Başında z olan 5 harfli 91 kelime var. Z harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde z harfi olan kelimeler listesine ya da sonu z harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında z bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZORBA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan (kimse), müstebit, mütegallibe, despot, diktatör
-
[sıfat]
Gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan (kimse), müstebit, mütegallibe, despot, diktatör
- ZAHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Açık, belli
-
[isim]
Dış yüz, görünüş
-
[zarf]
Kuşkusuz, elbette, şüphesiz
- "Zahir, o anda başıma kan çıkmış, yüzüm kızarmış olacak ki..." (Sermet Muhtar Alus)
-
[zarf]
Görünüşe göre, anlaşıldığına göre
- "Ben yanlış biliyormuşum zahir."
-
[sıfat]
Açık, belli
- ZABIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tutanak
- "Şimdi bir zabıt daha tutsam görev başında memura hakaretten, sülaleni yakarım senin." (Çetin Altan)
-
[isim]
Tutanak
- ZİGON
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İç içe geçen sehpa
-
[isim]
İç içe geçen sehpa
- ZEBUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Güçsüz, zayıf, âciz
- "İnsan gözünden ziyade, bu kafese konmuş vahşi, yırtıcı hayvanların, içleri hırs, haşinlik ve ürkeklikle dolu, heybetli fakat zebun gözlerine benziyordu." (Refik Halit Karay)
- "Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek." (Yavuz. Sultan Selim)
- "Bir zaman gelir ki sırf kendi icadımız olan bir his elinde zebun kalırız." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Güçsüz, zayıf, âciz
- ZÜYUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kalp veya ayarı düşük paralar
-
[isim]
Kalp veya ayarı düşük paralar
- ZENCİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Siyah ırktan olan kimse, siyahi
- "Avrupalılar arasında, bizi zenci gibi kara zannedenler varmış." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Siyah ırktan olan kimse, siyahi
- ZORLA
-
-
[zarf]
Zor kullanarak, cebren, zecren, metazori
- "Ona da bu hakikati zorla kabul ettirecekti." (Ömer Seyfettin)
-
İstemeyerek, isteksiz olarak, zoraki
- "Adama beş lira verdik, zorla başımızdan savdık." (Burhan Felek)
-
[zarf]
Zor kullanarak, cebren, zecren, metazori
- ZÜHUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İş çokluğu veya dalgınlık sebebiyle yanılma, geciktirme, ihmal etme
-
[isim]
İş çokluğu veya dalgınlık sebebiyle yanılma, geciktirme, ihmal etme
- ZİGOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Erkek ve dişi gametin birleşmesiyle oluşan döllenmiş hücre
-
[isim]
Erkek ve dişi gametin birleşmesiyle oluşan döllenmiş hücre
- ZEBRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tek parmaklılardan, ata benzeyen, derisi çizgili, Afrika'da yaşayan memeli hayvan (Equus zebra)
-
[isim]
Tek parmaklılardan, ata benzeyen, derisi çizgili, Afrika'da yaşayan memeli hayvan (Equus zebra)
- ZURNA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla veya dümbelekle birlikte çalınan nefesli çalgı
-
[isim]
Keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla veya dümbelekle birlikte çalınan nefesli çalgı
- ZAMME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ötre
-
[isim]
Ötre
- ZIMBA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Delgeç
-
Delgeçle açılan delik
-
[isim]
Delgeç
- ZANLI
-
-
[sıfat]
Şüpheli
-
[sıfat]
Şüpheli
- ZARCI
-
-
[isim]
Zar oyunu oynayan kimse
-
[isim]
Zar oyunu oynayan kimse
- ZARAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat
- "Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Bizden hiç kimseye zarar gelmez." (Ömer Seyfettin)
- "Usulleri, kaideleri bozanların zarar görecekleri muhakkaktı." (Ömer Seyfettin)
- "Bu davaya zarar verecek ihtiyarları ortadan kaldırmaya çalışmaktadır." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat
- ZİKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anma, söyleme, sözünü etme
- "Dün sizin zikriniz geçti."
-
Bir tarikata bağlı olanların Tanrı'nın adını art arda söylemesi
- "Zikir çekmek."
-
[isim]
Anma, söyleme, sözünü etme
- ZÜBDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öz (I)
-
[isim]
Öz (I)
- ZIHLI
-
-
[sıfat]
Zıhı olan
-
[sıfat]
Zıhı olan