Yağ ile başlayan 9 harfli kelimeler

Başında yağ olan 9 harfli 13 kelime var. Yağ ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yağ olan kelimeler listesine ya da sonu yağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında yağ bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

A Y Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

YAĞ

2 Harfli Kelimeler

AĞ, AY, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YAĞABİLME

...

YAĞLANMAK

1. [nsz] Yağlama işi yapılmak, yağ sürülmek, yağ konulmak
2. Yağ oluşmak
   • "... şişman denilecek kadar etlenmiş, toplanmış, yağlanmış bir hanım var." (Memduh Şevket Esendal)
3. Yağdan kirlenmek
   • "... saçlarını taramış, yakası pek yağlanan eski cübbesini değiştirmiş..." (Memduh Şevket Esendal)
4. Yağ sürünmek
   • "Ayşe yağlandı. Kispetler giydi." (Ömer Seyfettin)

YAĞIVERME

...

YAĞMURLUK

1. [isim] Yağmurdan korunmak için üste giyilen giysi, trençkot
   • "... bu iki Türk, bu iki silah arkadaşı, yağmurluklarının altında yan yana uyudular." (Memduh Şevket Esendal)
2. Çadır bezinden yapılan ve yağmurdan korunmaya yarayan örtü
   • "Pazarlardaki gölgelik ve yağmurluklar..."

YAĞSIZLIK

1. [isim] Yağsız olma durumu

YAĞILAŞMA

1. [isim] Yağılaşmak işi veya durumu

YAĞLAYICI

1. [isim] Makine, motor vb.ni oluşturan parçaları yağlama işinde kullanılan araç

YAĞLATMAK

1. [-i] Yağlama işini yaptırmak

YAĞMALAMA

1. [isim] Yağmalamak işi

YAĞDANLIK

1. [isim] Makineleri yağlamakta kullanılan, ince, uzun bir borusu olan yağ kabı
2. Dalkavuk

YAĞMURSUZ

1. [sıfat] Yağmuru olmayan, yağmur yağmayan
   • "Yağmursuz bir yaz."

YAĞDIRMAK

1. [-i] Yağmasını sağlamak
2. [nsz] Bir şeyi aralıksız ve çok sayıda atmak, indirmek, savurmak
   • "Taş yağdırmak. Kurşun yağdırmak."
3. [nsz] Vermek, söylemek
   • "Cemal Paşa, çılgın, Adana'ya, Afyon'a şiddetle emirler yağdırıyordu." (Falih Rıfkı Atay)
4. [-e] Bol miktarda vermek, sağlamak
   • "Bu fabrika piyasaya kumaş yağdırdı."
5. [nsz] Çok sayıda ortaya koymak, sürmek
   • "Çorbada tuzum bulunsun diyen para, eşya yağdırmıştı." (Tarık Buğra)

YAĞLIDERE

...