Sonunda ya olan 5 harfli 52 kelime var. YA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ya olan kelimeler listesine ya da başında ya olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAVYA
-
-
[isim]
Madenlerle yapılan kaynak işlerinde lehimi eritmek için ateşle veya elektrikle kızdırılarak kullanılan, çoğunlukla çekiç biçiminde ucu bakır alet
-
[isim]
Madenlerle yapılan kaynak işlerinde lehimi eritmek için ateşle veya elektrikle kızdırılarak kullanılan, çoğunlukla çekiç biçiminde ucu bakır alet
- MAFYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yasa dışı işlerle uğraşan, zor kullanarak birtakım gizli çıkarlar sağlayan örgüt
-
Bu örgüte mensup olan kimse
-
[isim]
Yasa dışı işlerle uğraşan, zor kullanarak birtakım gizli çıkarlar sağlayan örgüt
- MEDYA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
İletişim ortamı, iletişim araçları
- "Medya dedikleri bu bin başlı ejderhayla baş edemedim." (Nezihe Meriç)
-
[isim]
İletişim ortamı, iletişim araçları
- DAVYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dişçi kerpeteni
-
[isim]
Dişçi kerpeteni
- ORAYA
-
-
[zarf]
O yere, o yöne
- "Bir kahkaha fırtınası koptu, hepimiz oraya gittik." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
O yere, o yöne
- DÜNYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güneşe yakınlık bakımından üçüncü gezegen, yer, yerküre, yer yuvarı, yer yuvarlağı, acun
- "Fakat kendi tabiri üzerine dünya başına yıkılmış zannetti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "... bütün dünya bir araya gelse fikrimi değiştiremez." (Ömer Seyfettin)
- "Seni dünya gözüyle bir daha görmeyi nasip edene şükrolsun." (Yahya Kemal)
- "Eve döneyim desen Feneryolu istasyonuna dünya kadar yol var." (Sermet Muhtar Alus)
-
Dış, çevre, ortam
- "Biz dünyadan ayrı yaşarken dünya epey değişmiş." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
İnançları bir olan ülke veya insanlar topluluğu
- "Batı dünyası. Doğu dünyası."
-
Meslek veya iş birliği içinde bulunma, camia
- "Ressamlar dünyasında onun yeri ayrıdır."
-
[zamir]
Elgün, herkes
-
Duygu, düşünce ve hayal âlemi
- "Köprüye kadar kendi dünyaları içinde ne tatlı, ne özlü konuşurlardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Güneşe yakınlık bakımından üçüncü gezegen, yer, yerküre, yer yuvarı, yer yuvarlağı, acun
- LİBYA
- ...
- TONYA
- ...
- KİMYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Maddelerin temel yapılarını, birleşimlerini, dönüşümlerini, çözümleme, birleşim ve üretim yöntemlerini inceleyen bilim
- "Sıla kimya olmuş burnuma tüter / Yol ver dağlar ben sılaya gideyim." (Halk türküsü)
-
Üstün özellikler taşıyan çok değerli şey
- "Emniyetlerini kazanmak için bu esrar bir kimya gibi gizli kalmalıdır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Maddelerin temel yapılarını, birleşimlerini, dönüşümlerini, çözümleme, birleşim ve üretim yöntemlerini inceleyen bilim
- PRAYA
- ...
- HÜRYA
-
-
[zarf]
Hep birden, cümbür cemaat
- "Kapı açılınca hürya içeri girdiler."
-
[zarf]
Hep birden, cümbür cemaat
- BALYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çember ve demir tellerle bağlanmış ticaret eşyası
- "Sekiz balya tütününden bir ya da iki balyasını ıskartaya ayırabileceklerini aklından geçirmeye başladı eksperlerin." (Necati Cumalı)
-
Denk
-
[isim]
Çember ve demir tellerle bağlanmış ticaret eşyası
- KONYA
- ...
- BAMYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ebegümecigillerden, sıcak ve ılıman yerlerde yetişen bir bitki (Hibiscus esculentus)
-
Bu bitkinin hem taze hem kurutularak yenilen ürünü
-
[isim]
Ebegümecigillerden, sıcak ve ılıman yerlerde yetişen bir bitki (Hibiscus esculentus)
- DALYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[ünlem]
Bir şey sayılırken birim olarak alınan sayıya gelindiğinde söylenen uyarma sözü
- "Dalya yüz! Dalya iki yüz!"
-
Çocuk oyunlarında önceden belirlenen bir aşamaya gelme anında söylenen söz
-
[ünlem]
Bir şey sayılırken birim olarak alınan sayıya gelindiğinde söylenen uyarma sözü
- FURYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Olağandan çok fazla bulunma durumu
- "O satış furyası içinde herkes birbirine kitabı okuyup okumadığını soruyor." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Olağandan çok fazla bulunma durumu
- KOPYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir sanat eserinin veya yazılı bir metnin taklidi, asıl karşıtı
- "Edebiyatımız iptidai, resmimiz basit, felsefemiz kopya, okuma yazma bilmek bir irfan sayılıyor." (Peyami Safa)
- "En bildiği derste bile kopya çeker, çekmezse hasta olur, deliye döner." (Haldun Taner)
- "Salih yazıyor, ben boyuna kopya ediyordum." (Ömer Seyfettin)
-
Suret çıkarma işi
-
Bir sınavda soruları cevaplamak için başka birinden veya yerden gizlice yararlanma
-
Yazılı sınavda gizlice bakmak için hazırlanmış kâğıt
-
[sıfat]
Taklit edilmiş olan
- "Hanımlar köşe minderinin sağ duvarındaki birkaç kopya resme daldılar." (Halide Edip Adıvar)
-
Aynı canlıdan eşeysiz olarak üreyen canlı, klon
-
[isim]
Bir sanat eserinin veya yazılı bir metnin taklidi, asıl karşıtı
- ÇEKYA
- ...
- DERYA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Deniz
-
Bilgili kimse
-
Bir şeyin bol olduğu yer
- "Kasaba baştan başa bir çamur deryası hâlini alır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Deniz
- GAYYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gayya kuyusu
-
[isim]
Gayya kuyusu