Başında z olan 6 harfli 84 kelime var. Z harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde z harfi olan kelimeler listesine ya da sonu z harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında z bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZEPLİN
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Hava gemisi
-
[isim]
Hava gemisi
- ZAZACA
- ...
- ZIRHLI
-
-
[sıfat]
Zırh giymiş veya zırh kaplanmış
- "... uçsuz bucaksız bir tank, panzer ve zırhlı araba zinciri ... geçip gidiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Büyük bir bölümü mermilere ve uçak bombalarına karşı bir zırhla korunmuş, genellikle büyük tonajlı açık deniz gemisi
- "5-18 Mart muharebesi bizim zaferimizle bitmişti, düşman zırhlılarının canına okumuşuz." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Zırh giymiş veya zırh kaplanmış
- ZORLUK
-
-
[isim]
Sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük
- "Seyfi, zorluk karşısında kalırsa birini yakalayıp silah atmadan buraya dönecek." (Samim Kocagöz)
-
[isim]
Sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük
- ZEBANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cehennem bekçisi
-
Zebella
-
[isim]
Cehennem bekçisi
- ZİMMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üstünde olan şey
-
Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara veya para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para veya eşya
-
Bir kimsenin yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para
-
Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü
-
[isim]
Üstünde olan şey
- ZEVALİ
- ...
- ZIVANA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İki ucu açık küçük boru
- "Herhangi bir hastada aldığı tedbirlere rağmen beklediği sonucun doğmaması onu zıvanadan çıkarırdı." (Atilla İlhan)
- "Dürdane Hanım'ın aşkı seni zıvanadan büsbütün çıkarmış." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bir kilit dilinin yerleşmesi için açılmış delik
- "Kaç zamandır zaten bir acayipleşen oğlanın artık adamakıllı zıvanadan çıktığına hükmediyorlardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
İki ucu açık küçük boru
- ZAMKLI
-
-
[sıfat]
Üstüne zamk sürülmüş
-
[sıfat]
Üstüne zamk sürülmüş
- ZEYREK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Anlayışlı, uyanık, zeki
-
[sıfat]
Anlayışlı, uyanık, zeki
- ZIMNEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Üstü kapalı olarak, dolayısıyla
- "Konuyu bana zımnen anlattı."
-
[zarf]
Üstü kapalı olarak, dolayısıyla
- ZAKKUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zakkumgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, çiçekleri beyaz veya pembe renkli, kışın yapraklarını dökmeyen zehirli bir ağaççık, ağı ağacı, ağı çiçeği (Nerium oleander)
-
[isim]
Zakkumgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, çiçekleri beyaz veya pembe renkli, kışın yapraklarını dökmeyen zehirli bir ağaççık, ağı ağacı, ağı çiçeği (Nerium oleander)
- ZARFÇI
-
-
[isim]
Tenha bir yolda yere zarf bırakan, sonra da zarfı bulup alan kimseyi suçlayarak ve onun üstünü başını zorla arayarak zarf içindeki parayı ve o arada el çabukluğuyla diğer değerli şeyleri de alan hırsız, papelci
-
Sokaklarda iskambil kâğıtlarıyla halkı dolandıran bir tür dolandırıcı, papelci
-
[isim]
Tenha bir yolda yere zarf bırakan, sonra da zarfı bulup alan kimseyi suçlayarak ve onun üstünü başını zorla arayarak zarf içindeki parayı ve o arada el çabukluğuyla diğer değerli şeyleri de alan hırsız, papelci
- ZIRLAK
-
-
[sıfat]
Sürekli zırlayan
-
[sıfat]
Sürekli zırlayan
- ZEYBEK
-
-
[isim]
Batı Anadolu efesi
- "Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden / Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin" (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Ege yöresine özgü bir müzik veya oyun türü, zeybek havası
-
[isim]
Batı Anadolu efesi
- ZİYADE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok, daha çok, daha fazla
- "Tevkifhane müdürü de bizden ziyade onlarla ahbaplık etti." (Falih Rıfkı Atay)
-
Çoğalma, artma
-
[sıfat]
Çok, daha çok, daha fazla
- ZANGOÇ
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Kilise hizmetini gören ve çan çalan kimse
-
[isim]
Kilise hizmetini gören ve çan çalan kimse
- ZEKİCE
-
-
[zarf]
Zeki olarak, zekiye uygun bir biçimde
- "Ona göre, Habil'in Kabil'i öldürmesinde zekice bir yan aranmamalıdır." (Salâh Birsel)
-
[zarf]
Zeki olarak, zekiye uygun bir biçimde
- ZIKKIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zehir, ağı
-
İçki ve sigara
- "Bu zıkkım haramdır, insana zararı vardır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Zehir, ağı
- ZİFİRİ
- ...