Başında va olan 6 harfli 26 kelime var. Va ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde va olan kelimeler listesine ya da sonu va ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında va bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AV

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

VALİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anne
    • "Evde, yerinden kalkamayan seksenlik bir validem var." (Memduh Şevket Esendal)

VARİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gelen şey
  2. Gelen evrak

VAZİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ödev
    • "Şimdi artık vazife bitmiş, gülüp eğlenmeye sıra gelmiştir." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Geçici Bakanlar Kurulu, seçim süresince ve yeni Meclis toplanıncaya kadar vazife görür." (Anayasa)
    • "Biz burada beklemişiz, onun vazifesi mi?"
  2. Görev
    • "Nedim bugün vazifesine geç geldi." (Aka Gündüz)
  3. Günlük ücret, yevmiye

VAFTİZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Hristiyanlıkta yeni doğan çocuğun ilk günahı silmek ve onu Hristiyanlaştırmak amacıyla yapılan kutsal işlem

VAKVAK

  1. [isim] Çocuk dilinde ördek

VAMPİR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İnsanların kanını emdiğine inanılan yaratık
  2. Yarasalardan, Yeni Dünya'nın tropik bölgelerinde yaşayan, kuyruksuz, kahverengi tüylü, arka bacakları yürümeye ve sıçramaya çok uygun, kan emici bir memeli türü (Vampyrus spectrum)

VARLIK

  1. [isim] Var olma durumu, mevcudiyet, yokluk karşıtı
    • "Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır." (Orhan Veli Kanık)
  2. Var olan her şey
    • "Canlı varlıklar."
  3. Para, mal, mülk, zenginlik, variyet
  4. Önemli, yararlı, değerli şey
    • "Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar." (Anayasa)
  5. Ömür, hayat
    • "Bütün sevgileri atıp içimden / Varlığımı yalnız ona verdim ben." (Ahmet Kutsi Tecer)
  6. Kalıcı olan, gelip geçici olmayan şey

VARMAK

  1. [-e] Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak, vasıl olmak
    • "Köye akşama doğru ancak varabildim." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Var, bildiğini yap. Varsın gelmesin."
    • "Renkli televizyona varıncaya kadar ne varsa aldı."
  2. Belli bir duruma veya düzeye gelmek
    • "Yaşı elliye vardı. O şimdi yolun yarısına varmıştı."
  3. Hoş olmayan bir sona ermek
    • "Beni tahkir etmeye kadar varıyorsun." (Peyami Safa)
  4. Bir şeyi iyice anlamak veya duymak
    • "Tadına varmak. Sırrına varmak."
    • "Varın söylen İrfani'ye yarım ölmesin." (İrfanî)
  5. [-i] Acımadan, çekinmeden yapmak
    • "Eli varmak. Dili varmak."
  6. Kadın, evlenmek
    • "Gönül verdin derlerdi o delikanlıya / En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya." (Ahmet Muhip Dranas)
  7. Bir durumdan başka duruma geçmek
    • "Secdeye varmak. Uykuya varmak."

VARAKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Varak
    • "Vazife esnasında hakaret diye zabıt varakası tutabilirdi." (Aka Gündüz)

VASATİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Ortalama
    • "Tıp kongresi, yaşlılık ve vasati insan ömrü üzerine eğilmiş." (Burhan Felek)

VAKETA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] İnek derisinden bir tür ince meşin

VAHŞET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yabani, vahşi olma durumu
  2. Korku, ürküntü
  3. Issızlık, yalnızlık

VAHDET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir olma, tek olma, birlik, teklik

VADELİ

  1. [sıfat] Vadesi olan
    • "Kısa ve uzun vadeli hiçbir ödünç alma imkânı yoktu." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Süresi sınırlanmış

VANDÖZ
...
VATLIK

  1. [sıfat] Herhangi bir vat gücünde olan

VARGEL

  1. [isim] Herhangi bir makinenin bir doğrultuda gidip gelerek iş gören parçası

VARSIL

  1. [sıfat] Parası, malı çok olan, zengin, yoksul karşıtı

VATMAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tramvay sürücüsü
    • "Yolda giderken / Vatman çan çalar, şoför korna." (Behçet Necatigil)

VASITA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Araç
    • "Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür." (Atatürk)
  2. Aracı
    • "Geçim bakımından da aynı yolu tutanlar vardır; memur kayırmak, mümkünse vasıta olmak suretiyle!" (Refik Halit Karay)
  3. Aracılık
  4. Taşıt

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü