Başında olan 9 harfli 29 kelime var. Yü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yü olan kelimeler listesine ya da sonu yü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında yü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YÜZDÜRMEK

  1. [-de] Yüzmesini sağlamak veya yüzme işini yaptırmak
    • "Burada değil, karşı kıyıda yüzdürüyorlar."
  2. [-i] Batmış veya oturmuş tekneyi suyun yüzüne çıkarıp yüzer duruma getirmek
    • "Batık gemileri yüzdürdüler."

YÜZYILLIK

  1. [sıfat] Yaklaşık olarak sürerliği yüzyıl olan, asırlık

YÜKSELMEK

  1. [nsz] Yükseğe çıkmak
    • "Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti." (Necati Cumalı)
  2. Fiyat, çoğalmak, artmak
  3. Aşaması artmak
  4. Unvan, rütbe vb. ilerlemek
  5. Güçlenmek, şiddetlenmek
    • "Sağdan soldan nargile gurultularının yükseldiği işitiliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  6. Yüce duruma gelmek, yücelmek
    • "Benim gözümde bu davranışıyla yükseldi."

YÜKLEYİCİ

  1. [isim] Yükleme işini yapan kimse
  2. Ağır yükleri kaldırma, taşıma veya yükleme işinde kullanılan araç

YÜZLENMEK

  1. [nsz] Şımarmak, yüz bulmak

YÜKSÜZLÜK
...
YÜKSELTEÇ

  1. [isim] Alçak veya yüksek frekanslı akımların yararlı etkilerini artırmaya yarayan araç, amplifikatör

YÜZÜVERME
...
YÜKSEKLİK

  1. [isim] Yüksek olma durumu
  2. Yükselti
  3. Geometrik biçimlerde, tabandan tepeye olan uzaklık
  4. Bir yıldızdan gelen ışın ile ufuk düzlemi arasındaki açı

YÜKLENMEK

  1. Yükleme işi yapılmak veya yükleme işine konu olmak
    • "Daha şimdiden evin bütün işleri Peyker'in üstüne yüklenmiş." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Kendi ağırlığını başka bir şey üzerine vermek, bedeniyle abanmak
    • "Araba durdukça önümdekine, kalktıkça arkamdakine yükleniyorum." (Burhan Felek)
  3. [-i] Bir yükü taşımayı üstüne almak
    • "Bavulları yüklendi."
  4. Üstüne düşmek, zorlamak
    • "Hep birden yüklenmişlerdi o zaman Rahmi'ye; saygısızlık ettin, kırdın diye." (Tarık Buğra)
  5. [-i] Bir şeyi yapmayı kabul etmek, üstüne almak

YÜCELTMEK

  1. [-i] Yükseltmek, yüce bir duruma getirmek
    • "Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ... için bütün gücümle çalışacağıma ... ant içerim." (Anayasa)

YÜZLEMECE

  1. [zarf] Birinin yüzüne karşı
    • "Arkadan söylemek doğru değil, yüzlemece söylemeli."
  2. Yüz yüze
    • "Yüzlemece muhakeme. Yüzlemece hüküm."

YÜZNUMARA

  1. [isim] Tuvalet

YÜZÜCÜLÜK

  1. [isim] Yüzücü olma durumu

YÜKSELTME

  1. [isim] Yükseltmek işi

YÜKSEKOVA
...
YÜKLETMEK

  1. [-i] Yükleme işini yaptırmak
    • "Boyuna kolumu çekip hep kabahati bana yükletiyor." (Sermet Muhtar Alus)

YÜZLETMEK
...
YÜRÜTÜLÜŞ

  1. [isim] Yürütülme işi veya biçimi

YÜZÜKOYUN

  1. [zarf] Yüzüstü
    • "Tam otların sarardığı zamanlar / Yere yüzükoyun uzanıyorum." (Behçet Necatigil)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü