Başında v olan 5 harfli 98 kelime var. V harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde v harfi olan kelimeler listesine ya da sonu v harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında v bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

VİZON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sansargillerden, kürkü çok beğenilen bir memeli türü, mink (Mustela vison)
  2. [sıfat] Bu hayvanın kürkünden yapılmış olan
    • "Vizon manto. Vizon etol."

VECİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kısa ve etkili (söz)
    • "Bu bahsi çok veciz ve çok hazin bir ifadeyle anlatan..." (Yahya Kemal Beyatlı)

VELUR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kadife

VERİM

  1. [isim] Çalıştırılan, işletilen, bakılan bir şeyin verdiği sonuç veya bu sonucun niceliği, mahsul, randıman
    • "İşçilerin verimi. Makinenin verimi. Ağacın verimi."
    • "Siyasi amaçlı ... işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz" (Anayasa)
  2. Ortaya çıkan, istenilen, beklenilen sonuç, semere
    • "Yeni çıkan kitaplar, özellikle yerli yazarların verimleri öne geçiyor hep." (Selim İleri)

VOLTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir halatı bir yere bir kez dolama veya babalara yöntemince sarma
    • "Çaylarını içtikten sonra Şifa ile Moda arasında üç aşağı beş yukarı volta atmak üzere davranırlar." (Salâh Birsel)
  2. Zincirin demire veya iki zincirin birbirine dolanması
    • "Onu, odamın penceresinden, her sabah kahvaltıdan önce, verandada bir aşağı bir yukarı volta vururken görürdüm." (Necati Cumalı)
  3. Geminin rüzgâra karşı gidebilmek için sağa sola zikzak yapması
  4. Sürekli aşağı yukarı gidip gelme, yürüme, dolaşma

VEREM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Herhangi bir organa ve en çok akciğerlere yerleşen Koh basilinin yol açtığı ateşli ve bulaşıcı bir hastalık, tüberküloz
    • "Annemin, genç yaşta veremden ölen rahmetli amcasını görmedim." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. [sıfat] Bu hastalığa tutulmuş, veremli
    • "Verem bir kadının duyguları."

VARIŞ

  1. [isim] Varma durumu veya biçimi
  2. Çabuk kavrayış, anlayış, güçlü seziş, irfan
  3. Bir yarışın son bulduğu yer, finiş

VURMA

  1. [isim] Vurmak işi

VASIL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Ulaşan, varan
    • "Biraz sonra tren Menemen'e vasıl oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

VURGU

  1. [isim] Konuşma, okuma sırasında bir hece veya kelime üzerine diğerlerinden daha farklı olarak yapılan baskı, aksan

VERDİ

  1. [isim] Bir borudan bir saniyede geçen suyun veya bir iletken telden bir saniyede geçen elektriğin miktarı

VİSAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevgiliye kavuşma
    • "Aşk derdinin çaresi visaldir." (Reşat Nuri Güntekin)

VOLAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir hareketi bir mekanizmaya aktaran veya makinelerde hareketin hızını düzgün tutmaya yarayan tekerlek
  2. Kadın giysilerinin etek ucu, kol vb. yerlerine verev kesilmiş kumaştan yapılan süs

VAGON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği demir yolu aracı
    • "O, biraz sonra bineceği vagonun önünde duruyor ve ... el sıkışarak veda ediyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

VAHİY

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir buyruk veya düşüncenin Tanrı tarafından peygamberlere bildirilmesi
    • "Bir ilham istiyorum bir gün vahye erecek." (Behçet Kemal Çağlar)
  2. Bu biçimde bildirilen buyruk

VATAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yurt
    • "Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın / Bir vatan kalbinin attığı yerdir." (Ncmettin Halil Onan)
    • "Vatan tutup bu yerlerde kalınmaz / İlleri var bizim ile benzemez." (Karacaoğlan)

VAKIA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Olgu
    • "Bu bir vakıadır, inkâr edilemez."
  2. [zarf] (va:'kıa) Gerçi, her ne kadar ... ise de
    • "Vakıa, bunlardan bir kısmını unutmamıştım." (Halit Fahri Ozansoy)

VURUŞ

  1. [isim] Vurma işi veya biçimi
    • "Bazen kalbinin hafif ve sık çarpıntıları arasında ansızın tokmak gibi vuruşlar var." (Peyami Safa)
  2. Bir ölçüyü oluşturan eşit sürelerden her biri, darp
    • "İki vuruşu olan ölçü."
  3. Bir kuvvetin etkileme süresi ile şiddetinin çarpımından çıkarılan nicelik

VEDİA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saklanılması, korunması için birine veya bir yere bırakılan eşya, inam, emanet
    • "Vatan sana vediadır."
  2. Kendine korunması, saklanması için eşya verilen kimsenin durumunu gösteren sözleşme

VAKFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Duruş, duraklama

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü