Başında z olan 5 harfli 91 kelime var. Z harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde z harfi olan kelimeler listesine ya da sonu z harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında z bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ZÜPPE

  1. [sıfat] Giyinişte, söz söyleyişte, dilde, düşünüşte toplumun gülünç ve aykırı saydığı yapmacıklıklara ve aşırılıklara kaçan (kimse)
    • "Tuhaf, züppe bir muhit içine düştüm, diyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Seçkin görünmek için, bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen, hayranlık duyan ve onlar gibi davranmaya özenen (kimse), snop

ZÜYUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kalp veya ayarı düşük paralar

ZECRİ
...
ZİYAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zarar
    • "Ziyanımız, ölçülere sığmayacak kadar büyüktür." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Ah budala kız, gençliğinin kıymetini bilmiyorsun, güzelliğini ziyan ediyorsun." (Sermet Muhtar Alus)
    • "Bence ziyan olmuş, eski deyimiyle heder olmuş bir değerdir." (Haldun Taner)
    • "Biraz çabuk işe girişmiş olacağız ama ziyanı yok, diye düşündü." (Samim Kocagöz)

ZATEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Doğrusu, doğrusunu isterseniz, esasen, zati
    • "Başımıza ne gelirse hep bu herkese uymaktan gelir zaten..." (Necati Cumalı)

ZEBRA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Tek parmaklılardan, ata benzeyen, derisi çizgili, Afrika'da yaşayan memeli hayvan (Equus zebra)

ZOMBİ
...
ZIMBA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Delgeç
  2. Delgeçle açılan delik

ZULÜM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, kıygı, acımasızlık, haksızlık, eziyet, cefa
    • "Nöbetçinin siyah süngüsü zorbalığın ve zulmün bir timsali gibi gözlerimin önünden geçiyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)

ZENNE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kadın
    • "Zenne çorabı."
  2. Orta oyununda veya Karagöz'de kadın rolüne çıkan erkek oyuncu

ZAHİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Açık, belli
  2. [isim] Dış yüz, görünüş
  3. [zarf] Kuşkusuz, elbette, şüphesiz
    • "Zahir, o anda başıma kan çıkmış, yüzüm kızarmış olacak ki..." (Sermet Muhtar Alus)
  4. [zarf] Görünüşe göre, anlaşıldığına göre
    • "Ben yanlış biliyormuşum zahir."

ZAĞCI

  1. [isim] Kılağı yapan kimse

ZÜRRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tarımla uğraşanlar

ZAĞAR

  1. [isim] Bir cins çoban köpeği
    • "Azarlanmış bir zağar sümsüklüğüyle otelime kapandım." (Aka Gündüz)

ZARTA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yellenme

ZEYİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ek
  2. Bir yazıya ek olarak katılan parça
  3. Bir eseri tamamlamak için sonradan yazılan ek eser

ZAMAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
    • "Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım." (Ömer Seyfettin)
    • "Nihayet yalnız kaldığım bir zamanı avlayarak yanıma yaklaşıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Kaybolmuş şeyleri bulurum ama sen zamanı geçirmişsin, saatini bulamadım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
    • "Efendiler, az söylemek çok yapmak zamanı gelmiştir." (Atilla İlhan)
  3. Belirlenmiş olan an
  4. Çağ, mevsim
    • "Gül zamanı. Çocukluk zamanı."
  5. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit
  6. Dönem, devir
    • "Eski müdür zamanında hayli şımarmış olan bu miskin ve ukala herifi sepetledi." (Haldun Taner)
  7. Bir süre ile ilgili durum ve şartlar
    • "Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu." (Haldun Taner)
  8. Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram
  9. Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı
    • "Geldi, gelmiş, geliyor, gelecek, gelir."
  10. Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri

ZİHNİ
...
ZAMİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kişi, dönüşlülük, gösterme, soru ve belirsizlik kavramları vererek varlıkların yerini tutan söz, adıl
    • "Ben, sen, o, biz, siz, onlar; kendim, kendin, kendi, kendimiz, kendiniz, kendileri; bu, şu, o; kim, ne; biri."

ZİFAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gerdeğe girme, gerdek
    • "Zifafa girdiği gece kaynatası ölüverdi." (Ömer Seyfettin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü