Başında yü olan 9 harfli 29 kelime var. Yü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yü olan kelimeler listesine ya da sonu yü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında yü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YÜKLENMEK
-
-
Yükleme işi yapılmak veya yükleme işine konu olmak
- "Daha şimdiden evin bütün işleri Peyker'in üstüne yüklenmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Kendi ağırlığını başka bir şey üzerine vermek, bedeniyle abanmak
- "Araba durdukça önümdekine, kalktıkça arkamdakine yükleniyorum." (Burhan Felek)
-
[-i]
Bir yükü taşımayı üstüne almak
- "Bavulları yüklendi."
-
Üstüne düşmek, zorlamak
- "Hep birden yüklenmişlerdi o zaman Rahmi'ye; saygısızlık ettin, kırdın diye." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Bir şeyi yapmayı kabul etmek, üstüne almak
-
Yükleme işi yapılmak veya yükleme işine konu olmak
- YÜRÜTÜLÜŞ
-
-
[isim]
Yürütülme işi veya biçimi
-
[isim]
Yürütülme işi veya biçimi
- YÜZSÜZLÜK
-
-
[isim]
Yüzsüz olma durumu, yüzsüzce davranış
- "Yüzsüzlüğün bu derecesine kimi kızıyor, kimi kahkahalarla gülüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yüzsüz olma durumu, yüzsüzce davranış
- YÜKSÜNMEK
-
-
[-den]
Üşenmek, tembellik etmek
-
[-den]
Üşenmek, tembellik etmek
- YÜRÜTÜLME
-
-
[isim]
Yürütülmek işi
-
[isim]
Yürütülmek işi
- YÜKLETMEK
-
-
[-i]
Yükleme işini yaptırmak
- "Boyuna kolumu çekip hep kabahati bana yükletiyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
[-i]
Yükleme işini yaptırmak
- YÜZNUMARA
-
-
[isim]
Tuvalet
-
[isim]
Tuvalet
- YÜKSELTEÇ
-
-
[isim]
Alçak veya yüksek frekanslı akımların yararlı etkilerini artırmaya yarayan araç, amplifikatör
-
[isim]
Alçak veya yüksek frekanslı akımların yararlı etkilerini artırmaya yarayan araç, amplifikatör
- YÜKSELTME
-
-
[isim]
Yükseltmek işi
-
[isim]
Yükseltmek işi
- YÜZLEŞMEK
-
-
[nsz]
Bir olayı ileri sürenle, inkâr eden kimseler yüz yüze gelerek sözlerini tekrarlamak
- "Ben onunla her zaman yüzleşebilirim."
-
Yüz yüze gelmek
-
[nsz]
Bir olayı ileri sürenle, inkâr eden kimseler yüz yüze gelerek sözlerini tekrarlamak
- YÜKSEKLİK
-
-
[isim]
Yüksek olma durumu
-
Yükselti
-
Geometrik biçimlerde, tabandan tepeye olan uzaklık
-
Bir yıldızdan gelen ışın ile ufuk düzlemi arasındaki açı
-
[isim]
Yüksek olma durumu
- YÜZBEŞLİK
-
-
[isim]
Topçulukta ağır bombardımanda kullanılan bir top türü
-
[isim]
Topçulukta ağır bombardımanda kullanılan bir top türü
- YÜKSELTİŞ
- ...
- YÜKLENİCİ
-
-
[isim]
Başkası için yapı ve ticaretle ilgili bir işi yapmayı üstüne alan kimse, müteahhit, üstenci
-
[isim]
Başkası için yapı ve ticaretle ilgili bir işi yapmayı üstüne alan kimse, müteahhit, üstenci
- YÜZÜVERME
- ...
- YÜZÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Yüzücü olma durumu
-
[isim]
Yüzücü olma durumu
- YÜZLETMEK
- ...
- YÜCELENME
- ...
- YÜZLEMECE
-
-
[zarf]
Birinin yüzüne karşı
- "Arkadan söylemek doğru değil, yüzlemece söylemeli."
-
Yüz yüze
- "Yüzlemece muhakeme. Yüzlemece hüküm."
-
[zarf]
Birinin yüzüne karşı
- YÜKSEKOVA
- ...