Başında ye olan 9 harfli 57 kelime var. Ye ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ye olan kelimeler listesine ya da sonu ye ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ye bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YETENEKLİ
-
-
[sıfat]
Yeteneği olan, kabiliyetli
- "Bu iki yetenekli lise hocasını üniversiteye doçent atadı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Yeteneği olan, kabiliyetli
- YETİMHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yetim çocukların barındırıldığı, bakıldığı yer
- "Yetimhanede başkumandandan bir telgraf buldum." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yetim çocukların barındırıldığı, bakıldığı yer
- YEDEKLEME
-
-
[isim]
Yedeklemek işi
-
[isim]
Yedeklemek işi
- YEĞNİLEME
- ...
- YEĞLENMEK
-
-
[nsz]
Yeğ tutulmak
-
[nsz]
Yeğ tutulmak
- YENİLENME
-
-
[isim]
Yenilenmek işi
-
[isim]
Yenilenmek işi
- YELEKLEME
-
-
[isim]
Yeleklemek işi veya durumu
-
[isim]
Yeleklemek işi veya durumu
- YENİLERDE
-
-
[zarf]
Yakın geçmişte
-
[zarf]
Yakın geçmişte
- YENİDÜNYA
-
-
[isim]
Gülgillerden, Akdeniz çevresinde yetişen, büyük, pürüzsüz ve sert yapraklı bir ağaç (Eriobotrya Japonica)
-
Bu ağacın erik büyüklüğünde, iri çekirdekli, sarı renkli, sulu ve mayhoş meyvesi, Malta eriği
-
Renkli veya sırlı sırçadan yapılan, süs olarak asılan top
-
Orta oyununda ev dekoru olarak kullanılan kafes biçiminde paravan
-
[isim]
Gülgillerden, Akdeniz çevresinde yetişen, büyük, pürüzsüz ve sert yapraklı bir ağaç (Eriobotrya Japonica)
- YERLEŞMEK
-
-
[-e]
Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak
- "Bu taş buraya adamakıllı yerleşmiş."
-
Yer bulup oturmak
- "Arabaya, birbirine sıkışarak yerleştiler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çalışmak üzere bir iş yerine başlamak
- "Oğlu bankaya yerleşmiş."
-
Bir yerde oturmaya, yaşamaya başlamak
- "Rıza böylece ahırın üst katındaki dairesine yerleşti." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Eşyayı yerli yerine koymak
- "Taşındık, ama daha yerleşemedik."
-
Rahat bir biçimde oturmak
- "Koltuğa iyice yerleşti."
-
[nsz]
Yaygın duruma gelmek, tutunmak
- "Demokrasinin ne suretle yerleşip kalabileceği hakkında garip fikirleri vardır." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Alışılmak, kullanılır olmak
- "Birtakım yeni kelimeler zamanla yerleşiyor."
-
Sınav sonucuna göre herhangi bir eğitim kurumunda okumaya hak kazanmak, okumaya başlamak
-
[-e]
Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak
- YENİLENİŞ
- ...
- YEREGEÇEN
-
-
[isim]
Havuç
- "Ana çapa çapalar, ot yolar, soğan, sarımsak, yeregeçen eker." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Havuç
- YENİLEŞME
-
-
[isim]
Yenileşmek işi
-
[isim]
Yenileşmek işi
- YENİŞEHİR
- ...
- YEDİŞERLİ
- ...
- YENİLETME
-
-
[isim]
Yeniletmek işi
-
[isim]
Yeniletmek işi
- YETKİNLİK
-
-
[isim]
Yetkin olma durumu, olgunluk, kemal, mükemmeliyet
-
[isim]
Yetkin olma durumu, olgunluk, kemal, mükemmeliyet
- YEMEKHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Okul, fabrika vb. kuruluşlarda yemek yenilen büyük salon
-
[isim]
Okul, fabrika vb. kuruluşlarda yemek yenilen büyük salon
- YEDİVEREN
-
-
[sıfat]
Yılda birkaç kez meyve veren veya çiçek açan (asma, gül vb.)
-
[sıfat]
Yılda birkaç kez meyve veren veya çiçek açan (asma, gül vb.)
- YENİDOĞAN
-
-
[isim]
0-25 günlük bebek
-
[isim]
0-25 günlük bebek