Başında y olan 5 harfli 241 kelime var. Y harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde y harfi olan kelimeler listesine ya da sonu y harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında y bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YAKMA

  1. [isim] Yakmak işi

YANAZ
...
YIKIK

  1. [sıfat] Yıkılmış olan, harap, viran
    • "Oradaki yıkık evin kapısından belki gökyüzüne gireceğiz." (Reşat Nuri Güntekin)

YANIT

  1. [isim] Cevap
    • "Türk Eli'nin uluları bu sorulara akıllıca ve gerçekçi yanıtlar bulamıyorlardı." (Nezihe Araz)

YAZIŞ

  1. [isim] Yazma işi veya biçimi
  2. Kaleme alma, yazıya dökme

YOBAZ

  1. Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen (kimse)
    • "Bu memleketi de dört buçuk yobaza bırakamayız." (Aka Gündüz)
  2. Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan (kimse)
  3. Kaba saba, inceliksiz (kimse)

YÜKÜN

  1. [isim] İyon

YAĞLI

  1. [sıfat] Üzerinde veya içinde yağı olan
  2. Yağı çok olan
  3. Yağla yapılmış
    • "Yağlı çörek."
  4. Besili, semiz
    • "Bir de olaydı şimdi diye yağlı hindi sayıklıyorsun." (Osman Cemal Kaygılı)
  5. Yağdan kirlenmiş veya lekelenmiş olan
    • "Uzun saçları eski redingotun yağlı yakasına dökülüyor." (Ömer Seyfettin)
  6. Parası bol, zengin
    • "Dükkâna yağlı bir müşteri arıyordu." (Refik Halit Karay)
  7. Bol ve kolay kazanç sağlayan
    • "Yağlı bir iş."

YAKUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Pembe veya erguvan tonları ile karışık koyu kırmızı renkte, saydam bir korindon türü olan değerli taş
  2. [sıfat] Bu taştan yapılmış veya bu taşla süslenmiş
    • "Yakut yüzük."

YÜREK

  1. [isim] Kalp
    • "Yörede, şimdi yürek burkan bir suskunluk vardı." (Tarık Buğra)
    • "Son yürek paralayıcı yalvarmama aldırış etmedi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "İkisinde de yürek Selanik." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Fakat sesi kulaklara değil, doğru yüreğe çarpar, yüreğe işlerdi." (Refik Halit Karay)
  2. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül
    • "Fazıla Hanım'ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Ne dersiniz kız bayağı hasta oldu, deniz tutmuş gibi yüreği kabarmaya başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Kupa (I)
    • "Bunu düşündükçe gülümser, tatlı tatlı yüreği çarpar, ruhunda kopan bir hamleyle örsünün üzerinde milyarlarca kıvılcım tutuştururdu." (Ömer Seyfettin)
  4. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret
    • "Bu iş yürek ister."
  5. Acıma duygusu
    • "Ona merhume demek bile yürek parçalayıcı bir şeydir." (Reşat Nuri Güntekin)
  6. Mide, karın, iç
    • "Ayşe Hanım, kahveciden limon şekeri almış, yürek ferahlatır diye uzatıyor." (Sermet Muhtar Alus)

YAYLA

  1. [isim] Akarsularla derin bir biçimde yarılmış, parçalanmış, üzerinde düzlüklerin belirgin olarak bulunduğu, deniz yüzeyinden yüksek yeryüzü parçası, plato
    • "Geceleri yaylalar ayaz olur, adamı üşütür." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Dağlık, yüksek bölgelerde, kışın hayat şartları güç olduğu için boş bırakılan, yazın havası iyi ve serin olan, hayvan otlatma veya dinlenme yeri

YOMRA
...
YAZGI

  1. [isim] Tanrı'nın uygun görmesi, Tanrı'nın isteği, kader, ezelî takdir, yazı, alın yazısı, hayat, kader, mukadderat, takdiriilahî
    • "Üçüncü dünya ülkelerinin yazgısına daha yakınlık duyuyor." (Haldun Taner)

YONCA

  1. [isim] Baklagillerden, başak durumundaki çiçekleri kırmızı veya mor renkli, hayvanlara yem olarak yetiştirilen çayır bitkilerinin genel adı (Trifolium)

YALPI

  1. [isim] Eğimli yüzey, yamaç
  2. İki tepe arasındaki düzlük

YAŞLI

  1. [sıfat] Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse)
    • "Kendisi de ilkin yaşlı bir kadın almayı düşünmüş idi." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [isim] Yaşı ilerlemiş kimse
    • "Bu yaşlıları kapısının arkasına yığdılar." (Ömer Seyfettin)

YAZIT

  1. [isim] Bir kimse veya bir olayın anısını yaşatmak için bir şey üzerine kazılan yazı, kitabe
    • "Orhon yazıtları."
  2. Çevresi kabartma silmeli, içinde yazı olan taş

YİRİK

  1. [isim] Yarık, yırtık
  2. [sıfat] Üst dudağı yarık olan (kimse)

YAFTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Üzerine asıldığı veya yapıştırıldığı şeylerle ilgili bir bilgi veren yazılı kâğıt parçası
    • "Zamanın uzunluğuna rağmen bu firmanın yaftasını hâlâ aklımda tutuyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

YONMA

  1. [isim] Yonmak işi veya durumu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü