Başında yal olan 8 harfli 23 kelime var. Yal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yal olan kelimeler listesine ya da sonu yal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında yal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
YAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AY, LA, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YALINLIK
-
-
[isim]
Yalın olma durumu, birleşik veya karmaşık olmama durumu, sadelik
-
Açık, süsten ve zorlamadan uzak, kolayca anlaşılabilen anlatım, sadelik
- "En soyut konuları çok çarpıcı somut örneklerle herkesin anlayacağı bir yalınlığa getirirdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yalın olma durumu, birleşik veya karmaşık olmama durumu, sadelik
- YALITMAK
-
-
[-i]
Elektrik akımının olumsuz etkilerini önlemek için iletkeni kauçuk, lastik, porselen vb. ile kaplamak, izole etmek
-
Elektrik ve ısı akımını engellemek, tecrit etmek, izole etmek
-
[-i]
Elektrik akımının olumsuz etkilerini önlemek için iletkeni kauçuk, lastik, porselen vb. ile kaplamak, izole etmek
- YALDIZCI
-
-
[isim]
Yaldız işleri yapan kimse
-
[sıfat]
Bir şeyin içyüzüne değil de gösterişine önem veren (kimse)
-
[isim]
Yaldız işleri yapan kimse
- YALABIMA
-
-
[isim]
Yalabımak işi veya durumu
-
[isim]
Yalabımak işi veya durumu
- YALNIZCI
-
-
[isim]
Yalnızcılık siyasetini izleyen devlet, infiratçı
-
[isim]
Yalnızcılık siyasetini izleyen devlet, infiratçı
- YALDIZLI
-
-
[sıfat]
Üzerine yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş
- "Tavanlar, duvarlar, kapılar, hep kartonpiyerli, yaldızlı." (Sermet Muhtar Alus)
-
Aldatıcı, göz boyayıcı
- "Yaldızlı sözler."
-
[sıfat]
Üzerine yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş
- YALANDAN
-
-
[zarf]
Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta
- "İşine gitmemek için yalandan hasta olduğu haberini verdi."
-
Gösteriş olsun diye, özen göstermeden, önem vermeyerek, üstünkörü
- "Yalandan bir temizlik yapıverdiler."
-
[zarf]
Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta
- YALANSIZ
-
-
[sıfat]
İçinde yalan olmayan
- "Yalansız söz."
-
[zarf]
Doğru bir biçimde
- "Yalansız konuşur."
-
[sıfat]
İçinde yalan olmayan
- YALITICI
-
-
Yalıtkan
-
Yalıtkan
- YALTAKÇI
-
-
[sıfat]
Yaltaklanmayı huy edinen, yaltak, mütebasbıs
-
[sıfat]
Yaltaklanmayı huy edinen, yaltak, mütebasbıs
- YALNIZCA
-
-
[zarf]
Yalnız olarak
-
Tek başına
- "Ona vefasızlıkta biraz düşünceli davranmayı yararlı buluyor, yalnızca bulduklarında yeni başkana pek uysal davranıyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Belli durumun, şartın veya işin dışına çıkmaksızın, yalnız, ancak, tek, sırf, salt, sadece
-
[zarf]
Yalnız olarak
- YALVARIŞ
-
-
[isim]
Yalvarma işi veya biçimi, yalvarma, rica
-
[isim]
Yalvarma işi veya biçimi, yalvarma, rica
- YALITKAN
-
-
Elektrik iletkenliği sıfır veya çok zayıf olan (cisim veya madde), izolatör, iletken karşıtı
-
[isim]
Herhangi bir değmeyi, sürtünmeyi önlemek için elektrik iletkenlerini saran, koruyan porselen, kauçuk vb. madde
-
Elektrik iletkenliği sıfır veya çok zayıf olan (cisim veya madde), izolatör, iletken karşıtı
- YALDIRAK
-
-
[sıfat]
Parlak, cilalı
-
[sıfat]
Parlak, cilalı
- YALVARMA
-
-
[isim]
Yalvarmak işi
- "Sesin bu kadar yalvarmaya benzer, hüzne benzer perdesi olmasa..." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yalvarmak işi
- YALINGAÇ
-
-
[sıfat]
Kabuğu çatlayıp soyulan
- "Çınar yalıngaç ağaçlardandır."
-
[sıfat]
Kabuğu çatlayıp soyulan
- YALINGÖZ
-
-
[isim]
Bir tür kertenkele
-
[isim]
Bir tür kertenkele
- YALTAKÇA
- ...
- YALATMAK
-
-
[-i]
Yalama işini yaptırmak
-
[-i]
Yalama işini yaptırmak
- YALINCAK
-
-
[sıfat]
Çıplak
-
[sıfat]
Çıplak