyordu." (Peyami Safa)
-
Söz geçirme, güçlü olma, erk
- "Birbirlerinin servetlerini, nüfuzlarını, rütbelerini, kabiliyetlerini bilirlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
İçine geçme
- JELOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Agaragar
-
[isim]
Agaragar
- DİKİZ
-
-
[isim]
Bakma, gözetleme, erkete
- "İsterseniz siz masanın altından dikiz edin ama belli olmasın." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Jale ... bilmem ben onu yine yakın dikize almış mıydım?" (Salâh Birsel)
-
[isim]
Bakma, gözetleme, erkete