Sonunda ye olan 7 harfli 86 kelime var. YE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ye olan kelimeler listesine ya da başında ye olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAKVİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sağlamlaştırma, kuvvetlendirme, berkitme, pekiştirme
- "Onu sofraya gelen başka öteberi ile daha da takviye ettik." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yardımcı kuvvet, destek
- "Düşmanı, takviye gelinceye kadar oyalamak zorundaydılar."
-
[isim]
Sağlamlaştırma, kuvvetlendirme, berkitme, pekiştirme
- TEVRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir anlatım inceliği elde etmek için birden çok anlamı olan bir sözün yakın anlamının değil de uzak anlamının kullanılması sanatı
-
[isim]
Bir anlatım inceliği elde etmek için birden çok anlamı olan bir sözün yakın anlamının değil de uzak anlamının kullanılması sanatı
- MERSİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ağıt
-
[isim]
Ağıt
- KRUPİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir kumarhanede veya oyun oynanan bir yerde oyunu yöneten kimse
- "Uzakta bir krupiyenin kalın sesi işitiliyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Bir kumarhanede veya oyun oynanan bir yerde oyunu yöneten kimse
- TEBRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aklama, temize çıkarma
-
[isim]
Aklama, temize çıkarma
- BEZELYE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Baklagillerden, yurdumuzun her yanında yetiştirilen, fasulyeye benzer, tırmanıcı bir bitki (Pisum sativum)
-
Bu bitkinin yuvarlak tanesi
-
[isim]
Baklagillerden, yurdumuzun her yanında yetiştirilen, fasulyeye benzer, tırmanıcı bir bitki (Pisum sativum)
- MÜHLİYE
-
-
[isim]
Adana bölgesinde yetiştirilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, Yahudi ebegümeci (Corchlorus olitorius)
-
[isim]
Adana bölgesinde yetiştirilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, Yahudi ebegümeci (Corchlorus olitorius)
- SIHHİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sağlık işlerinin tümü
-
[isim]
Sağlık işlerinin tümü
- TÜRKİYE
- ...
- DEVRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karakol
- "Tam o aralık Eyüp merkezinin deniz devriyesi yetişti." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Osmanlılarda ilmiye sınıfından olan kimselere verilen derece
-
[isim]
Karakol
- İZAFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görecelik
-
[isim]
Görecelik
- HİCVİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yergi
-
[isim]
Yergi
- TAHKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olayı anlatmadaki düzen, anlatış düzeni
-
Anlatı
-
[isim]
Bir olayı anlatmadaki düzen, anlatış düzeni
- CEMBİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir çeşit eğri kama, hançer
- "Karşı taraf üstüne üşüşüp cembiye ile Türk çocuğunu parçaladılar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Ağzı eğri bir tür Arap bıçağı
-
[isim]
Bir çeşit eğri kama, hançer
- TESMİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Adlandırma, ad koyma, ad verme
- "Öz şiir tesmiyesini ise gülünç ve iddialı görenler vardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Adlandırma, ad koyma, ad verme
- ARİFİYE
- ...
- TIBBİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doktor yetiştiren öğretim kuruluşu, tıp fakültesi
-
[isim]
Doktor yetiştiren öğretim kuruluşu, tıp fakültesi
- ŞATHİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yergiye, alaya, şakaya yer veren manzum eser
-
Tasavvuf konularını mizahlı bir biçimde işleyen, coşku hâlinde söylenen bir şiir türü
-
[isim]
Yergiye, alaya, şakaya yer veren manzum eser
- SERMAYE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta
- "Komisyoncu demek, metelik sermayesi olmayan tüccar demektir." (Aka Gündüz)
- "Üç yüz lirayı alırlarsa bunun yüz lirasını çocuğa sermaye yapacaktı." (Halide Edip Adıvar)
- "Köyden kopup, yabancı işçi olup, beş altı yılda sermayeyi doğrultup, yurtta özel teşebbüsçü bir yarım yamalak kapitalist olma özlemi görülüyor çoğunda." (Haldun Taner)
-
Varlık, servet
-
Konu
- "Bu lakırtı, bir hafta havuzlu kahvenin sermayesi oldu." (Refik Halit Karay)
-
Genelev kadını
-
[isim]
Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta
- TERBİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eğitim
- "Hepsi de karşılıklı bir iyilik ve bir terbiyeden istifade etmekteydiler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Allah rahmet eyleye, ben terbiyemi anamdan aldım." (Burhan Felek)
-
Görgü
-
Bazı yemeklerin suyunu türlü yollarla koyulaştırma
-
Eti, pişirmeden önce çeşitli baharatlar, yağ, salça vb. şeyler içinde bir süre bekletme
-
Hayvanı alıştırma
- "Sessiz sinema filminde bir yabani atın terbiye sahnesi gösteriliyordu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Eğitim