Başında yata olan 10 kelime var. Yata ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yata olan kelimeler listesine ya da sonu yata ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında yata bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
YATABİLMEK
YATABİLME, YATAKHANE
YATAKLIK
YATAĞAN, YATAKÇI, YATAKLI, YATALAK
YATAK, YATAY
A A T Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
TAYA
3 Harfli Kelimeler
ATA, AYA, TAY, YAT
2 Harfli Kelimeler
AT, AY, TA, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YATABİLMEK
- ...
- YATAKHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Okul, fabrika vb. yerlerde yatakların konulduğu yer
-
Yatılı okullarda, yurtlarda ve kışlada yatılan yer
-
[isim]
Okul, fabrika vb. yerlerde yatakların konulduğu yer
- YATABİLME
- ...
- YATAKLIK
-
-
[sıfat]
Yatak yapmaya uygun
- "Bir kanlı katile yataklık yapmış gibi pişmanlık duyuyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Üzerine yatak serilen tahta veya maden kerevet, karyola
- "Yataklığın etrafında bir şeyin dolaştığına, süründüğüne dikkat ettim." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[isim]
Suçluları barındırma, gizlice yardım etme
-
[sıfat]
Yatak yapmaya uygun
- YATAKÇI
-
-
[isim]
Sancak beyleri ve beylerbeyi tarafından geceleyin çarşıları beklemekle görevlendirilen halktan kimse
-
[isim]
Sancak beyleri ve beylerbeyi tarafından geceleyin çarşıları beklemekle görevlendirilen halktan kimse
- YATAKLI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda yatağı olan, yatak alabilen
- "Hancı beni dört yataklı odada bırakarak çekildi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yatağı derin
- "Yataklı ırmak."
-
[isim]
Yataklı vagon
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda yatağı olan, yatak alabilen
- YATALAK
-
-
[sıfat]
Felç, sakatlık vb. bir sebeple yataktan kalkamayan (kimse)
- "Şu rezalete bakın, yatalak gibi uzanmışlar." (Ömer Seyfettin)
- "Bu kapanık, rutubetli yerde yatalak olup kalmaktan kurtulurum." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Felç, sakatlık vb. bir sebeple yataktan kalkamayan (kimse)
- YATAĞAN
-
-
[isim]
Namlusu kavisli, iki yanı da kesici, bir tür uzun savaş bıçağı
- "Kalkanları parçalayan çelik yatağanlar, zırhları kesen ağır saldırmalar yapacaktı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Namlusu kavisli, iki yanı da kesici, bir tür uzun savaş bıçağı
- YATAK
-
-
[isim]
Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek
- "Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım." (Refik Halit Karay)
- "Gerçekten yatak yorgan, kolu boynu sargılar içinde, pestil gibi yatıyordu." (Haldun Taner)
- "Daha on yaşımda yokken annem yatağa düşmüştü." (Sermet Muhtar Alus)
- "Yorgunluktan yatağa seriliverdim."
-
Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek yapılan şilte
-
Üzerine şilte konulan karyola, somya, kerevet vb
-
Irmak, çay, dere vb.nin, içinde aktıkları yer, akak, mecra
-
Katmanlaşmış herhangi bir madde yığını
- "Çakıl yatağı."
-
Bir şeyin çok bulunduğu yer
- "Av yatağı. Aslan yatağı."
-
Maden veya fosil ocaklarında birbirini izleyen iki maden, taş veya kömür tabakası arasında uzanan damar
-
Çanak biçimindeki bir havzada veya buna benzer bir oluşumda toplanmış petrol birikintisi
-
Gizli barınak veya bir suçluyu gizlice barındıran yer
- "Hırsız yatağı. Eşkıya yatağı."
-
Makinelerde hareketli bölümleri içine alan hareketli veya sabit parça
- "Namlu yatağı. Eksen yatağı."
-
Fideleri gömmek için toprakta açılan çukur
-
Turunçgilleri ve yumurta vb. ürünleri korumak üzere saman vb.nden yararlanılarak yapılan yer
-
Katmanlı bir kaya bütününde maden filizi veya taş döküntüsünden oluşan çok ince tabaka
-
[isim]
Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek
- YATAY
-
-
[sıfat]
Durgun bir su yüzeyine veya zemine paralel, düşey doğrultusuna dikey olan, ufki
- "Sıvıların yüzü hep yatay olur."
-
[sıfat]
Durgun bir su yüzeyine veya zemine paralel, düşey doğrultusuna dikey olan, ufki