Başında z olan 7 harfli 82 kelime var. Z harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde z harfi olan kelimeler listesine ya da sonu z harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında z bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZÜLBİYE
- ...
- ZARURET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zorunluluk
- "Kültür hâkim olduktan sonra, sanat ve hayat, mazi ve yeni zaruretler ne güzel uyuşuyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
Gereklilik
-
Sıkıntı, yoksulluk, fakirlik
- "Kıyafetinden dışarılıklı ve zarurette olduğu anlaşılan bir kadın ... kahvelerden birine girdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Zorunluluk
- ZAPPİNG
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız geçgeç
-
[isim]
Bakınız geçgeç
- ZAMPARA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sürekli kadın peşinde koşan, kadınlara düşkün (erkek), kadıncıl, keskin, zendost
-
[sıfat]
Sürekli kadın peşinde koşan, kadınlara düşkün (erkek), kadıncıl, keskin, zendost
- ZİFİRLİ
- ...
- ZORLAMA
-
-
[isim]
Zorlamak işi, zecir
- "İlk gençliğimin en büyük sıkıntısı bu şiir zorlamasıdır." (Falih Rıfkı Atay)
-
Özellikle oynaklarda ara keseciklerinin fıtığı olarak beliren, bir organın zorlanmış olmasıyla ortaya çıkan aksaklık veya bozukluk
-
[sıfat]
Zorlanarak sağlanan, cebrî
- "Melodram ile vodvilin temelde eş yapıda, zorlama türler olduğunu yazar durmadan." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Zorlamak işi, zecir
- ZAĞARCI
-
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda padişahın av köpeklerine bakan görevli
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda padişahın av köpeklerine bakan görevli
- ZEBELLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok iri yarı kimse
-
[isim]
Çok iri yarı kimse
- ZAMANLA
-
-
[zarf]
Aradan süre geçtikçe, giderek
- "Basınımızın gelişmesini gözden geçirirsek görürüz ki zamanla konular uzmanlıklar arasında bölüşülür." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Aradan süre geçtikçe, giderek
- ZEKİLİK
- ...
- ZIRLAMA
-
-
[isim]
Zırlamak işi
-
[isim]
Zırlamak işi
- ZERRECE
-
-
[zarf]
Zerre kadar
- "Kimseyi zerrece kıskandığını, kötülediğini, kin tuttuğunu görmedim." (Refik Erduran)
-
[zarf]
Zerre kadar
- ZEPHİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kesimevinde kesilen hayvanlar için kasapların ödedikleri vergi
-
[isim]
Kesimevinde kesilen hayvanlar için kasapların ödedikleri vergi
- ZEKASIZ
- ...
- ZIRILTI
-
-
[isim]
Zırıldama sesi veya işi
- "Durup dururken zırıltı mı çıkarmalı?" (Memduh Şevket Esendal)
-
Zımbırtı
- "Bırak hırboluğu diyor, çıkar o yenindeki zırıltıyı." (Atilla İlhan)
-
Can sıkan veya hoşa gitmeyen ses çıkaran nesne
- "Elindeki o zırıltıyı bırak."
-
Anlaşmazlık sebebiyle çıkan kavga, geçimsizlik
-
[isim]
Zırıldama sesi veya işi
- ZIPIRCA
- ...
- ZAFİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arıklık, zayıflık
-
Dermansızlık, güçsüzlük
-
[isim]
Arıklık, zayıflık
- ZAVALLI
-
-
[sıfat]
Acınacak kadar kötü durumda bulunan, mutsuz
- "Zavallıyı saatlerce kendine getiremediler." (Haldun Taner)
-
Gücü bir şeye yetmeyen, âciz
- "Bunu idrak etmekten o kadar zavallı ve biçareydi ki." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Acınacak kadar kötü durumda bulunan, mutsuz
- ZABİTAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Subaylar
-
[isim]
Subaylar
- ZARARLI
-
-
[sıfat]
Zarar veren, zararı dokunan, dokuncalı, muzır, tahripkâr
- "Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Zarar veren, zararı dokunan, dokuncalı, muzır, tahripkâr