Başında z olan 4 harfli 30 kelime var. Z harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde z harfi olan kelimeler listesine ya da sonu z harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında z bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ZATİ

  1. [zarf] Zaten
    • "Bu akşam zati geç kaldık." (Sait Faik Abasıyanık)

ZEKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, zeyrek
    • "En zeki hayvan maymundur."
  2. Çabuk ve kolay kavrayan
    • "Bildiğim, onun zeki bir genç olduğu ve ara sıra sevimli, ufak şiirler yazdığıdır." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Zekâ varlığı gösteren
    • "İnce, zeki bir kalemi vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)

ZERK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İç itim

ZAYİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kaybolma, yitme
  2. [sıfat] Kayıp
  3. [sıfat] Yok olmuş, elden çıkmış, mahvolmuş
  4. [sıfat] İşe yaramayan, yararsız, boş

ZİNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aralarında evlilik bağı olmayan kişiler arasındaki cinsel ilişki

ZÜHT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Takva

ZONK

  1. [isim] "Zonklamak" anlamındaki zonk zonk atmak, "vücudun bir yeri çok zonklamak" anlamındaki zonk zonk zonklamak deyimlerinde geçer
    • "Sağ koluma bir ok saplanmıştı sanki, bir yerden bir sinir zonk zonk atıyordu." (Nazlı Eray)

ZEVK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz
    • "İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Sokaktaki adam kişiliğine bürünmekten çok zevk alırdı." (Haldun Taner)
    • "Terfi ümidinde olmadıklarından resmî işlere ehemmiyet vermezler, zevklerine bakarlardı." (Refik Halit Karay)
  2. Güzeli çirkinden ayırt etme yetisi, beğeni
  3. Tat, lezzet
    • "Batı edebiyatında şarap içmekten, onun zevkinden hiç bahsedilmez." (Burhan Felek)
  4. Eğlence
    • "Su gibi para harcıyor, zevkine zevk, rahatına rahat katıyor." (Necati Cumalı)

ZAİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yok olan, ortadan kalkan, sürekli olmayan

ZULA

  1. [isim] Kaçak ve yasak şeylerin saklandığı gizli yer

ZADE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Oğul, evlat
    • "Şimdi bilmem ne zade namı altında, İstanbul'un en büyük zenginlerinden biriydi." (Ömer Seyfettin)
  2. [sıfat] Doğmuş

ZAAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düşkünlük, eksiklik, yetersizlik, zayıflık, dayanamama
    • "Kendisine zaafımdan ziyade metanetimi gösterdiğim kadın içeriye girdi." (Peyami Safa)
    • "Öteki, bütün bunları bir zaaf sayarak bu sefer ondan borç almış, ödememiş." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. İrade zayıflığı
    • "Her Havva kızı gibi övünmek onun da zaafıdır." (Haldun Taner)

ZAPT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zor kullanarak ele geçirme
    • "Bizans'ta Sırp memleketlerini zapt ettilerse de bir müddet sonra bazı kısımlara geniş otonomiler verdiler." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Tutma, hâkim olma
    • "İşte o vakit ben zaptı imkânsız bir vahşi kedi hâline girmişim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Neveser bir sevinç çığlığını zor zapt etmişti." (Atilla İlhan)

ZİRA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [bağlaç] Çünkü
    • "Heykeli atölyede bırakmak mecburiyetinde kaldım. Zira bahçede yaptırdığım kaide henüz bitmemişti." (Haldun Taner)

ZİLİ
...
ZONA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Deride, sinirler boyunca, özellikle gövde, bacak ve yüzde birtakım ağrılı fiskelerin dökülmesiyle beliren, mikroplu bir hastalık

ZARF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kap, kılıf, sarma
  2. İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese
    • "Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler." (Ahmet Haşim)
  3. İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap
    • "Kenarları ezik bir çift altın kahve fincanı zarfını elinde evirir çevirirdi." (Reşat Enis)
  4. Bir fiilin, bir sıfatın veya bir zarfın anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç: Az yaşamıştı. Geç kalınca utandı gibi

ZAZA
...
ZOKA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Büyük balıkları tutmakta kullanılan, küçük balık biçiminde, ucu iğneli kurşun parçası

ZARA
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü