Başında yü olan 7 harfli 33 kelime var. Yü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yü olan kelimeler listesine ya da sonu yü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında yü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YÜZÜNCÜ
-
-
[sıfat]
Yüz sayısının sıra sıfatı, sırada doksan dokuzuncudan sonra gelen
-
[sıfat]
Yüz sayısının sıra sıfatı, sırada doksan dokuzuncudan sonra gelen
- YÜPÜRME
-
-
[isim]
Yüpürmek işi
-
[isim]
Yüpürmek işi
- YÜZLEME
-
-
[isim]
Yüzlemek işi
-
[isim]
Yüzlemek işi
- YÜREGİR
- ...
- YÜREĞİR
- ...
- YÜRÜTÜŞ
- ...
- YÜZBAŞI
-
-
[isim]
Orduda rütbesi üsteğmenle binbaşı arasında olan subay
-
[isim]
Orduda rütbesi üsteğmenle binbaşı arasında olan subay
- YÜRÜNME
-
-
[isim]
Yürünmek işi
-
[isim]
Yürünmek işi
- YÜKLÜCE
-
-
[zarf]
Yüklü olarak
- "Yüklüce gelenler ansızın kaçamazlar, borçlarına mukabil eşyaları alıkonulabilir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Yüklü olarak
- YÜREKSİ
-
-
[sıfat]
Yüreği andıran, yüreğe benzeyen, yürek gibi
-
[sıfat]
Yüreği andıran, yüreğe benzeyen, yürek gibi
- YÜKÜNME
-
-
[isim]
Yükünmek işi veya durumu
-
[isim]
Yükünmek işi veya durumu
- YÜCELİŞ
-
-
[isim]
Yücelme işi veya biçimi
-
[isim]
Yücelme işi veya biçimi
- YÜCELME
-
-
[isim]
Yücelmek işi, itila
-
[isim]
Yücelmek işi, itila
- YÜZERLİ
- ...
- YÜZÜKSÜ
- ...
- YÜRÜTEN
-
-
[isim]
Yürüteç
- "Ona dört ayaklı yürütenlerden aldık, sevindi." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
Yürüteç
- YÜZEYLİ
- ...
- YÜCELİK
-
-
[isim]
Yüce olma durumu, ulviyet
-
[isim]
Yüce olma durumu, ulviyet
- YÜRÜMEK
-
-
[nsz]
Adım atarak ilerlemek, gitmek
- "Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu." (Haldun Taner)
-
[-e]
Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek
- "Buz dağları güneye yürümüş."
-
Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek
- "Çocuk erken yürüdü."
-
Yayan gezmek, yayan gitmek
- "Gölgesinde yürüdüğü duvarın arkasından bir horoz sesi fark etti." (Ömer Seyfettin)
-
Yol almak
- "Biraz yürüyelim, geç kaldık."
-
[-e]
Bir yere gelmek, bir yere ulaşmak, kaplamak
- "Dallara su yürümek."
-
[-e]
Üzerine doğru gitmek, akın etmek, saldırmak, hücum etmek
- "Asker kaleye yürüdü."
-
Faiz, hesap edilmek, işlemek
- "Bu paranın faizi yüzde beşten mi yürüyor?"
-
Geçmek, ilerlemek, değişmek
- "Doktor o hayatın dışında kalmış. Bu ne demek? Bu, o demek ki hayat yürümüş gitmiş, birlikte yürüyememiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir işte ileri gitmek
-
Gereği gibi yapılmak veya ilerlemek
- "Bu evliliğin yürümeyeceği daha başından anlaşılmıştı ama belki yürütürüz demiştim." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Ölmek
- "O da yürümüş."
-
[nsz]
Adım atarak ilerlemek, gitmek
- YÜZÜSTÜ
-
-
[zarf]
Yüzü yere gelecek biçimde
- "Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar." (Kemal Tahir)
-
Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda
- "Evdeki işimi gücümü yüzüstü bıraktım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Yüzü yere gelecek biçimde