Başında y olan 4 harfli 44 kelime var. Y harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde y harfi olan kelimeler listesine ya da sonu y harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında y bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YUKA
...
YAPI

  1. [isim] Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina
  2. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat
  3. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme
    • "Kırıkkale yapısı bir tabanca."
  4. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür
    • "Yapısı sağlam, güzel bir erkekti." (Yusuf Ziya Ortaç)
  5. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür
    • "Dil yapısı. Cümle yapısı."
  6. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün
  7. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür

YASA

  1. [isim] Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural
    • "Doğa yasaları."
  2. Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun
    • "Ceza yasası."
  3. Bilimde çok sayıda deney ve gözlemden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum
    • "Yer çekimi yasası. Mendel yasaları."
  4. Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir mecburiyeti olan alışkıların bütünü
    • "Ahlak yasası."
  5. Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel
    • "Düşünme yasaları."

YÜCE

  1. [sıfat] Yüksek, büyük, ulu, ulvi
    • "Yüce duygular, derin düşünceler ona göre değildir." (Suat Taşer)

YAZI

  1. [isim] Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi
    • "Türklerde yazının kullanılması eskidir."
    • "Bir yazarı ve yapıtını alımlamak, alımladıklarımızı da yazıya geçirerek başkalarına açıklamak..." (Selim İleri)
    • "Benim yerinden dahi kımıldatmaya gücümün yetmediği Afrika seyahatnamesini yere indirtir, kendim de yere uzanır, gözlerim ağrıyıncaya kadar yazıları sökmeye çalışırdım." (Haldun Taner)
  2. Alfabe
    • "Türk yazısı. Arap yazısı. Nota yazısı"
  3. Harfleri yazma biçimi
    • "İnci gibi bir yazı. Okunaklı yazı."
  4. Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü
    • "İstiklal Harbi'nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık." (Orhan Seyfi Orhon)
  5. Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale
    • "İlk yazı denemelerim için gazete bulmaya çalışıyorum." (Falih Rıfkı Atay)
  6. Metal paraların üzerinde değeri yazılan yüzü
  7. Yazgı

YANİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] "Demek, şu demek ki" anlamlarında bir söz
    • "Rıza Efendi de belki bu yüzden yani perde niçin açılmıyor diye sinirleniyor." (Tarık Buğra)
  2. [zarf] "Sözün kısası, doğrusu" anlamlarında bir söz
    • "Tesadüf ama bu kadar olur yani." (Haldun Taner)

YAVE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Saçma, saçma sapan söz
    • "Sonra da oturur, talihsizlik yaveleri ile hikâyeci numaralarına başvururum." (Haldun Taner)

YEKE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kayıkta dümeni kullanmak için dümenin baş tarafına takılan kol

YİNE

  1. [zarf] Yeniden, bir daha, tekrar, gene
  2. Öyle de olsa, öyle olmasına karşılık
  3. Buna rağmen, bununla birlikte

YÖRE

  1. [isim] Bir bölgenin belli bir yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü, havali, mahal, civar, dolay

YAHU

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [ünlem] "Hey, bana bak, baksana" anlamlarında bir seslenme sözü
    • "Yahu! Hâlâ işin bitmedi mi?" (Halide Edip Adıvar)
  2. Üzerine dikkati çekmek için söylenen söze katılan bir kelime
    • "İnsan bayağı üzülüyor yahu!" (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Cümlede rica anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz
    • "Yapmayın yahu!"

YOGİ

  1. [isim] Yoga felsefesini uygulayan kimse

YABA

  1. [isim] Harman savurmakta kullanılan, çatal biçiminde, tahtadan tarım aracı

YAKI

  1. [isim] Bazı hastalıkları tedavi etmek amacıyla bir bez üzerine yayılıp vücudun bazı yerlerine konulan, koyuca lapa veya özel biçimde yapılmış eczalı parça
    • "Hardal yakısı."

YURT

  1. [isim] Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan
    • "Türk yurduna Türkiye denir."
  2. Memleket
    • "Gerideki yurdunu on beş günden fazla boş bırakmak istemez." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Bakıma ve barınmaya muhtaç bir grup insanın oturduğu, yetiştirildiği veya bakıldığı kurum
    • "Güçsüzler yurdu."
  4. Göçebe Türklerin oturduğu çadır
  5. Öğrencilerin kaldığı, barındığı yer
  6. Diyar
    • "Bu köy pehlivanlar yurdudur."
  7. Bir şeyin ilk veya çok yetiştirildiği yer, vatan
  8. Yörüklerin yazın veya kışın oturdukları yer
  9. Sahip olunan arazi, emlak

YEME

  1. [isim] Yemek işi
    • "Herkes yemeye ekmek bulamazken onlar rahat geçiniyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Yiyecek
    • "Bu ay yeme masrafımız çok oldu."

YOMA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Sabit manevralarda ve gemileri bağlamada kullanılan, üç veya dört kollu halat
  2. Birçok ipin örülmesiyle oluşturulan, balıkçılıkta kullanılan halat

YAFA

  1. [isim] Kalın kabuklu, çekirdekli bir tür portakal

YARA

  1. [isim] Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik
    • "Mendilimi bir çatkı şekline sokarak başıma, yaramın üzerine sardım." (Refik Halit Karay)
    • "Beyzade sağ salim kurtulacak ama İbiş ağır bir yara alacaktı." (Tarık Buğra)
  2. Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık
    • "Geminin omurgasındaki yara."
    • "Bizde de bir aklıevvel çıksa şu son durumda yaraya şifa verecek neler söylerdi?" (Haldun Taner)
  3. Dert, üzüntü, acı
    • "Bu yarayı deşmeyin."

YELE

  1. [isim] At, aslan vb. hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar
    • "O aslan yelesine benzer saçlar şimdi süt beyaz olmuş." (Haldun Taner)
  2. Balıklarda sırt yüzgeci

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü