Başında v olan 5 harfli 97 kelime var. V harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde v harfi olan kelimeler listesine ya da sonu v harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında v bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

VOYVO

Kelime Kökeni : İspanyolca

  1. [ünlem] Alay ederek sataşmak için söylenen bir söz

VARİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Olabileceği akla gelen
    • "Bu sizin söylediğiniz varit değil."
    • "İster birinci, ister ikinci ihtimal varit olsun, bunun o kadar önemi yoktur." (Haldun Taner)

VATAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yurt
    • "Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın / Bir vatan kalbinin attığı yerdir." (Ncmettin Halil Onan)
    • "Vatan tutup bu yerlerde kalınmaz / İlleri var bizim ile benzemez." (Karacaoğlan)

VARAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaprak
  2. Yazılı kâğıt, varaka
  3. Altın, gümüş veya başka madenler dövülerek oluşturulan ince, parlak yaprak

VİSAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevgiliye kavuşma
    • "Aşk derdinin çaresi visaldir." (Reşat Nuri Güntekin)

VEZİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Osmanlılarda devletin bakanlık, valilik gibi yüksek görevlerinde bulunan ve paşa unvanını taşıyan kimse
  2. Satrançta, her yöne gidebilen, önemce ikinci sırada gelen taş, ferz
    • "Çok güzel. Şimdi ben veziri iki tane ilerletiyorum. Ne yaparsınız." (Sait Faik Abasıyanık)

VUKUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlama, bilme, bilgi
    • "Kuzenim, mektuplarında Fransız edebiyatına da vukufunuzdan uzun uzadıya bahsediyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

VOLTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir halatı bir yere bir kez dolama veya babalara yöntemince sarma
    • "Çaylarını içtikten sonra Şifa ile Moda arasında üç aşağı beş yukarı volta atmak üzere davranırlar." (Salâh Birsel)
  2. Zincirin demire veya iki zincirin birbirine dolanması
    • "Onu, odamın penceresinden, her sabah kahvaltıdan önce, verandada bir aşağı bir yukarı volta vururken görürdüm." (Necati Cumalı)
  3. Geminin rüzgâra karşı gidebilmek için sağa sola zikzak yapması
  4. Sürekli aşağı yukarı gidip gelme, yürüme, dolaşma

VAHİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Ağır, korkulu, çok tehlikeli
    • "Siz sağlam bir vücutta mutlaka vahim bir illet bulmak hevesine düşmüşsünüz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

VİRÜS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hastalık yapıcı, bakterilerden daha küçük, yaşamak için bir başka hücrenin içine girmek zorunda olan ve ancak elektron mikroskobunda görülebilen parazit
  2. Veri girişi yoluyla bilgisayarlara yüklenen, sistemin veya programların bozulmasına, veri kaybına veya olağandışı çalışmasına neden olan yazılım

VATKA

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Giysilerde, omuzların dik durmasını sağlamak amacıyla içine konulan parça

VELEV

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] İster, isterse, olsa da, kaldı ki, hatta
    • "Tanıdıklarından velev ki çoktan beri görmeyerek unuttuklarına bile rast gelir gelmez hemen..." (Abdülhak Şinasi Hisar)

VECİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kısa ve etkili (söz)
    • "Bu bahsi çok veciz ve çok hazin bir ifadeyle anlatan..." (Yahya Kemal Beyatlı)

VAHŞİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yabani
    • "Adada vahşi bir kabile varmış, dikkatli davranalım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Yırtıcı (hayvan)
  3. Kaba, saygısız, uyum sağlayamayan (kimse)

VAŞAK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kedigillerden, kulakları sivri, dişleri ve tırnakları keskin, kürkünden yararlanılan çok yırtıcı hayvan (Lynx lynx)

VATOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Köpek balıklarından, sırtında büyük dikenleri olan, kuma gömülü olarak yaşayan bir balık (Raja clavata)
    • "Sahilin üç metre gerisinde vatoz ölüleri, iri iri şeytan minareleri..." (Orhan Veli Kanık)

VARMA

  1. [isim] Varmak işi
    • "Küçük kızımın, bir baytara nişanlıyken bir mektep çocuğu ile sevişip ona varmaya kalkıştığından tutturmuş, dedikodu ediyorlar." (Memduh Şevket Esendal)

VÜCUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan veya hayvan gövdesi, beden
    • "Koltukta vücudunu bir yandan bir yana çevirirken âdeta inliyor." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Erkek sporları tarihe karışıyor, halter kaldıran, vücut yapan kadın atletler gündelik manzaralar arasında..." (Atilla İlhan)
    • "Koridor burada sola kıvrılarak yeni bir dehliz daha vücuda getirmektedir." (Halit Fahri Ozansoy)
  2. Var olma, varlık

VALİZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle yolculukta içine çamaşır vb. eşya konulan küçük el bavulu
    • "Ufak bir iş de bulmuş, istasyonda valiz taşıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

VURMA

  1. [isim] Vurmak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü