Başında ya olan 5 harfli 110 kelime var. Ya ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ya olan kelimeler listesine ya da sonu ya ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ya bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YAMAÇ
-
-
[isim]
Dağın veya tepenin herhangi bir yanı
- "İndiğimiz yamacın eteğinde küçük ve eski bir köy var." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Ön, kat, huzur
- "Kız, hele beri gel yamacıma." (Haldun Taner)
-
[isim]
Dağın veya tepenin herhangi bir yanı
- YAĞCI
-
-
[isim]
Yağ çıkaran veya satan kimse
-
Makineleri yağlayan kimse
-
Dalkavuk
-
[isim]
Yağ çıkaran veya satan kimse
- YAYIK
-
-
[isim]
Tereyağı çıkarmak için sütün, yoğurdun içinde çalkalandığı kap veya makine
- "Nina'nın bildiği alet değirmen ve yayıktır; buğday öğüten ve tereyağı çıkaran yararlı iki basit makine." (Refik Halit Karay)
- "Yayık dövmek, yağ çıkartmak yeni gelinlerin görevi." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Tereyağı çıkarmak için sütün, yoğurdun içinde çalkalandığı kap veya makine
- YAPIT
-
-
[isim]
Bir emek sonucunda ortaya konulan ürün, eser
- "Yapıtının sağlamlığına güvenen her sanatçı gibi şakasını da iyi karşılamıştı." (Haldun Taner)
-
Yayın, kitap
-
[isim]
Bir emek sonucunda ortaya konulan ürün, eser
- YANLI
-
-
[isim]
Yandaş
-
[isim]
Yandaş
- YAPIM
-
-
[isim]
Yapma işi, inşa, imal
-
Ham maddeyi el veya makine ile işleyerek mal üretme, imal
-
Özümleme
-
Bir filmin çevrilmesi veya bir radyo, televizyon programının hazırlanması için gerekli çalışmaların tümü ve bu çalışmaların ürünü, prodüksiyon
-
[isim]
Yapma işi, inşa, imal
- YATIM
-
-
[isim]
Gemi direklerinin başa veya kıça doğru olan eğimi
-
[isim]
Gemi direklerinin başa veya kıça doğru olan eğimi
- YAŞAM
-
-
[isim]
Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat
- "Yaşamın kurallarını, kendi aleyhinde işliyor varsaydığı günden bu yana, umursamamıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat
- YAVRU
-
-
[isim]
Yeni doğmuş hayvan veya insan
- "Kedi yavrusu. Kuş yavrusu."
- "Yavrum, bir yerin mi acıyor?"
-
Çocuk, evlat
- "O zaman gördü ki küçük çocuk, memleketlisi minimini yavru ağlıyor." (Refik Halit Karay)
-
Bir şeyin küçüğü
- "Ev, bodrumu, tavan arası ve iki katıyla tam bir konak yavrusudur." (Tarık Buğra)
-
Güzel, alımlı genç kız
-
[isim]
Yeni doğmuş hayvan veya insan
- YAZIT
-
-
[isim]
Bir kimse veya bir olayın anısını yaşatmak için bir şey üzerine kazılan yazı, kitabe
- "Orhon yazıtları."
-
Çevresi kabartma silmeli, içinde yazı olan taş
-
[isim]
Bir kimse veya bir olayın anısını yaşatmak için bir şey üzerine kazılan yazı, kitabe
- YARIN
-
-
[isim]
Bugünden sonra gelecek ilk gün
- "Yarın paydosu biraz erken çalarız, ödeşiriz." (Haldun Taner)
- "Yarından tezi yok, gitmeniz için icap edenleri yapmaya başlamalısınız." (Falih Rıfkı Atay)
-
Gelecek, ilerideki zaman
- "İnsan daima yarını düşünmeli."
-
[zarf]
Bugünden sonra gelecek ilk günde
- "Yarın geleceğim."
-
[isim]
Bugünden sonra gelecek ilk gün
- YAHŞİ
-
-
[sıfat]
İyi, güzel, çok güzel
-
[sıfat]
İyi, güzel, çok güzel
- YARAN
- ...
- YARDA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
91,4 santimetrelik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi
-
[isim]
91,4 santimetrelik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi
- YASLI
-
-
[sıfat]
Yas tutan (kimse), matemli
- "Ben bir hasta hâli almış, susmuş, sade, yaslı gözlerle etrafıma bakınıyordum." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yas tutan (kimse), matemli
- YAMÇI
-
-
[isim]
Bir yüzü uzun tüylü, kalın yünden dokunarak yapılmış yağmurluk
-
[isim]
Bir yüzü uzun tüylü, kalın yünden dokunarak yapılmış yağmurluk
- YARAŞ
-
-
[sıfat]
Bir kimseye kendini beğendirmek için alımlı davranan (kimse)
- "Öbürü ne kadar çekingen ve sessiz ise bu o kadar yaraş ve konuşkan, tam manasıyla bir İstanbul kadını." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bir kimseye kendini beğendirmek için alımlı davranan (kimse)
- YALAN
-
-
[isim]
Aldatmak amacıyla bilerek ve gerçeğe aykırı olarak söylenen söz, kıtır
- "Yalanı en güzel kullanmış olanlar eski şarklılardır." (Ahmet Haşim)
- "Yalanını yakalamış gibi başını salladı. -Ya o mukaddes sular? Onlara ne diyeceksiniz azizim?" (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Gerçek olmayan, asılsız, uydurma
-
[isim]
Aldatmak amacıyla bilerek ve gerçeğe aykırı olarak söylenen söz, kıtır
- YALIZ
-
-
[sıfat]
Düz ve parlak (kas)
- "Yalız kas."
-
[sıfat]
Düz ve parlak (kas)
- YAPIK
-
-
[isim]
Belleme (II)
-
Yeniçerilerin giydikleri üstlük
-
[isim]
Belleme (II)