Sonunda ye olan 6 harfli 45 kelime var. YE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ye olan kelimeler listesine ya da başında ye olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EY, YE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ENFİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çürütülmüş tütünden yapılan ve burna çekilen keyif verici toz, burun otu
  2. Burna çekilmek için hazırlanmış toz ilaç
    • "Gözleri dönmüş bir hâlde kendisini sokağa atar, bol enfiye çekerek akşamlara kadar bir başına dolaşır." (Refik Halit Karay)

IYDİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bayram kutlaması
  2. Bayramlarda din ve devlet büyüklerine sunulan kaside

NEREYE

  1. [zarf] Hangi yere?
    • "Kitabı nereye koydun?"

ARDİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genellikle ticaret eşyasının saklandığı yer, depo, antrepo
    • "Ardiyeler ağız ağıza dolmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Evlerde kullanılmayan, saklanması gereken eşyaların konulduğu bölüm
  3. Böyle bir yerde saklanılan eşya için ödenen ücret

SECİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaradılış, huy, karakter
    • "Halk seciyesi en fazla türkülerde abartılı bir şekil alır." (Refik Halit Karay)

SENEYE

  1. [zarf] Gelecek sene

CARİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın, halayık
    • "Ben dedi, zevce ile cariye arasındaki farkı hâlâ anlamış değilim." (Peyami Safa)

KLAVYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Parmaklarla hareket ettirilen piyano, org vb. çalgılarda veya yazı ve hesap makinelerinde değişmez bir eksen çevresinde inip kalkabilen, istenilen işe göre düzenlenmiş bazı mekanizmaları çalıştıran kaldıraç kollarının, tuş sıralarının bütünü

ANTİYE
...
ZAVİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Köşe
    • "Dipteki zaviyeden içeriye doğru veranda şeklinde bir girinti yapıp salonun cumba köşesine dayanır." (Halit Fahri Ozansoy)
  2. Küçük tekke
  3. Anlayış, görüş, bakış açısı
    • "Herkes etrafındakilere hususi bir zaviyeden, sırf kendi görüşüyle bakıyor." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  4. Açı

SANİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi
    • "Bütün bu hadise hemen bir yirmi saniye içinde olup bitmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir derecenin altmışta biri
  3. Fizik ve mekanikte zaman birimi

HAŞİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yazı sayfasının altına, metnin herhangi bir noktasıyla ilgili olarak yazılan açıklama, dipnot

HEDİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Armağan
    • "Başında kâhyanın bol keseden hediye ettiği beyaz kasket, doğru arkadaşlarını bulmaya gitti." (Haldun Taner)
  2. Fiyat
    • "Bu masa örtüsünün hediyesi otuz milyon liradır."

HİMAYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Koruma, gözetme, esirgeme, koruyuculuk, gözetim
    • "Henüz ana himayesine ne kadar muhtaç olduğunu görüyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Kayırma, elinden tutma

SURİYE
...
HAFİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Özel soruşturmalarla edindiği bilgileri ilgililere ileten kimse, dedektif

NAHİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bucak
    • "Kendi kazamızın beş on saat ötesinde bir nahiye merkezinde bulunuyorduk." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bölge

KİNAYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz
    • "Babam bu kinayeyi anlardı sanırım fakat anlamamazlıktan gelirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz
    • "Demek lokantadaki kinayeler hep ona karşıydı. Aleyhine bir şeyler kuruluyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Sözün gelişiyle, gerçek anlamların dışında bir kavrama değinme sanatı

BAKİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Artık, artan, kalan, geri kalan şey
    • "Hastanelerde boş yatak kalmamış, çoğunda ikişer kişi, bakiyesini bahçeye yatırıyorlar." (Atilla İlhan)
  2. Kalıntı
    • "Bunun bir eski ev değil, dünyayı terk etmişlere mahsus bir manastır bakiyesi olduğunu anlardım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  3. Alacak ve borçlar arasındaki fark

MALİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kamu ile ilgili işlerin yürütülmesi için gerekli gelirleri ve harcanan paraları düzenleyen kuralların bütünü
    • "Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır." (Anayasa)
  2. Konusu bu kuralları incelemek olan bilim dalı
  3. Devlet gelir ve giderlerini yöneten kuruluş
    • "Maliyede çalışıyor."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü