Başında yürü olan 29 kelime var. Yürü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yürü olan kelimeler listesine ya da sonu yürü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında yürü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
YÜRÜTÜLEBİLMEK
YÜRÜTÜLEBİLME
YÜRÜTEBİLMEK, YÜRÜYEBİLMEK
YÜRÜTEBİLME, YÜRÜTTÜRMEK, YÜRÜTÜCÜLÜK, YÜRÜYEBİLME
YÜRÜRÇALAR, YÜRÜTTÜRME, YÜRÜTÜLMEK
YÜRÜTÜLME, YÜRÜTÜLÜŞ
YÜRÜKLÜK, YÜRÜNMEK, YÜRÜRLÜK, YÜRÜTMEK, YÜRÜTÜCÜ
YÜRÜMEK, YÜRÜNME, YÜRÜTEÇ, YÜRÜTEN, YÜRÜTME, YÜRÜTÜM, YÜRÜTÜŞ, YÜRÜYÜŞ
YÜRÜME
YÜRÜK
YÜRÜ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YÜRÜTÜLEBİLMEK
- ...
- YÜRÜTÜLEBİLME
- ...
- YÜRÜTEBİLMEK
- ...
- YÜRÜYEBİLMEK
- ...
- YÜRÜTEBİLME
- ...
- YÜRÜTTÜRMEK
- ...
- YÜRÜTÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Yürütücü olma durumu
-
[isim]
Yürütücü olma durumu
- YÜRÜYEBİLME
- ...
- YÜRÜRÇALAR
-
-
[isim]
Pille çalışan kulaklık aracılığıyla müzik dinlemeye yarayan, insanın üzerinde taşıyabileceği teyp
-
[isim]
Pille çalışan kulaklık aracılığıyla müzik dinlemeye yarayan, insanın üzerinde taşıyabileceği teyp
- YÜRÜTTÜRME
- ...
- YÜRÜTÜLMEK
-
-
[nsz]
Yürütme işi yapılmak veya yürütme işine konu olmak
-
[nsz]
Yürütme işi yapılmak veya yürütme işine konu olmak
- YÜRÜTÜLÜŞ
-
-
[isim]
Yürütülme işi veya biçimi
-
[isim]
Yürütülme işi veya biçimi
- YÜRÜTÜLME
-
-
[isim]
Yürütülmek işi
-
[isim]
Yürütülmek işi
- YÜRÜNMEK
-
-
[nsz]
Yürüme işi yapılmak
- "Çamurun içinde yürünmez."
-
[nsz]
Yürüme işi yapılmak
- YÜRÜTÜCÜ
-
-
[isim]
Yürütme yetkisini kullanan kimse
-
[isim]
Yürütme yetkisini kullanan kimse
- YÜRÜKLÜK
-
-
[isim]
Yürük olma durumu
-
[isim]
Yürük olma durumu
- YÜRÜRLÜK
-
-
[isim]
Gereğinin yapılır olması durumu, meriyet
- "Yürürlükte bulunan kanunlar, usuller, kurallar. Fakat umumi hatlar yine yürürlükte idi." (Falih Rıfkı Atay)
- "Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ... antlaşmalar ... yayımlanma ile yürürlüğe konabilir." (Anayasa)
- "Kimse, işlediği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz..." (Anayasa)
- "Öte yandan, dünyadaki sorunların çokluğu da uykuyu yürürlükten kaldırmaya yetmez." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Gereğinin yapılır olması durumu, meriyet
- YÜRÜTMEK
-
-
[-i]
Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak
-
Gerektiği gibi yapmak, uygulamak
- "İşlerini eskisi gibi yürütüyorlar."
-
Bir yargıyı yerine getirmek, uygulamak
-
[nsz]
Kabul edilmesi veya tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek
- "Mütalaa yürütmek. Muhakeme yürütmek."
-
İşinden veya bulunduğu yerden çıkarmak
- "Seni, teğmene bel bağlayıp girdiğin bisküvi fabrikasından nasıl yürüttülerdi." (Haldun Taner)
-
Habersiz olarak almak, çalmak
- "Bizim kalemi yürütmüşler."
-
[-i]
Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak
- YÜRÜTEN
-
-
[isim]
Yürüteç
- "Ona dört ayaklı yürütenlerden aldık, sevindi." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
Yürüteç
- YÜRÜYÜŞ
-
-
[isim]
Yürüme işi veya biçimi
- "Toplantı ve gösteri yürüyüşünü düzenleme hakkını kullanmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanununda gösterilir." (Anayasa)
- "Bir gün Küplüce arkalarında uzun bir yürüyüş yapmış." (Haldun Taner)
- "Askerler yürüyüşe geçti."
-
Spor amacıyla yapılan yürüme
- "Her sabah bir saat yürüyüş yaparım."
-
Bir olayı protesto etmek, bir konuya dikkati çekmek amacıyla topluca yürüme
- "Gösteri yürüyüşü."
-
Birliklerin bir yerden başka bir yere gitmesi
-
[isim]
Yürüme işi veya biçimi