Başında v olan 8 harfli 100 kelime var. V harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde v harfi olan kelimeler listesine ya da sonu v harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında v bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

VUZUHSUZ

  1. [sıfat] Açık olmama durumu, belirsiz

VAZİFELİ

  1. [sıfat] Ödevli
  2. Görevli
    • "Bu sırada vazifeli polisler, şehrin her köşesinde işbaşında idiler." (Haldun Taner)

VAKTİYLE

  1. [zarf] Bir zamanlar
    • "Vaktiyle Harbiye Mektebinde Mustafa Kemal'e hocalık etmiş olan Miralay Esat Bey..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Zamanında, uygun zamanda
  3. Oldukça eski bir zamanda

VESSELAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [ünlem] "İşte o kadar, son söz şudur" anlamlarında kullanılan bir söz
    • "İşsizlik kötü şey vesselam!" (Orhan Veli Kanık)

VAZETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [-i] Koymak
    • "Dünyaya ilk defa olmak üzere monogaminin temel taşını vazettiler." (Ömer Seyfettin)

VELEDROM

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] İçinde motosiklet ve bisiklet yarışlarının yapıldığı pist

VERNİKLİ

  1. [sıfat] Verniği olan
    • "Yıllarca baktım ona; pencere kenarlarına, taş döşemelerine, vernikli tahtalarına..." (Nezihe Meriç)

VİDANJÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Foseptik kuyularındaki pis suları çekmeye yarayan makine

VİTRİNCİ
...
VEZNEDAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vezneci

VANKLAMA
...
VEHMETME

  1. [isim] Vehmetmek işi

VURGUNCU

  1. Para dalgalanmalarından yararlanarak kolay yoldan kazanç elde eden, muhtekir, spekülatör
    • "Yukarıdaki hikâyemin kahramanlarıyla dolu binbir çarşıda, binbir vurguncuyu yakalamak imkânsızdır." (Sait Faik Abasıyanık)

VURULMAK

  1. [nsz] Vurma işine konu olmak
    • "Yatak odasının kapısı vuruluyordu." (Mithat Cemal Kuntay)
  2. [-e] Âşık olmak, gönül kaptırmak, sevdalanmak
    • "Kim söylemiş beni / Süheyla'ya vurulmuşum diye." (Orhan Veli Kanık)

VARSAYMA

  1. [isim] Varsaymak işi

VAZIHLIK
...
VARİSSİZ

  1. [sıfat] Varisi olmayan
    • "Varissiz bacaklar."

VERESİYE

  1. [zarf] Karşılığı sonra ödenmek üzere, peşin karşıtı
    • "Bunların içinde Nihat'a istediği kadar veresiye alabileceğini söyleyenler de var." (Peyami Safa)
    • "Mütemadiyen veresiye veriyor ve müşteriler ay başında borç ödeyeceklerine Tevfik'e dert yanıyorlar." (Halide Edip Adıvar)
  2. Özensiz, gönülsüz, önem vermeden
    • "Çok veresiye iş görüyor."

VESİKALI

  1. [sıfat] Belgesi olan
  2. Genelevde çalışmak için elinde resmî izin kâğıdı bulunan (kadın)
    • "İki elin kanda olsa gel diyor / Telgrafın / Nasıl unuturum seni ben / Vesikalı yârim." (Orhan Veli Kanık)

VİCDANEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Vicdan bakımından
    • "Yoksa vazife başında bulunmadığım için vicdanen rahatsız ve hükûmet doktoru olarak da belki mesut olacaktım." (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü