Başında yoksu olan 11 kelime var. Yoksu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yoksu olan kelimeler listesine ya da sonu yoksu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında yoksu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
YOKSULLAŞTIRMAK
YOKSULLAŞTIRMA
YOKSULLAŞMAK
YOKSULLAŞMA
YOKSULLUK, YOKSUNLUK, YOKSUZLUK
YOKSUNLU
YOKSUL, YOKSUN, YOKSUZ
K O S U Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
KOYU, OKSU, OYUK, SOKU
3 Harfli Kelimeler
KOY, SOY, YOK
2 Harfli Kelimeler
OK, OY, SU, US, UY, YO
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YOKSULLAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Yoksul duruma getirmek, fakirleştirmek
-
[-i]
Yoksul duruma getirmek, fakirleştirmek
- YOKSULLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Yoksullaştırmak işi veya durumu
-
[isim]
Yoksullaştırmak işi veya durumu
- YOKSULLAŞMAK
-
-
[nsz]
Yoksul duruma gelmek, fakirleşmek
- "Halk yorgun düşmüş, yoksullaşmış, iç düşmanlarının eliyle dış düşmanlara satılmıştır." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Yoksul duruma gelmek, fakirleşmek
- YOKSULLAŞMA
-
-
[isim]
Yoksullaşmak işi
-
[isim]
Yoksullaşmak işi
- YOKSULLUK
-
-
[isim]
Yoksul olma durumu, yoksuzluk, sefillik, sefalet, fakirlik
- "Yoksuldu biliyorum ama boyuna da yoksulluk sözü edilmez ya!" (Orhan Veli Kanık)
- "O hep faydasız üzüntüler duyar, sıradan arzularla, varlıklar içinde, yoksulluklar çekerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Verimsizlik, yetersizlik
-
[isim]
Yoksul olma durumu, yoksuzluk, sefillik, sefalet, fakirlik
- YOKSUNLUK
-
-
[isim]
Yoksun olma durumu, mahrumluk, mahrumiyet
- "Türlü yoksunluk içinde küflen küflen ve bir kere olsun ağzını açıp da bir yakınmada, bir sızlanmada bulunmaya cesaret edeme." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Yoksun olma durumu, mahrumluk, mahrumiyet
- YOKSUZLUK
-
-
[isim]
Yoksulluk
-
Yoksuz olma durumu, bulunmama
- "Bahçenin duvarları yoktu ve biz, bu yoksuzluğun nârına yandık. ... bu bahçeden elma çalmaya gidiyorduk." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Yoksulluk
- YOKSUNLU
-
-
[sıfat]
Yokluk bildiren
-
[sıfat]
Yokluk bildiren
- YOKSUL
-
-
[sıfat]
Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), yoksuz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı
- "Onu ... zavallı, yoksul çevresinde bırakıp gidebileceğini hiç düşünmüyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz
- "Yazılarını okudum, sözlerini dinledim, bilgice onu biraz yoksul buldum." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), yoksuz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı
- YOKSUZ
-
-
[sıfat]
Yoksul
-
Yok olmuş, yok olan, bulunmayan
-
[sıfat]
Yoksul
- YOKSUN
-
-
[sıfat]
Belli bir şeyden kendisinde olmayan, belli bir şeyin yokluğunu çeken, mahrum
- "Ahmet Kerim'i epeyce tatlı bir zevkten yoksun kılan bu söz, Samim'e irade dışı bir âcizlik gibi gelir ve onu gülmeden katıltırdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Kadın konularında sağduyudan hayli yoksun oluşu kalıtımsaldı." (Refik Erduran)
-
[sıfat]
Belli bir şeyden kendisinde olmayan, belli bir şeyin yokluğunu çeken, mahrum