Başında yal olan 6 harfli 15 kelime var. Yal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yal olan kelimeler listesine ya da sonu yal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında yal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
YAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AY, LA, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YALAZA
- ...
- YALOVA
- ...
- YALAMA
-
-
[isim]
Yalamak işi
-
[sıfat]
Üzeri düzleşmiş, dişleri aşınmış olan (vida, cıvata vb.)
-
[sıfat]
Fırça izleri belli etmeden yapılan (resim)
-
[isim]
Yalamak işi
- YALPIK
-
-
[sıfat]
Derinliği az ve geniş olan, yayvan
-
[sıfat]
Derinliği az ve geniş olan, yayvan
- YALMAN
-
-
[sıfat]
Eğik
-
Sarp, dik
-
[isim]
Kesici ve batıcı araçların kesen veya batan bölümü
- "İstanbul'dan çıkar padişahın fermanı / Gökte döner mızrağının yalmanı." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
Eğik
- YALTAK
-
-
[sıfat]
Yaltakçı
-
[sıfat]
Yaltakçı
- YALAKA
-
-
[isim]
Dalkavuk
-
[sıfat]
Arsız, sırnaşık
-
[isim]
Dalkavuk
- YALGIN
-
-
[isim]
Serap
-
[isim]
Serap
- YALLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
"Ey Tanrı'm" anlamında bir seslenme sözü
- "Millet, muharebenin başladığını, Gazi'nin Sivas'a geldiğini duyar duymaz yallah demiş, Salihli'ye gitmiş." (Aka Gündüz)
-
"Haydi, yürü, kalk, git" anlamlarında bir kovma sözü
-
[isim]
"Ey Tanrı'm" anlamında bir seslenme sözü
- YALNIZ
-
-
[sıfat]
Yanında başkaları bulunmayan
- "Sokaktaki yalnız çocuk."
-
[zarf]
(ya'lnız) Yanında başkaları olmayarak
- "Ömrümde şehir içinde bile yalnız dolaşmaya alışmamış bir adam için bir genç kızın tek başına Avrupa seyahatine çıkışı akıl durdurucu bir şeydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
(ya'lnız) Yalnızca
- "Kendisini yalnız Bombay'a kadar götürecek tren parası vardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[bağlaç]
Ama
- "Giderim yalnız arkadaşlarımı isterim. Güzel yalnız biraz renksiz."
-
[isim]
Toplumsal ilişkilerden yoksun veya yoksun bırakılan kişi
-
[sıfat]
Yanında başkaları bulunmayan
- YALPAK
-
-
[sıfat]
Sokulgan, cana yakın
-
[isim]
Dalkavuk
-
[isim]
Sarp yer, uçurum
-
[sıfat]
Sokulgan, cana yakın
- YALDIZ
-
-
[isim]
Eşyaya altın veya gümüş görünüşü vermek için kullanılan, sıvı veya yaprak durumundaki altın, gümüş ve bunların taklidi olan madde
- "Boya değil, altın yaldız vursan manda gözü gibi donuk duruyor." (Burhan Felek)
-
Bu madde ile eşyalara yapılan süs
-
Aldatıcı dış görünüş, göz boyama
- "Onun kibarlığı yaldızdan ibarettir."
-
[isim]
Eşyaya altın veya gümüş görünüşü vermek için kullanılan, sıvı veya yaprak durumundaki altın, gümüş ve bunların taklidi olan madde
- YALVAÇ
-
-
[isim]
Peygamber
- "Kendini her şeyi önceden görmüş, biraz ermiş, biraz aziz, biraz yalvaç gibi hissediyor." (Murathan Mungan)
-
[isim]
Peygamber
- YALÇIN
-
-
[sıfat]
Dik, sarp
- "Yanık ve yalçın araziden geçerken Mehmet Emin Bey'in bir mısrasını hatırladım." (Halide Edip Adıvar)
-
Düz, kaygan
-
[sıfat]
Dik, sarp
- YALINÇ
-
-
[sıfat]
Birleşik olmayan, yalnız bir maddeden oluşan
-
Karışık olmayan, basit
-
[sıfat]
Birleşik olmayan, yalnız bir maddeden oluşan