Sonunda ye olan 7 harfli 86 kelime var. YE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ye olan kelimeler listesine ya da başında ye olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AMELİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yapılan iş, işlem
- "Dışarı üflemesin diye evvela içmek ameliyesini öğrettim." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yapılan iş, işlem
- SEYFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra, yerine kurulan yeni ordu örgütünde görev yapan subayların oluşturduğu askerî sınıf
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra, yerine kurulan yeni ordu örgütünde görev yapan subayların oluşturduğu askerî sınıf
- ASABİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sinir bilimi
-
Sinir hastalıkları ile ilgili hastane bölümü
-
[isim]
Sinir bilimi
- NİSAİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadın hastalıkları
-
[isim]
Kadın hastalıkları
- KRUPİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir kumarhanede veya oyun oynanan bir yerde oyunu yöneten kimse
- "Uzakta bir krupiyenin kalın sesi işitiliyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Bir kumarhanede veya oyun oynanan bir yerde oyunu yöneten kimse
- FISKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Suyu yukarıya doğru, türlü biçimlerde fışkırtan ağızlık, fışkırık
- "Bu fıskiyenin sularını yıllarca neşeden çağıldar gibi duymuştum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Suyu yukarıya doğru, türlü biçimlerde fışkırtan ağızlık, fışkırık
- RANTİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bankada bulunan paranın faiziyle veya sahibi bulunduğu hisse senedi vb. değerli evrakın geliriyle yaşayan kimse, getirimci
-
[isim]
Bankada bulunan paranın faiziyle veya sahibi bulunduğu hisse senedi vb. değerli evrakın geliriyle yaşayan kimse, getirimci
- TESVİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düz duruma getirme, düzleme
-
Ödeme, verme
-
Hükûmetçe bir yere gönderilen erlere verilen ve bilet yerine geçen kâğıt
-
[isim]
Düz duruma getirme, düzleme
- NISFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir çeşit kısa ney
- "Rahmi Bey ince uzun, al atlas bir kılıftan nısfiyesini de çıkarmıştır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Bir çeşit kısa ney
- ZÜLBİYE
- ...
- FITRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğuştancılık
-
[isim]
Doğuştancılık
- REFTİYE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat'a kadar ihraç edilen maldan alınan vergi
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat'a kadar ihraç edilen maldan alınan vergi
- REDDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir düşünceyi, bir öğretiyi çürütmek için yazılan yazı
-
[isim]
Bir düşünceyi, bir öğretiyi çürütmek için yazılan yazı
- ARAKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dervişlerin giydikleri, tiftikten yapılmış ince külah
- "Kadir Efendi kalemi arakiyesinin arasına soktu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bir tür küçük zurna
-
[isim]
Dervişlerin giydikleri, tiftikten yapılmış ince külah
- SAYFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazlık, yazlık ev
- "Kısa bir müddet sonra o ücra bayırlarda yepyeni modern bir sayfiye doğuverdi." (Haldun Taner)
-
Şehre yakın kır kesimi
-
[isim]
Yazlık, yazlık ev
- CEBRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazgıcılık
-
[isim]
Yazgıcılık
- ŞÖVALYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş
-
Orta Çağ Avrupası'nda özel eğitimle yetişmiş, belli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı
- "Niğbolu muharebesine birçok Fransız asilleri ile şövalyeler ve Almanlar iştirak etmişlerdir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Derebeylik düzeninde soyluluk unvanlarının en alt basamağı
-
Günümüzde Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanı
-
[isim]
Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş
- ÇAVALYE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çavela
-
[isim]
Çavela
- CEMBİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir çeşit eğri kama, hançer
- "Karşı taraf üstüne üşüşüp cembiye ile Türk çocuğunu parçaladılar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Ağzı eğri bir tür Arap bıçağı
-
[isim]
Bir çeşit eğri kama, hançer
- CİLDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekimliğin deri hastalıkları ile ilgili dalı, dermatoloji
-
[isim]
Hekimliğin deri hastalıkları ile ilgili dalı, dermatoloji