Sonunda ye olan 7 harfli 86 kelime var. YE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ye olan kelimeler listesine ya da başında ye olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FITRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğuştancılık
-
[isim]
Doğuştancılık
- KRUPİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir kumarhanede veya oyun oynanan bir yerde oyunu yöneten kimse
- "Uzakta bir krupiyenin kalın sesi işitiliyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Bir kumarhanede veya oyun oynanan bir yerde oyunu yöneten kimse
- KÜLLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü
- "Fatih külliyesi."
-
[isim]
Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü
- PALMİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Palmiyegillerden olan ağaçların genel adı
- "Burası, iki köşesinde boynu bükük, uzun palmiye saksıları duran zarif bir methaldi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Palmiyegillerden olan ağaçların genel adı
- MERSİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ağıt
-
[isim]
Ağıt
- BAHRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir devletin deniz güçlerinin ve kuruluşlarının bütünü
- "Bahriye neferleri sıçrayıp sandallara atladılar." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Bir devletin deniz güçlerinin ve kuruluşlarının bütünü
- SERMAYE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta
- "Komisyoncu demek, metelik sermayesi olmayan tüccar demektir." (Aka Gündüz)
- "Üç yüz lirayı alırlarsa bunun yüz lirasını çocuğa sermaye yapacaktı." (Halide Edip Adıvar)
- "Köyden kopup, yabancı işçi olup, beş altı yılda sermayeyi doğrultup, yurtta özel teşebbüsçü bir yarım yamalak kapitalist olma özlemi görülüyor çoğunda." (Haldun Taner)
-
Varlık, servet
-
Konu
- "Bu lakırtı, bir hafta havuzlu kahvenin sermayesi oldu." (Refik Halit Karay)
-
Genelev kadını
-
[isim]
Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta
- CİLDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekimliğin deri hastalıkları ile ilgili dalı, dermatoloji
-
[isim]
Hekimliğin deri hastalıkları ile ilgili dalı, dermatoloji
- TÜRKİYE
- ...
- AZİZİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sultan Abdülaziz'in ve devlet adamlarının giydiği fes
-
[isim]
Sultan Abdülaziz'in ve devlet adamlarının giydiği fes
- FETHİYE
- ...
- TAHLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boşaltma
- "Evin tahliyesi iki gün sürdü."
-
Tutukluyu serbest bırakma
-
[isim]
Boşaltma
- ARAKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dervişlerin giydikleri, tiftikten yapılmış ince külah
- "Kadir Efendi kalemi arakiyesinin arasına soktu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bir tür küçük zurna
-
[isim]
Dervişlerin giydikleri, tiftikten yapılmış ince külah
- NISFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir çeşit kısa ney
- "Rahmi Bey ince uzun, al atlas bir kılıftan nısfiyesini de çıkarmıştır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Bir çeşit kısa ney
- ZAPTİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda toplum güvenliğini sağlamakla görevli askerî polis kuruluşu
-
Bu kuruluştan olan er, zaptiye memuru
- "Sağında solunda birer zaptiye, dimdik duruyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda toplum güvenliğini sağlamakla görevli askerî polis kuruluşu
- ZİHNİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlıkçılık
-
[isim]
Anlıkçılık
- ŞEHRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çorba ve pilavda kullanılan, türlü biçimlerde kesilerek kurutulmuş buğday unu hamuru
-
[isim]
Çorba ve pilavda kullanılan, türlü biçimlerde kesilerek kurutulmuş buğday unu hamuru
- ŞİTAİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Divan edebiyatında kış mevsimini konu olarak işleyen şiir
-
Bir kasidenin kışı anlatan giriş bölümü
-
[isim]
Divan edebiyatında kış mevsimini konu olarak işleyen şiir
- SEYFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra, yerine kurulan yeni ordu örgütünde görev yapan subayların oluşturduğu askerî sınıf
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra, yerine kurulan yeni ordu örgütünde görev yapan subayların oluşturduğu askerî sınıf
- NİSAİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadın hastalıkları
-
[isim]
Kadın hastalıkları