Başında ye olan 9 harfli 57 kelime var. Ye ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ye olan kelimeler listesine ya da sonu ye ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ye bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YENİLEŞİM
-
-
[isim]
Değişen koşullara uyabilmek için toplumsal, kültürel ve yönetimsel ortamlarda yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanması, inovasyon
-
[isim]
Değişen koşullara uyabilmek için toplumsal, kültürel ve yönetimsel ortamlarda yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanması, inovasyon
- YETKİNLİK
-
-
[isim]
Yetkin olma durumu, olgunluk, kemal, mükemmeliyet
-
[isim]
Yetkin olma durumu, olgunluk, kemal, mükemmeliyet
- YEZİDİLİK
- ...
- YEDİŞERLİ
- ...
- YENİLENME
-
-
[isim]
Yenilenmek işi
-
[isim]
Yenilenmek işi
- YENİLEŞME
-
-
[isim]
Yenileşmek işi
-
[isim]
Yenileşmek işi
- YEMEKHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Okul, fabrika vb. kuruluşlarda yemek yenilen büyük salon
-
[isim]
Okul, fabrika vb. kuruluşlarda yemek yenilen büyük salon
- YEVMİYECİ
-
-
[isim]
Yevmiye ile çalışan kimse
-
[isim]
Yevmiye ile çalışan kimse
- YETMİŞLİK
-
-
[sıfat]
Bir şeyden içinde yetmiş tane bulunan
-
Yetmiş yaşında olan
- "Yetmişlik ihtiyar."
-
[isim]
İçinde sıvı maddelerden 0,70 litre ölçüsünde bulunan şişe
-
[sıfat]
Bir şeyden içinde yetmiş tane bulunan
- YEĞLENMEK
-
-
[nsz]
Yeğ tutulmak
-
[nsz]
Yeğ tutulmak
- YETİŞİLME
-
-
[isim]
Yetişilmek işi
-
[isim]
Yetişilmek işi
- YERSİZLİK
-
-
[isim]
Yeri olmama veya yeri yeterli olmama durumu
- "Yersizlikten eşyanın bir bölümü yığın olarak duruyor."
-
Yerinde olmama durumu, uygunsuzluk
-
[isim]
Yeri olmama veya yeri yeterli olmama durumu
- YENİLEYİŞ
- ...
- YENEBİLME
- ...
- YERLEŞMEK
-
-
[-e]
Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak
- "Bu taş buraya adamakıllı yerleşmiş."
-
Yer bulup oturmak
- "Arabaya, birbirine sıkışarak yerleştiler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çalışmak üzere bir iş yerine başlamak
- "Oğlu bankaya yerleşmiş."
-
Bir yerde oturmaya, yaşamaya başlamak
- "Rıza böylece ahırın üst katındaki dairesine yerleşti." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Eşyayı yerli yerine koymak
- "Taşındık, ama daha yerleşemedik."
-
Rahat bir biçimde oturmak
- "Koltuğa iyice yerleşti."
-
[nsz]
Yaygın duruma gelmek, tutunmak
- "Demokrasinin ne suretle yerleşip kalabileceği hakkında garip fikirleri vardır." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Alışılmak, kullanılır olmak
- "Birtakım yeni kelimeler zamanla yerleşiyor."
-
Sınav sonucuna göre herhangi bir eğitim kurumunda okumaya hak kazanmak, okumaya başlamak
-
[-e]
Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak
- YEDİRİLİŞ
- ...
- YEDİVEREN
-
-
[sıfat]
Yılda birkaç kez meyve veren veya çiçek açan (asma, gül vb.)
-
[sıfat]
Yılda birkaç kez meyve veren veya çiçek açan (asma, gül vb.)
- YEMLENMEK
-
-
[nsz]
Yemleme işi yapılmak
-
Para harcamadan bir başkasından geçinmek
- "Fakat asıl tasarladığı şey sadece ziyafetlerde yemlenmek." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Yemleme işi yapılmak
- YETİNİLME
- ...
- YELELENME
-
-
[isim]
Yelelenmek işi veya durumu
-
[isim]
Yelelenmek işi veya durumu