Sonunda ya olan 4 harfli 23 kelime var. YA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ya olan kelimeler listesine ya da başında ya olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MAYA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bazı besinlerin yapımında mayalanmayı sağlamak için kullanılan madde, ferment
- "Ekmek mayası. Yoğurt mayası. Kımız mayası."
-
İçerdikleri enzimlerin katalizör niteliği etkisiyle şekerleri karbondioksit ve alkole dönüştüren bir hücreli bitki organizmaları
-
Yaradılış, öz nitelik
- "Belki biri soyutlanmaya daha az yatkın, öteki daha fazla tetikti ama mayaları galiba birdi." (Atilla İlhan)
-
Arsız, utanmaz kimse
-
[isim]
Bazı besinlerin yapımında mayalanmayı sağlamak için kullanılan madde, ferment
- GÜYA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Sözde, sanki
- "Onlara çaktırmadan güya konuştuklarımızı yazıyorum." (Aka Gündüz)
-
[zarf]
Sözde, sanki
- RÜYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düş
- "Annemi ölmüş gördüm rüyamda / Ağlayarak uyanmışım." (Orhan Veli Kanık)
- "Yolculuğumuz rüya gibi geçti."
- "Geceleri Avrupa şehirleri rüyama girer." (Ömer Seyfettin)
-
Gerçekleşmesi imkânsız durum, hayal
- "Bu saadetin bir ay, bir buçuk ay sonra yeniden bir rüya olacağını bile aklına getirmiyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Gerçekleşmesi beklenen ve istenen şey, umut
-
[isim]
Düş
- HAYA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Er bezi
-
[isim]
Er bezi
- KAYA
-
-
[isim]
Büyük ve sert taş kütlesi
- "Dört tarafı su ile çevrili bir kayadır, bir adacık." (Refik Halit Karay)
- "... öfkesi, sevgisi katıksız, kaya gibi sağlam ve güvenilir adam." (Atilla İlhan)
-
Kayaç
-
[isim]
Büyük ve sert taş kütlesi
- VEYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[bağlaç]
Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut
- "Ben Atatürk'le üç veya iki defa karşılaştım." (Burhan Felek)
-
Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olursa kullanılan bir söz
- "Sen, ben veya başka birileri."
-
[bağlaç]
Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut
- BOYA
-
-
[isim]
Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde
- "Tırnaklarının boyasını beğenmiyorum." (Falih Rıfkı Atay)
- "Hiç boya kullanmaz, az pudra sürerdi." (Peyami Safa)
- "Kimi kirpiklerine boya sürüyordu." (Refik Halit Karay)
- "Kıpkızıl bir boya çektin odanın her yerine." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu veya yağlı boya
-
Aldatıcı görünüş
-
Yazmak için kullanılan mürekkep
-
[isim]
Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde
- ZİYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Işık, aydınlık
- "Dışarıda batmış güneşin bıraktığı ziya artık fersizleşiyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Işık, aydınlık
- KIYA
-
-
[isim]
Adam öldürme suçu, cinayet
-
[isim]
Adam öldürme suçu, cinayet
- SAYA
-
-
[isim]
Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü
-
Gebe koyunların karnındaki yavru yüz günlük olduğunda çobanların yaptığı tören
-
Yayla ve kırlarda hayvanlar için yapılan üstü samanla örtülü yer
-
Kadın giysisi
-
İş önlüğü
- "Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı." (Halk türküsü)
-
[isim]
Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü
- DİYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Slayt
-
[isim]
Slayt
- EŞYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesnelerin bütünü
- "Güçlük, ev bulmak ve eşyayı taşımak derdiyle başlar." (Burhan Felek)
-
[isim]
Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesnelerin bütünü
- İHYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yeniden canlandırma, diriltme
- "Eskisinden daha çok gelsinler, söylesinler, önlerine dökül, ağızlarını ara, bana gel, ne söylediklerini haber ver, ihya olursun be Tevfik!" (Halide Edip Adıvar)
-
Çok iyi duruma getirme, geliştirme, güçlendirme
-
Yeni bir güç, umut, erinç verme
-
[isim]
Yeniden canlandırma, diriltme
- FOYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Parıltısını artırmak için elmas taşlarının altlarına konan ince metal yaprak
- "Utanmazlık siyasetinin veya utanmaz siyasinin önünde sonunda foyası meydana çıkar." (Burhan Felek)
- "İnsana güzel gibi gelen, foyasını ancak gözle görülür şeklin içinde belli eden bir âlemdedirler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Parıltısını artırmak için elmas taşlarının altlarına konan ince metal yaprak
- SOYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kökeni Çin ve Japonya'ya uzanan, protein değeri bakımından zengin bir tür fasulye, soya fasulyesi (Soia hispida)
- "Soya yağı. Soya unu."
-
[isim]
Kökeni Çin ve Japonya'ya uzanan, protein değeri bakımından zengin bir tür fasulye, soya fasulyesi (Soia hispida)
- VİYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Dümeni ortaya alarak gemiyi bulunduğu doğrultuda yürütme
-
[ünlem]
Gemiyi belirli bir doğrultu verildikten sonra, aynı doğrultuda tutması için dümenciye verilen komut
-
[isim]
Dümeni ortaya alarak gemiyi bulunduğu doğrultuda yürütme
- ORYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Karo
-
[isim]
Karo
- ARYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça
-
[isim]
Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça
- SİYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kürekleri tersine kullanarak sandalı geriye yürütme
-
[isim]
Kürekleri tersine kullanarak sandalı geriye yürütme
- ASYA
- ...