Başında v olan 7 harfli 120 kelime var. V harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde v harfi olan kelimeler listesine ya da sonu v harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında v bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VINILTI
-
-
[isim]
Vınlama sesi
- "Vantilatörün vınıltısındaki donukluğun nedeni de aynı şey, işi gücü anlamsız bir değirmen gibi o soğuk loşluğu öğütmek!" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Vınlama sesi
- VAKFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir vakfın şartlarını bildiren belge, vakıfname
-
[isim]
Bir vakfın şartlarını bildiren belge, vakıfname
- VURULUŞ
-
-
[isim]
Vurulma işi veya biçimi
-
[isim]
Vurulma işi veya biçimi
- VEYAHUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[bağlaç]
Yahut
-
[bağlaç]
Yahut
- VAKLAMA
-
-
[isim]
Vaklamak işi veya durumu
-
[isim]
Vaklamak işi veya durumu
- VİRÜTİK
- ...
- VİTESLİ
-
-
[sıfat]
Vitesi olan
- "Altı vitesli arazi arabası."
-
[sıfat]
Vitesi olan
- VEREMLİ
-
-
[sıfat]
Vereme tutulmuş, müteverrim
- "... bu gıdasızlık sürüp giderse çok veremli göreceğiz." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Vereme tutulmuş, müteverrim
- VUKUFLU
-
-
[sıfat]
Bilgisi olan
- "İyi kabul görürse elbet uzman ve vukuflu heyetlerce daha ayrıntılı bir şekilde düşünülür." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bilgisi olan
- VAZİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Konum
- "Kasaba coğrafi vaziyeti yüzünden lodosu, poyrazı pek az tutan bir limanda kurulmuştur."
- "İşgalden sonra Rumların bize karşı nasıl bir vaziyet aldıklarını da pekâlâ biliyorduk." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Karısı ve arkadaşı da bir müddet sustular, galiba bir şeyler düşündüler. Vaziyeti yine genç diplomat kurtardı." (Refik Halit Karay)
-
Durum, tavır, hâl
- "Vaziyetimi söyleyiniz, hemen gelir beni kurtarır." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Konum
- VELENSE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yüzü uzun tüylü, kalın ve ağır battaniye
- "Köşedeki divana oturmuş, üstüne kırmızı bir velense örttüğü ayaklarını karşısındaki koltuğa dayamıştı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yüzü uzun tüylü, kalın ve ağır battaniye
- VASİLİK
-
-
[isim]
Vasi olma durumu, vasinin yaptığı iş, vesayet
-
[isim]
Vasi olma durumu, vasinin yaptığı iş, vesayet
- VARDİYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemilerde beklenen nöbet
-
Gemide nöbet yeri
-
Posta
- "Vardiyanın çan sesinde ... gümbürdeyen bir ihtar var." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Gemilerde beklenen nöbet
- VARYANT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yol şebekesi üzerinde, belli bir noktadan ayrılarak başka bir noktadan aynı yolla birleşen ikinci derecedeki yol, yan yol
-
Masal, efsane, bilmece, oyun, gelenek vb. bir metnin, bir eserin, bir olayın aslından az çok ayrılan değişik biçimli olanı, değişke
-
Bir dil içindeki her türlü çeşitlenme
-
[isim]
Bir yol şebekesi üzerinde, belli bir noktadan ayrılarak başka bir noktadan aynı yolla birleşen ikinci derecedeki yol, yan yol
- VİCAHEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Yüz yüze
-
[zarf]
Yüz yüze
- VEBALLİ
- ...
- VIZILTI
-
-
[isim]
Vızıldama sesi
- "Uçan bir sivrisineğin vızıltısı duyuldu." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Hafif sesle ve bezdirici biçimde yakınma, sızlanma
- "Gerçi sabahları gene evde iş görüyor, annesinin vızıltısını dinlemeye mecbur oluyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Vızıldama sesi
- VAVEYLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çığlık
- "Mısır'ın değme ağıtçıları bile sanırım vaveylalarında benimle yarışa giremezlerdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Çığlık
- VELİLİK
-
-
[isim]
Veli olma durumu, velinin görev ve ödevi, velayet
-
[isim]
Veli olma durumu, velinin görev ve ödevi, velayet
- VARSAĞI
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Güney Anadolu bölgesinde yaşayan Varsak Türklerinin söyledikleri koşma
-
[isim]
Güney Anadolu bölgesinde yaşayan Varsak Türklerinin söyledikleri koşma