Başında v olan 5 harfli 98 kelime var. V harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde v harfi olan kelimeler listesine ya da sonu v harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında v bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VİZON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sansargillerden, kürkü çok beğenilen bir memeli türü, mink (Mustela vison)
-
[sıfat]
Bu hayvanın kürkünden yapılmış olan
- "Vizon manto. Vizon etol."
-
[isim]
Sansargillerden, kürkü çok beğenilen bir memeli türü, mink (Mustela vison)
- VECİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kısa ve etkili (söz)
- "Bu bahsi çok veciz ve çok hazin bir ifadeyle anlatan..." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Kısa ve etkili (söz)
- VELUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadife
-
[isim]
Kadife
- VERİM
-
-
[isim]
Çalıştırılan, işletilen, bakılan bir şeyin verdiği sonuç veya bu sonucun niceliği, mahsul, randıman
- "İşçilerin verimi. Makinenin verimi. Ağacın verimi."
- "Siyasi amaçlı ... işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz" (Anayasa)
-
Ortaya çıkan, istenilen, beklenilen sonuç, semere
- "Yeni çıkan kitaplar, özellikle yerli yazarların verimleri öne geçiyor hep." (Selim İleri)
-
[isim]
Çalıştırılan, işletilen, bakılan bir şeyin verdiği sonuç veya bu sonucun niceliği, mahsul, randıman
- VOLTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir halatı bir yere bir kez dolama veya babalara yöntemince sarma
- "Çaylarını içtikten sonra Şifa ile Moda arasında üç aşağı beş yukarı volta atmak üzere davranırlar." (Salâh Birsel)
-
Zincirin demire veya iki zincirin birbirine dolanması
- "Onu, odamın penceresinden, her sabah kahvaltıdan önce, verandada bir aşağı bir yukarı volta vururken görürdüm." (Necati Cumalı)
-
Geminin rüzgâra karşı gidebilmek için sağa sola zikzak yapması
-
Sürekli aşağı yukarı gidip gelme, yürüme, dolaşma
-
[isim]
Bir halatı bir yere bir kez dolama veya babalara yöntemince sarma
- VEREM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir organa ve en çok akciğerlere yerleşen Koh basilinin yol açtığı ateşli ve bulaşıcı bir hastalık, tüberküloz
- "Annemin, genç yaşta veremden ölen rahmetli amcasını görmedim." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Bu hastalığa tutulmuş, veremli
- "Verem bir kadının duyguları."
-
[isim]
Herhangi bir organa ve en çok akciğerlere yerleşen Koh basilinin yol açtığı ateşli ve bulaşıcı bir hastalık, tüberküloz
- VARIŞ
-
-
[isim]
Varma durumu veya biçimi
-
Çabuk kavrayış, anlayış, güçlü seziş, irfan
-
Bir yarışın son bulduğu yer, finiş
-
[isim]
Varma durumu veya biçimi
- VURMA
-
-
[isim]
Vurmak işi
-
[isim]
Vurmak işi
- VASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ulaşan, varan
- "Biraz sonra tren Menemen'e vasıl oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Ulaşan, varan
- VURGU
-
-
[isim]
Konuşma, okuma sırasında bir hece veya kelime üzerine diğerlerinden daha farklı olarak yapılan baskı, aksan
-
[isim]
Konuşma, okuma sırasında bir hece veya kelime üzerine diğerlerinden daha farklı olarak yapılan baskı, aksan
- VERDİ
-
-
[isim]
Bir borudan bir saniyede geçen suyun veya bir iletken telden bir saniyede geçen elektriğin miktarı
-
[isim]
Bir borudan bir saniyede geçen suyun veya bir iletken telden bir saniyede geçen elektriğin miktarı
- VİSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevgiliye kavuşma
- "Aşk derdinin çaresi visaldir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Sevgiliye kavuşma
- VOLAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir hareketi bir mekanizmaya aktaran veya makinelerde hareketin hızını düzgün tutmaya yarayan tekerlek
-
Kadın giysilerinin etek ucu, kol vb. yerlerine verev kesilmiş kumaştan yapılan süs
-
[isim]
Bir hareketi bir mekanizmaya aktaran veya makinelerde hareketin hızını düzgün tutmaya yarayan tekerlek
- VAGON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği demir yolu aracı
- "O, biraz sonra bineceği vagonun önünde duruyor ve ... el sıkışarak veda ediyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği demir yolu aracı
- VAHİY
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir buyruk veya düşüncenin Tanrı tarafından peygamberlere bildirilmesi
- "Bir ilham istiyorum bir gün vahye erecek." (Behçet Kemal Çağlar)
-
Bu biçimde bildirilen buyruk
-
[isim]
Bir buyruk veya düşüncenin Tanrı tarafından peygamberlere bildirilmesi
- VATAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yurt
- "Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın / Bir vatan kalbinin attığı yerdir." (Ncmettin Halil Onan)
- "Vatan tutup bu yerlerde kalınmaz / İlleri var bizim ile benzemez." (Karacaoğlan)
-
[isim]
Yurt
- VAKIA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Olgu
- "Bu bir vakıadır, inkâr edilemez."
-
[zarf]
(va:'kıa) Gerçi, her ne kadar ... ise de
- "Vakıa, bunlardan bir kısmını unutmamıştım." (Halit Fahri Ozansoy)
-
[isim]
Olgu
- VURUŞ
-
-
[isim]
Vurma işi veya biçimi
- "Bazen kalbinin hafif ve sık çarpıntıları arasında ansızın tokmak gibi vuruşlar var." (Peyami Safa)
-
Bir ölçüyü oluşturan eşit sürelerden her biri, darp
- "İki vuruşu olan ölçü."
-
Bir kuvvetin etkileme süresi ile şiddetinin çarpımından çıkarılan nicelik
-
[isim]
Vurma işi veya biçimi
- VEDİA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saklanılması, korunması için birine veya bir yere bırakılan eşya, inam, emanet
- "Vatan sana vediadır."
-
Kendine korunması, saklanması için eşya verilen kimsenin durumunu gösteren sözleşme
-
[isim]
Saklanılması, korunması için birine veya bir yere bırakılan eşya, inam, emanet
- VAKFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duruş, duraklama
-
[isim]
Duruş, duraklama