Başında ye olan 6 harfli 35 kelime var. Ye ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ye olan kelimeler listesine ya da sonu ye ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ye bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EY, YE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YEMENİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kalıpla basılıp elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent
    • "Genç güzel aşçı kadının dört örgülü uzun saçları siyah bir yemeni ile örtülüydü." (Aka Gündüz)
  2. Bir tür hafif ve kaba ayakkabı
    • "Hacı, ayağından yemenisini çıkardı, arabadan uzattı." (Memduh Şevket Esendal)

YEDİSU
...
YEKSAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Düz
  2. Bir, aynı düzeyde, eşit

YELLOZ

  1. [sıfat] Ahlaksız, hafifmeşrep, şıllık (kadın)
    • "Gülsüm adında, suratsız, yelloz bir kız bulmuştu." (Ercüment Ekrem Talu)

YEMLİK

  1. [isim] Hayvanlara yem verilen yer veya kap
    • "Bir avuç arpa fazla atar yemliğine, bir kamçı eksik vurur." (Abbas Sayar )
  2. [sıfat] Yem için ayrılan
    • "Yemlik ot."
  3. Rüşvet, arpalık
  4. Karşılıksız geçim sağlanan yer veya kimse
  5. Kumarda kandırılıp parası alınan kimse

YENMEK

  1. [-i] Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek
    • "Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Kazanmak, ütmek
  3. Tutmak, bastırmak
    • "Öfkemi yenmek için Ömer ile konuşuyorum, ona kaplan avı hikâyeleri anlatıyorum." (Refik Halit Karay)

YENİCİ

  1. [sıfat] Yenen, üstün gelen, mağlup eden

YERMEK

  1. [-i] Kötülüklerini söylemek, zemmetmek
  2. Birinin veya bir şeyin kusurlarını ortaya koymak, hicvetmek, övmek karşıtı
  3. Beğenmemek, hoşlanmamak, tiksinmek

YEĞLİK

  1. [isim] Bir şeyin, başkalarından üstün sayılması, rüçhan

YETİME
...
YETMEK

  1. [nsz] Bir gereksinimi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak
    • "Hasan'ın gücü yetse belki de dayak atacak." (Halide Edip Adıvar)
    • "Onun okudukları ona yeter de artar bile." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Yeter ki biri ona iyice bakmış, oturup onunla konuşmuş olsun!" (Memduh Şevket Esendal)
  2. [-e] Yeterli sebep olmak
    • "Bir sigara bir ormanı yakmaya yeter."
  3. Kötü bir davranış, durum, tutum yeterli olmak, kâfi gelmek
    • "Bu zulüm artık yeter!"
  4. [-e] Başkasına gereksinim duymamak, kendine yetmek
    • "Kendiyle dolu, kendine yeten, olgun ve aydın bir insanın değil bir günü, bazen bir saati bile yüz binlerce lira değerinde olabilir." (Haldun Taner)
  5. [-e] Bir yaşa erişmek, ulaşmak
    • "At dört, kız on beşe yettiği zaman / Severim kır atı bir de güzeli." (Dadaloğlu)
  6. Olgunlaşmak

YELELİ

  1. [sıfat] Yelesi olan (hayvan)

YELMEK

  1. [-e] Aceleyle, telaşla koşmak

YERÖTE

  1. [isim] Yer çevresinde dolanan bir uydunun yörüngesi üzerinde yere en uzak nokta, evç

YENGEN

  1. [isim] Yemesi hoş nesne
  2. İçine peynir ve sucuk konularak hazırlanan tost

YERİNE

  1. [zarf] Bir şeyin veya bir kimsenin yerini almak üzere
    • "Bana haftalık yerine gündelik ver." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Başkasının adına
    • "Nitekim o gün eksiltmeye kendi yerine onu yollamıştı." (Haldun Taner)
  3. [isim] Alegori

YEGANE
...
YETMİŞ

  1. [isim] Altmış dokuzdan sonra gelen sayının adı
  2. Bu sayıyı gösteren 70, LXX rakamlarının adı
  3. [sıfat] Yedi kere on, altmış dokuzdan bir artık

YEKTEN

  1. [zarf] Birden, birdenbire
    • "Sabunlu elleriyle kapıyı açıp da kâhya kadın, selam sabahtan evvel, yekten ona, Rabia'yı niçin öğleden sonra dersten alıkoyduğunu sorunca şaşırdı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Durup dururken

YEDMEK

  1. [-i] Çekerek peşinden götürmek, yedeğinde götürmek
  2. Yanında, beraberinde götürmek
    • "Burhan'ın kolu Ayşe'ye düşmesin diye sımsıkı sarılmış, yalnız bir arkadaş ve kardeş gibi değil, aynı zamanda bir sevgili rikkatiyle onu yediyordu." (Halide Edip Adıvar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü