Sonunda ye olan 7 harfli 86 kelime var. YE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ye olan kelimeler listesine ya da başında ye olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TABLİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Köprü yapımında ilk olarak yerleştirilen ve köprüyü oluşturan bölüm
-
[isim]
Köprü yapımında ilk olarak yerleştirilen ve köprüyü oluşturan bölüm
- GLASİYE
- ...
- FASULYE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Fasulyegillerden, barbunya, çalı, ayşekadın, horoz vb. türleri bulunan bitki (Phaseolus vulgaris)
- "Fasulye sırığı gibi üç buçuk akasya ile park mı olurmuş?" (Tarık Buğra)
-
Bu bitkinin sebze olarak yararlanılan yeşil ürünü ve kuru tohumları
-
[isim]
Fasulyegillerden, barbunya, çalı, ayşekadın, horoz vb. türleri bulunan bitki (Phaseolus vulgaris)
- ARİFİYE
- ...
- NAKLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taşıma işi
-
Taşıma parası, taşımalık
-
[isim]
Taşıma işi
- ZÜLBİYE
- ...
- KÜLLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü
- "Fatih külliyesi."
-
[isim]
Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü
- FISKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Suyu yukarıya doğru, türlü biçimlerde fışkırtan ağızlık, fışkırık
- "Bu fıskiyenin sularını yıllarca neşeden çağıldar gibi duymuştum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Suyu yukarıya doğru, türlü biçimlerde fışkırtan ağızlık, fışkırık
- ŞEMSİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir sapın üzerinde esnek tellere gerilmiş, açılıp kapanabilen, yağmur ve güneşten korunmak için kullanılan, su geçirmez kumaştan yapılmış taşınabilir eşya
- "Camın dışından şemsiyeleriyle geçen insanları seyre daldı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Genellikle plajlarda, bahçelerde kullanılan büyük güneşlik
- "Plaj şemsiyesi. Bahçe şemsiyesi."
-
Aynı noktadan çıkan eşit uzunluktaki sapçıkların ucunda bulunan çiçek topluluğu
-
[isim]
Bir sapın üzerinde esnek tellere gerilmiş, açılıp kapanabilen, yağmur ve güneşten korunmak için kullanılan, su geçirmez kumaştan yapılmış taşınabilir eşya
- MÜHLİYE
-
-
[isim]
Adana bölgesinde yetiştirilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, Yahudi ebegümeci (Corchlorus olitorius)
-
[isim]
Adana bölgesinde yetiştirilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, Yahudi ebegümeci (Corchlorus olitorius)
- ŞANTİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer
-
İnşa durumundaki ev, fabrika, baraj vb. her türlü yapı
-
Gemi tezgâhı
-
[isim]
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer
- TAKVİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sağlamlaştırma, kuvvetlendirme, berkitme, pekiştirme
- "Onu sofraya gelen başka öteberi ile daha da takviye ettik." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yardımcı kuvvet, destek
- "Düşmanı, takviye gelinceye kadar oyalamak zorundaydılar."
-
[isim]
Sağlamlaştırma, kuvvetlendirme, berkitme, pekiştirme
- TÜRKİYE
- ...
- CİLDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekimliğin deri hastalıkları ile ilgili dalı, dermatoloji
-
[isim]
Hekimliğin deri hastalıkları ile ilgili dalı, dermatoloji
- İMANİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnancılık
-
[isim]
İnancılık
- FETHİYE
- ...
- TEVRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir anlatım inceliği elde etmek için birden çok anlamı olan bir sözün yakın anlamının değil de uzak anlamının kullanılması sanatı
-
[isim]
Bir anlatım inceliği elde etmek için birden çok anlamı olan bir sözün yakın anlamının değil de uzak anlamının kullanılması sanatı
- MÜLKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Asker olmayanlar sınıfı
- "Mülkiye memuru."
-
[isim]
Asker olmayanlar sınıfı
- REFTİYE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat'a kadar ihraç edilen maldan alınan vergi
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat'a kadar ihraç edilen maldan alınan vergi
- KAVALYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadına, dansta eş olan veya bir yerde, toplantıda arkadaşlık eden erkek
- "Kadınların karşısına da yine bekârlardan ve karısı yanında olmayan erkeklerden bir kavalye grubu diziliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kibar erkek
-
[isim]
Kadına, dansta eş olan veya bir yerde, toplantıda arkadaşlık eden erkek